Kadın Olduğum Gün ,The Day I Became a Woman ,(Roozi ke zan shodam)روزی که زن شدم

Dünyada her ülkenin kendi sineması var elbet. Yüz küsür ülke var dersek dünya üzerinde bu da yüz küsürün üzerinde sinema var demektir. Bir yerde sinema da dil gibi. Dil var olduğu sürece, sinema da var olacaktır. Şimdi arka sıralardan seslenenler olacaktır elbet “kardeşim sessiz filmler ne oluyor?” diye şöyle açıklayayım. Bir kültürü ayakta tutan dildir, sestir bunun yansıması ise sinemadır. O zaman bütün o sessiz diye izlediğimiz şeyler aslında büyük bir sesin yankısıydı… (ne zırvaladım be…)

Neyse, öylece dolanırken arşiv içinde acaba başka neler var diye gözüme son dönem İran sinemasından bir örnek çarptı Roozi ke zan shodam. Film Marzieh Meshkini‘nin ilk filmi. Marzieh Meshkini ise İranlı ünlü yönetmen Mohsen Mahkbalbaf‘ın eşi. Fİlmin senaryosunu ikisi yazmışlar ve film 2000 yılında Chicago International Film Festival ve Venice Film Festival‘den ödülle dönmüş. 

Film üç hikayeden oluşmakta hemen hemen her filmde olduğu gibi bu üç hikaye son hikayede kesişmekte. 

İlk hikaye Havva adında dokuz yaşındaki bir kız çocuğunu anlatmaktadır. Havva’nın dokuz yaşına girmesine henüz saatler vardır. Dokuzuncu yaş onun için artık kadın olduğu anlamına gelmektedir, ancak küçük Havva bundan habersizdir. Artık eskisi gibi arkadaşlarıyla oynayamayacaktır. Annesi onun artık büyüdüğünü ve erkek çocuklarla oynamasının günah olduğunu söyler. Ancak aklı oyun arkadaşı olan Hasan’da olan Havva bu durumu anlayamaz ve evdeki ninesiyle doğduğu saate kadar dışarıda oynamak için pazarlık yapar. Nitekim, bu pazarlığı kazanır, ancak tam öğlen olduğunda eve gitmesi ve artık yeni hayatına ayak uydurarak yaşaması gerekmektedir.
İkinci hikayede ise, bayanlar bisiklet yarışında lider durumdaki Ahu’yu sürekli olarak akrabaları takip etmektedir. bu şeytan icadından vazgeçmesini onu bağışlayacaklarını söylerler. Ahu onlara kulak asmayınca önce kocası onu boşar, daha sonra ailesi baskı yapar. Ahu yılmaz, yarışına devam etmektedir. Ancak ağabeyleri önünü keserek onu durdururlar.
Üçüncü hikayede ise, Hure adında, yaşlı bir kadın, hayatı boyunca sahip olamadığı ve yapamadığı her şeyi yapmak niyetindedir. Büyük bir alışveriş merkezine girer. Bu zamana kadar dokunamadığı ne varsa almaya başlar; buzdolabı, çamaşır makinesi, ütü, ayna, müzik seti, büyük bir yatak, makyaj malzemesi… Tüm alışverişi bittiğinde bir şey unutur ama onu da hatırlayamayacağı için yola çıkar… Kendisine yardım eden çocuklara sahilde eşyaları çıkartmalarını söyler ve çocuklar büyün eşyaları sahile bir evdeymiş gibi sıralarlar. O arada bisiklet yarışında geride kalan iki kız Hure’nin yanına gelir ve ne yaptığını sorarlar. Hure ve kızlar arasındaki konuşmalar tüm filmi özetler…
Güzel görüntüler eşliğinde çekilmiş bir film. Müzikleri de bir o kadar güzel. Her ne kadar ikinci ve üçüncü bölüm beni ilk bölüm kadar etkilemese de izlenecek filmler arasında… Film kısaca bize toplum düşünceleriyle arzuları çakışan kadınların mücadelelerini anlatıyor…
Oyuncular
  • Fatemeh Cherag Akhar — Havva
  • Hassan Nebhan — Hasan
  • Shahr Banou Sisizadeh — Anne
  • Ameneh Passand — Nine
  • Shabnam Toloui — Ahu
  • Sirous Kahvarinegad — Ahu’nun Kocası
  • Azizeh Sedighi — Hure
  • Badr Iravani — Genç çocuk

Linkler
http://www.thedayibecameawoman.com/
http://www.imdb.com/title/tt0260332/
http://en.wikipedia.org/wiki/The_Day_I_Became_a_Woman
http://www.bigglook.com/biggcinema/Film.asp?fid=291