Şöyle bir vakit bulduğumda bir şeyler karalayayım dedim. Gerçi yazacak çok festival filmi var ama şimdilik onlara vakit bulamadım. Blogta boş kalmasın.
Geçtiğimiz günlerde romanın filmini izlemiştim !f İstanbul kapsamında. Filmden pek bir şey anlamamış birde kitabı okuyayım demiştim. Şimdi Jack Kerouac ve onun arkadaşlarının oluşturduğu Beat kuşağının yeri farklı edebiyat dünyasında. Ekip alışılagelmişin dışında bir yazım tekniği ve anlatım kullanmış. Tabi bunların başında da Jack Kerouac.
Yolda ise Jack Kerouac ile arkadaşlarının Amerikayı dolaşma hikayesini anlatıyor. Sırtında çantası, Meksika’ya kadar uzanan hikayeyi burada görüyorsunuz. Öncelikle yazım ile ilgili düşüncelerimi belirteyim sonra biraz kitabın hikayesine değinirim.
Okuduğum kitap orijinal ruloydu. Biraz daha açıklayıcı olması açısından orijinal rulo nedir açıklayayım. Jack Kerouac kitabını bildiğiniz A4’lere değilde padişah fermanı gibi doladığı uzunca bir kağıda yazmış kitabını. Tabi bu farklılık öncelikle yayın evleri tarafından kabul görmemiş. Bazı yerlerden parçalamışlar. Dönem itibariyle kitabın içeriği sebebiyle kitap bir kaç kez tekrar yazılmış. Bu orijinal rulonun da hangi rulo olduğu konusunda da pek bilgi yok. Bu şekilde bir kaç düzeltilmiş rulo var ve bazı rulolarda karakterler farklı.
Jack Kerouac Amerikayı geziyor ve olan biteni yazıyor ama burada tanıştığı ve gezdiği arkadaşlarının isimleri yasal olarak sıkıntı olacağını düşünüldüğünden yayın evi tarafından değiştirilmesi isteniyor. Bu sebepten farklı rulolarda farklı karakterler bulunuyor. Benim okuduğum ruloda ise karakterler orijinal karakterler.
Kitap Amerika’nın 40 ve 50’lerinin reel hayatını anlattığı için akıcı ve güzel. Karakterler o dönem itibariyle çok alışkın karakterler olmasa da bize pek uzak gelmiyor. Kitap akıcı dedim ama bir o kadar da okuması zordu. Kitapta ne bir satır arası ne bir konuşma arası vardı. Bildiğiniz düz metindi 385 sayfa boyunca. Bununla birlikte bir yüz sayfa kadar daha kitap hakkında incelemeler mevcut. Yani bu kitabı okuduğunuzda iki kitap okumuş oluyorsunuz. Tabi bir de Jack Kerouac’ın bunu Yolda’yı dört kitap olarak tasarladığını düşünürseniz…
Ben kitabı beğendim. Bir Kerouac kitabı daha var okuyacağım. Gerçi kitaptan çok kitabın hikayesini beğendim desem yalan söylememiş olurum. Okuyun derim.
