Milenyuma iki kala ve geçe okul sebebi ile bir süre İzmit’te yaşadım. İzmit’i severdim. Aslında hala severim. Gerçi benim sevgim eskilerden kalma. O acı Gölcük depreminin öncesi ve sonrasına dayanır oradaki varlığım. Şimdi gittiğimde ise çok şekilde gördüm orayı. Gidiş sebebim ise elbette iş. Tabi şehri gezme fırsatı bulamadım ama en doğal ihtiyaç olan yeme işleri için arkadaşlarım güzel yerlere götürdüler beni. Yedim içtim sıra buraya yazmaya geldi. Fazla resmim yok yemeklerle ilgili. Yemeye bulaşınca insan haliyle hiç bir şey düşünmüyor. Eh can boğazdan gelirmiş.
Yemek saatlerimiz biraz garip olduğu için öğle, akşam ve gece yemekleri yedik. Sırayla bunları yazıyorum.
Tarihi Kosova Köftecisi: İlk gün öğle yemeğimizi burada yedik. Mekan yeni Gölcük yolu üzerinde Yuvacık sapağında. güzel büyük ferah bir mekan. İlgi alaka güzel tabi en önemlisi yemekler lezzetli. Menüyü inceledikten sonra karışık bir şeyler yemeye karar verdik. Maksat tatmak ama tabi biz tadımı biraz abartıyoruz tabi. Etlerimizi beklerken, biber sosu, tere yağ ve peynir geldi. Biber sosunu çok beğendiğimizi söylemeliyim. Tabi sadece biber sosu da değil sevdiğimiz. Küçük yuvarlak hemen fırından çıkan sıcacık ekmekleri de yemeden duramıyorsunuz. Kosova köftecisinde aklında ne kaldı derseniz bu sos ve ekmek derim.
Izgaralar gelmeden önce, Boşnaklara özel Begova çorbasını denedim. Az istedim, iyi de yapmışım. bu çorba bana çok uymadı desem yeridir. Ama seven çıkabilir. Sonrasında ızgaralar geldi. Sanıyorum bu karışık tabak olayına Sofra diyorlar. Hepsi güzel ve lezzetliydi. Ne diyebilirim ki başka. Yanında verdikleri yoğurtta oldukça başarılıydı.
Tatlı olarakta ekmek kadayıfı yedik. Yediklerimin en iyisi diyebilirim.
Kosova köftecisi fiyat olarakta normal diyebilirim. Yani ne çok ucuz ne çok pahalı. Sorun çıkaracak kadar çok yememize rağmen 30 lira ödedik.
https://tr.foursquare.com/v/tarihi-kosova-k%C3%B6ftecisi/53282f3f498ef7c148fffdc7
Maçka İşkembe: Günün gecesi saat on ikiye yaklaşırken İstanbul’a doğru yola çıkmadan önce birer çorba içelim dedik. Vakit geç olmuştu,ertesi gün bir de deri döneceğimizi hesaba katarsak bir an önce karnımızı doyup yola çıkmamız lazımdı. Maçka işkembe de çorba çeşidi fazla ama ben adına yaraşır bir şekilde işkembe içtim. İşkembe bu zamana kadar ki içtiğim en güzel işkembe değildi ama kendine has bir tadı vardı. Gecenin bir yarısı iyi gelmişti de. Tabi birazda aromalarını (sarımsak, acı vs…) az koydum.
Ortaya ise saç kavurma ve ciğer söyledik. Bunların yanında ezme ve tere yağ da vardı. Yine ekmek çok güzeldi. Son dönemde yemediğim kadar ekmeği bir günde yedim diyebilirim. Saçta kavurma ve ciğer lezzetliydi. İşin en keyifli kısmı ise yağlarına ekmeği banmaktı ki büyük bir keyif.
