jOBS

Apple’ın kurucularından ve son döneme kadar CEO’luk görevini üstlenmiş Steve Jobs’un hayat hikayesini anlatan film Jobs. Tabi buraya bir parantez açıp filme Jobs’un hayat hikayesi demekten çok Apple’ın hikayesi demekte fayda var. Çünkü film Jobs’un hayat hikayesine tam anlamıyla değinmiyor. Ana hikaye varsa yoksa Apple üzerinden dönüyor. Tabi tüm bu şartlar da göz önünde bulunduğunda aslında filmin reklam kokan ve Jobs’un hayatını anlatmaktan çok ticari kaygı ile yapıldığını anlıyorsunuz. Zaten filmi sinemada izlemememin başlıca nedenlerinden biri işin sırf gişe için olduğunu düşünmemdi. Bunda pekte yanılmadığımı gördüm.

Hikaye üzerinde pek fazla durulduğunu düşünmüyorum. Film Jobs’un karakteri hakkında bazı bilgiler verse de biyografik olarak yetersiz kalmış. Film Jobs hakkında ayrıntıları vermemiş. Merak ettiğimiz özel yaşantısı, Apple haricindeki çalışmaları bunların hiçbirisinden eser yok. Film boyunca bir kez bile olsun Dreamwork adı geçmiyor. Sanki bu şirketin temellerini Jobs atmamış gibi. Bu bağlamda hem Apple’nin gelişim süreci hemde yönetimdeki kurgusal yapı eksik verilmiş. İzleyicinin merak ettiği yerlere ufak bir şekilde değinilmiş, merak etmediği yerler ise uzatıldıkça uzatılmış. Tabi bu da filmin büyüsün kaçırıyor.

Film bir yere kadar geliyor ve orada kalıyor eğer bu bir biyografiyse kişinin ölümüne kadarki anları da bize vermeliydi. Biz hastalığı ve yaşadıkları hakkında pek bir şey öğrenemedik. Zaten Jobs’un psikolojisini de tam olarak anlatamamış bir film. Genel olarak Jobs bir deha gibi lanse edilse de aslında filmde gördüğümüz sadece pazarlama gücü yüksek birisi. Dehaları bir araya topluyor ve onlara iş yaptırıyor. Simetri ve tasarım kaygısı da Apple’nin çıkmasına yardımcı oluyor. Filmin hiç bir karesinden aslında Jobs’un yaratıcılığına dair bir şey görmüyoruz. Sürekli birileri onun yerine bu işleri yapıyor o da koordine ediyor. Tabi bu basit iş demiyorum ama film bunu aktaramamış. Film on sene sonra Jobs ismi unutulduğunda izlendiğinde kısaca birilerinin üzerinden nasıl büyük adam olursun edasında bir izlenim sunacaktır.

Oyuncu seçimleri güzeldi Ashton Kutcher, Jobs seçimi cuk diye oturmuştu. Aynı şekilde diğer karakterler de. Oyunculuk bakımından da kötü diyemem film için. Sadece Kutcher’ın zorlama Jobs yürüyüşü gözüme battı. Ancak bunlar filmin hikayesini kurtaramadı. Hikaye, kurgu hemen hemen her şey çok basit ve boştu hikaye tatmin etmeyince film de tatmin etmiyor açıkçası.

Jobs’un evlatlık olması, yaklaşımı, Bill Gates ile monoloğu (bir monolog verilmiş ama hangi konu üstüne belli değil) göster ama elletme tadında olmuş ve büyük eksiklikler bunlar ki izleyicinin en çok merak ettikleri noktalar. Filmde olması gerekenler anlatmakla bitmez ve aslında bildi dediğim gibi bir bir biyografi olarak değerlendirmekte zor.

Eksiklikler, yokluklar, gereksizlikler filmde almış yürümüş. Film bende Jobs’a sempati yerine, antipati uyandırdı diyebilirim. Bu da eminim ki filmin başarısızlığından kaynaklı. Her şeye rağmen film kendini izlettiriyor. Bunun sebebi de Jobs ve Appel gibi isimlerin adının geçmesi. Bunun haricinde belirttiğim gibi pek fazla bir şey yok filmde. Tamamen gişe kaygısıyla çekilmiş muhtemelen de ekmeğini bolca yemiş bir film Jobs.

Yönetmen: 

Senaryo: 

Oyuncular:

Steve Jobs
Mike Markkula
Steve Wozniak
Daniel Kottke
John Sculley
Arthur Rock

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt2357129/


Yorumlar

“jOBS” için bir yanıt

  1. […] de aynı zamanda kendisi. Film Stern’in ilk filmi ve üçüncü ve son film olarakta jOBS geçtiğimiz günlerde karşımıza çıktı. Yönetmenin ilk filmi Neverwas son filmi de jOBS […]

Siz ne düşünüyorsunuz?