Kitap arkası:
Neal, Kerouac, diğerleri Kimi şair, kimi yazar, kimi serseri Bir avuç arkadaştılar Düzenden uzakta, başka bir hayatın peşinde Amerika’yı baştan başa katettiler Bazen tek başlarına, bazen bir arabaya tıkışıp dostlarıyla Bazen bir otostopçuyla Ya da âşık oldukları bir kadınla Yolda özgürlük vardı Yolda hayatın anlamı Yolda aşk vardı ve bazen sadece seks Yolda parasızlık, açlık vardı Bazen çözümsüzlük, kargaşa, kalleşlik Yolda bir arayış vardı, arayıp da bulamayış Yolda sorular vardı, çoğu cevapsız Ve yolda çoğu zaman masmavi bir gökyüzü Zümrüt yeşili çayırlar Ve sonsuz bir kızıllık vardı Yolda caz vardı, Cazın tanrıları ve ruhlara işleyen ritimler Onlar “beat kuşağı”ydılar Farklıydılar, özgürdüler, düzenin dışındaydılar Ve hep yoldaydılar…Bob Dylan’ın “hayatımı değiştirdi; tıpkı herkesin hayatını değiştirdiği gibi” dediği Jack Kerouac’ın Yolda adlı kitabı Ayrıntı Yayınları’nın yeraltı edebiyatı dizisinin 41. kitabı olarak yayımlandı.1951 yılında Kerouac, Amerika’yı baştan başa kat etmiş olmanın heyecanıyla daktilosunun başına oturmuş ve vakit kaybetmemek için uzun bir rulo haline getirdiği kâğıtların üzerinde üç hafta hiç mola vermeden sürecek, otobiyografik bir yolculuğa başlamıştı. Bu süre sonunda ortaya çıkan yapıt, “iyi bir okul, iyi bir iş, iyi bir ev” gibi hazırlop değerlere boyun eğmedikleri için dışlanan, ötelenen insanlara söz verdiğinden, altı yıl boyunca yayıncı bulamadı, kısaltıldı, değişiklikten geçirildi. Ama gücünden pek bir şey yitirmedi.Caz ritimleriyle savrulan iki köksüz adamın yol temalı öyküsü, dürüst tanıklığıyla Amerikan orta-sınıf bilincine bıçak gibi saplandı ve Amerikan rüyasının solmaya yüz tuttuğu günlerde karşı-kültürün alameti farikası oldu; gençlik isyanının el kitabı haline geldi. Dünya çapında okur algısında isyan ile özdeşleşen Yolda, değişen tarihsel ve toplumsal koşullar altında bile bu özelliğini korumakta, hatta okurları küçük çaplı isyanlara sürüklemektedir: Amerika’nın büyük kitabevlerinde çoklukla raflarda değil kasanın arkasına konmasının sebebi, Yolda’nın İncil’in ardından en çok “araklanan” kitap olduğu söylencesindendir.Yolda aynı zamanda “iyi yazmak” adına dayatılan gelenekçi ölçütlere yarım asırlık bir karşı çıkıştır. Caz müziğinin geniş, doğaçlama soluğunu yankılamak isteyen maharetli bir yazarın, “spontan düzyazı” adını verdiği teknik vasıtasıyla giriştiği bir deneydir. Bu özelliğiyle, Amerikan edebiyatının çağdaş klasikleri arasında yer almış, Romantik düzyazının köşe taşlarından sayılagelmiştir.Yayımlandığı dönemde Yolda’nın alımlanışı büyük ölçüde “sansasyon” çerçevesinde gerçekleşmiştir. Edebiyat ve eleştiri çevrelerini ikiye bölen, kimilerinin Hemingway’in yapıtlarına denk tuttuğu, kimilerinin ise yazından saymadığı Yolda, bugün Amerikan modernizmi ile postmodernizmi arasında bir köprü kuran, caz müziğinin ritimlerini yazıya yansıtmasıyla deneysel, yaşamın potansiyelleri ile totalitaryanizme yakın bir düzenin izin verdikleri arasındaki boşluğu bir yol mitiyle doldurmaya, yeniden yaratmaya çalışmasıyla romantik bir edebiyat yapıtıdır. Dahası, Kerouac beyaz ve başarılı Amerika mitinin karşısına göçmenlerin, tarım işçilerinin, gezgin serserilerin hayatını koyarak ve bunu bir dışarlıklı gözüyle yaparak kültürel algıda bir kırılmaya yol açmıştır. Yolda’nın düzeltiden geçirilmemiş, orijinal metni, kitabın 1957’de yayımlanışının ellinci yılı onuruna 2007 yılında yayımlanmıştır.Kült roman Yolda ile arasındaki en belirgin fark ayrıntıya çok daha fazla yer ayırmasıdır: Yolda’dan daha uzundur, bugünün ölçütleriyle masum sayılsa bile cinsel anlamda daha çılgın deneyimlere ve eşcinselliğe yer vermektedir; dil bakımından ise Kerouac bir virtüöz olarak karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu metnin alımlanışı da farklı olmuştur: Kült kitap Yolda yayımlandığında otobiyografik de olsa bir kurmaca metni olarak alımlanmışken, orijinal metin bugün bir hatırat olarak görülmektedir.
Sayfa Sayısı: 496
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
ISBN: 978-975-539-553-1
Özgün Adı: On The Road
Yazar: Jack Kerouac
Çeviri: Can Kantarcı
Siz ne düşünüyorsunuz?