Mekan temiz güzel. Masaların ahşabını çok beğendim. İlgi alaka iyiydi ama servis biraz yavaştı. Gerçi gecenin bir yarısı kalabalık olduğunu da hesaba katmak lazım. Yemeğin sonunda buraya özgü -tabi sonradan taklitleri de çıkmış- atom tatlısını yedik. Sütlaç’ın içinde Kemal paşa tatlısı, üstüne kaymak ve fındık konuyor. Ben Kemal Paşa tatlısı pek sevmediğimden dolayı ona bulaşmadım ama geri kalanı mükemmel bir lezzetti. Kısa zamanda yapmayı düşünüyorum. Ya da her gidince yerim artık.
Mekanın fiyatları oldukça makul. Şehrin merkezinde Halkevi’nin orada. Yol üstünde yani. Geçerken uğrayın derim.
https://tr.foursquare.com/v/ma%C3%A7ka-iskembe-et-bal%C4%B1k/4fcbacdbe4b0b278fb7ec879
Yeşildağlar Et: İkinci günün akşamı finali burada yaptık. Yine çok yedik azizim. Ancak İzmit günlerinin en lezzetli etini de burada yedik belirtmem lazım. Mekan, Körfez mahallesinde, D130 karayolu üzeri üzerinde. Yani gölcük yönüne giderken sağ tarafta arasın gözleriniz. Mekan lüks ve güzel. Hemen girişte valeler arabanızı karşılıyor. İçeride de bir kalabalık vardı. Masamızı seçip oturduktan sonra etlerimizi seçmek için dolabın yanına gittik. Etler pişmemiş olmalarına rağmen oldukça lezzetli görünüyorlardı. Yine biri eksik kalmasın diye karışık söyledik.
Peynirli sucuk, biftek, şişte yaprak et, köfte derken tıka basa doyduk ve her biri oldukça lezzetliydi. Şimdi lezzeti nasıl anlatılır bilmem ki. Yerken yemekten keyif aldığımı hissettim. Birde üzerine tatlı yedik ama adının ne olduğunu hatırlamıyorum. Havuç dediler sanırım. Arasında dondurma vardı ama çok lezzetliydi.
Yeşildağlar et biraz pahalı. Biraz değil aslında diğer yerlere göre oldukça pahalı. Ama kesinlikle verdiğiniz parayı hak ediyor. Yazıdaki ilk ve tek resim de buradan.
https://tr.foursquare.com/v/ye%C5%9Filda%C4%9Flar-et-kasap-ve-et-evi/510d4ae9e4b04f29d66d6aca
Bonus:
Köseoğlu: Akşam yemeğini Yeşildağlar’da yemiştik ama öğle yemeğini de Köseoğlunda yedik. Burası eskiden fırınmış. Mekan Yahya Kaptan yolu üzerinde. Hayal meyal burada fırın olduğunu hatırlıyorum. tabi öğrenci olunca bu sizi pek etkilemiyor.
Burada kahvaltıda var. Biz öğle yemeği için geldik ama kahvaltı için gelenler de mevcuttu. Mekan güzel. Biz dışarıda gruplar için kapatılmış bir yerde yedik yemeğimizi. Bu yönden iyiydi. Servis biraz yavaştı. bunun sebebini de Kocaeli Sporun orada o an yemekte olmasına bağladılar. Buranın pidesi meşhur olunca biz de pide yedik. Peynirli pidesini herkes övmüş ama ben Tercihimi kaşarlı pide yönünde kullandım.
Pideyi yedim ama açıkçası bana diğer yerlerin pidesinden pek farklı gelmedi. Pidenin hamuru fazla kalındı. Yani burası çok saydığım yerler içerisinde en zayıf yerdi. Fiyatta ona göre daha ortalamaydı tabi. Bir de kahvaltısını tartmak lazım. Belki daha sonra.
https://tr.foursquare.com/v/k%C3%B6seo%C4%9Flu-kahvalt%C4%B1/536ddd7c498ef9317d5ace3a
Siz ne düşünüyorsunuz?