Film Laura Kasischke‘in aynı adlı romanından uyarlanmış. Yönetmen koltuğunda ise Gregg Araki var. Araki’yi Mysterious Skin ile hatırlıyorum. Ancak uzun zaman oldu başka bir film ini izlemeyeli on yıl sonunda festivale kısmetmiş. Filmi izleme sebeplerinden biri de baş rolde Eva Green isminin geçmesiydi. Ancak baştan söyleyeyim ki, ben bu filmde beklediğim Eva Green oyunculuğunu göremedim. Performansının çok altında bir oyunculuk vardı. Sanki buna sebep karakterin tam olarak filme de ait olamamasıydı.
Filme oyunculuklardan başladım, aynı şekilde devam edeyim. Eva Green bu filmde pek oyunculuk bakımından tatmin etmedi beni. Ancak filmde olması bile ayrı bir hava veriyordu. Yine vücudunu sergilemekte çekinmemiş yine filme odaklanmamızı sağlamış. Filmin bir diğer oyuncusu ise Shailene Woodley. Kendisini genelde dizilerde izledik ama son dönem rol aldığı filmlerde oldukça güzel filmler. Bu da kendisinin filmleri seçerek kabul ettiğinin kanıtı. Öyle ki kendisini sadece festival kapsamında izleyebildim. Belkide bu bana denk gelmesi ile alakalı. Ancak diğer izlediğim filmlere bakarsak burada sanki biraz daha donuk bir oyunculuk vardı. Belkide karakter sebebiyle. Kötü değil sadece biraz donuktu. Filmdeki diğer isim ise Christopher Meloni idi. Aslında onun hakkında çok bir şey söylemeye gerek yok. Rolün hakkını vermiş. Bu üç isim haricinde diğer oyunculuklarda oldukça başarılıydı.
Film hikaye itibari ile merak uyandırıcıydı. Buna sebep elbetteki daha ilk dakikalarda ana karakterin kaybolması diyebiliriz. Aslında bu dakikadan sonra film karşımıza bir polisiye olarak çıkacakmış gibi dursa da biraz ters köşe yapıp evin kızına odaklanıyor hikaye. Kız ezik sessiz sedasız babası ile birlikte yaşamaya başlayınca aslında annesinin gitmesini hiç yadırgamaz. Öyle ki kadın sürekli sıkıldığından bahseder ve kocasını sürekli aşağılar. Kız sonunda gitti diye düşünür. Ancak kadının izi bir türlü bulunamamıştır. Bu sırada kız komşusunun oğlu ile çıkmaktadır. Annesinin kaybolmasından sonra ilişkisi de eskisi gibi yürümemektedir ancak bunda onun bir suçu yoktur.
Kız yani Kat olayı sorgulamak için polis memuru ile birlikte olur. Hem onunla cinselliğini tatmin etmekte hem de annesinden haber almaktadır. Bir süre psikologa gider. Zaman zamanda garip rüyalar görmektedir. Annesini yargılayan bir yanı yoktur hiç. Olayı çabuk kabullenmiştir. Aradan bir kaç yıl geçer ve Kat üniversiteye başka bir şehre gider. Aslında her şey normale dönmüş gibidir. Eve tatil için döneceği gün annesini yine rüyasında görür. Kasabaya geldiğinde eski arkadaşları ile buluşur. Polisle yine görüşür. Polis ona annesini babasının öldürdüğünü düşündüğünü söyler ancak ellerinde suçlamak için bir delil yoktur. Adamın zaman zaman karısının kıskandığı için sinirlendiğini öğrenmiştir. Polisin tezine göre adam kadını kendisini aldatırken yakalamış ve öldürmüştür. Yan komşuları kadının sevgilisinin olduğunu düşündüklerini söylemişlerdir.
Kat bu olanlara pek inanmaz ama yinede aklını kemirmiştir. Erkek arkadaşının ondan uzaklaşması annesinin ona karşı yaklaşımından annesinin birlikte olduğu kişinin o olabileceğini düşünmüştür. Buna pek inanmak istemese de babasının bazı tavırları da onun ilgisini çeker ve olayı sorgulamaya başlar.
Film finali oldukça şaşırtıcı bir şekilde yapıyor. Hikaye ve kurgu başarılı ancak yönetmen çok fazla şeyi havada bırakarak alın bunu da siz tamamlayın demiş. Görsel açıdan çok tatmin edici olduğunu söyleyemeyeceğim. Yönetim de sıradan. Müzikler iyi kullanılmış,. Ancak her şeyden önemlisi filmi ayakta tutan o merakı iyi vermiş olması. Yaratılan atmosferin çok başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim.
Özetlemek gerekirse, problemli bir annenin yaşattıkları gözler önüne serilmiş. Ancak bu problemin çözümü yaklaşım ilginç ve filmi izlenilebilir yapan. Bence izlenebilir. Çok şey kaymaz ama keyifli vakit geçirtir.
Yönetmen: Gregg Araki
Senaryo: Gregg Araki, Laura Kasischke (roman)
Oyuncular:
Shailene Woodley | … |
Kat Connor
|
|
Eva Green | … |
Eve Connor
|
|
Thomas Jane | … |
Dedektif Scieziesciez
|
|
Gabourey Sidibe | … |
Beth
|
|
Christopher Meloni | … |
Brock Connor
|
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?