Doksan dört dakikalık süresiyle birden başlayıp biten bir film Journey 2: The Mysterious Island. Öyle ki süreyi geçtim filmin hikayesi kurgusu da bu şekilde. Ne zaman adanın şifresi geldi, nasıl geldi, birden bire nasıl çözüldü. Ne zaman kalkıp oraya gidildi. Derken helikopter bulunması, adaya tamda istenildiği gibi varılması, burada her şeyin ve yaşanan maceraların bir çırpıda olması ve geri dönülmesi… Filmi izlerken hangi arada tüm bunlar oldu şaşırdım.
Hikaye oldukça kısır. Filmin bir içeriği yok. Bir şeyler izliyorsunuz ama bunun neden olduğu hakkında bir fikir oluşturamıyorsunuz kafanızda. Üvey babanın, üvey oğluna yaranması, gözüne girme çabası diyebiliriz ancak hiçte bunu veren sahnelerle karşılaşmıyoruz. Film kendi içerisinde oldukça tutarsız. Sırf aksiyon olsun diye mantıksız sahneler var. Aklıma takılan konu ise, adanın belli dönemlerde suyun dibine çökmesi ve sonra tekrar yer yüzüne yükselmesi. Peki burada yaşayan devasa hayvanlar ne oluyor suyun altında bu konuda hiç bir şey söylenmemiş. Tabi tüm bu mantıksızlıklara kafa yorduğunuzda film izlenmez bir hal alıyor.
Dikkatimi çeken bir diğer konu ise karakterlerdi. Hiç bir karakter sağlam ve tutarlı değildi. Hank ve Sean karakterleri ana karakterlerdi. Gabato filmin komedi unsurunu oluşturmak amacıyla eklenmiş basit bir karakterdi. tam anlamıyla bir ayak bağıydı. Kailani’nin ise filmin güzel kız açığını doldurmaktan başla bir işe yaramadığını söyleyebilirim.
Film aksiyonla başlayıp aksiyonla bitiyor. Bu sebepten dolayı aksiyon olsun da ne olursa olsun mantığı güdülmüş. Belirttiğim gibi konu, kurgu, görsellik çok başarılı değil. Filmin Journey to the Center of the Earth tan pek bir farkı yok Zaten onun üzeirne oynanmış bir film. Ancak onun kadar eğlenceli ve üstüne düşünülmüş bir film olduğunu söyleyemeyeceğim.
Hikayeyi kısaca özetlemek gerekirse; Sean dedesinden bir mesaj alır ve bu mesajı çözmeye çalışır. Bu arada üvey babası ile de arası pek iyi değildir. Üvey babası Hank onunla arasını düzeltmek için şifreyi çözmeye yardım eder. Şifreyi çözünce de bu gizemli adaya doğru yola koyulurlar. Gittikleri yerde onları istedikleri koordinata götürecek kimseyi bulamazlar. Onlara yardımcı olan para göz üç kağıtçı Gabato ve güzel kızı Kailani’dir. İstedikleri adaya giderler ve burada Sean dedesini bulur. Ancak ada suların altında kalmak üzere olduğundan adadan kaçmaları gerekmektedir.
Filmi 3D izlemediğim için, 3D konusunda nasıldır bir bilgi veremeyeceğim. Ama konusuna ve oyunculuklarına bakınca, filmi 3D ile kurtarırız edası seziyorum. Aslında bu da zor gibi görünüyor. ben gayet basit çekimlerle karşılaştım. Tüm bu saydıklarıma takılmadığınız zaman bir çırpıda biten bir film. Vakit geçirmek için bire bir. Ama ben takarım diyorsanız, izlemeyin derim.
Yönetmen: Brad Peyton
Senaryo: Brian Gunn, Mark Gunn, Richard Outten, Jules Verne (kitap)
Oyuncular:
Dwayne Johnson | … |
Hank
|
|
Michael Caine | … |
Alexander
|
|
Josh Hutcherson | … |
Sean
|
|
Luis Guzmán | … |
Gabato
|
|
Vanessa Hudgens | … |
Kailani
|
|
Kristin Davis | … |
Liz
|
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?