Cingöz Recai serisinin 4. kitabı Kaybolan Adam. Bu kitapta da diğerlerinde olduğu gibi kısa hikayeler bulunmakta. Ancak bu hikayeleri özel kılan ise dünyanın en büyük hafiyesi olan Şerlok Holmes’ün aziz dostu Dr. Vatson’la İstanbul’a gelmesi. Tabiki sebep belli. Cİngöz Recai…
Kitaptaki kısa hikayeler ve açıklamaları ise şöyle:
Şerlok Holmes İstanbul’da: Polis memuru Mehmet Rıza, mühim bir mesele için dünyanın en meşhur dedektifi olan Şerlok Holmes’i İstanbul’a çağırmıştır. Mesele ise şudur: Milli devletlerin mühim bir müdürü bazı işler için Londra’ya gitmiştir. Varır varmaz ailesine telgraf atmıştır. Ancak bunun üzerinden sekiz gün geçtikten sonra Osmanlı bankasına telgraf çekerek tüm hesabının bir Londra bankasına yatırılmasını istemiştir. Ancak ailesinin bu durumdan haberi olmadığı için şüphelenmiş ve polise haber vermiştir. Müdür’ün yaptıkları incelenmiş ancak bir yerden sonra izi kaybolmuştur. Şerlok Holmes ise bu olayı araştırmak için çağrılmıştır. Cingöz ile tanışması bu vesile ile olmuştur.
Şerlok Holmes’in Gece Ziyaretçisi: Şerlok Holmes İstanbul’a geleli on iki gün olmuş Cingöz’ün adam kaçırma vakasından sonra İstanbul’dan ayrılmamış, polis teşkilatının düzeni ile ilgilenmektedir. Bir gece yarısı, Beyoğlu’nu en meşhur kuyumcularından Ermeni Muratyan kendisini otelde ziyaret eder ve mühim bir durum anlatır. Muratyan, bir Rus prensesinin pahalı küpelerini almak için prensesin kaldığı yere gider, parayı verir ancak otelden ayrılacağı sırada darp edilir ve küpeler kendisinden çalınır. Şerlok Holmes bu olayı araştırmaya başlar. Tabiki rakibi bellidir.
İmdat: Mehmet Rıza yatağına yatmış uykusundayken telefon çalar. Arayan Altunyan Hanından, Mısırlı İsmail Paşa torunlarının yazıhanesi katibidir. Elinin ayağının bağlı olduğunu yazıhanenin soyulduğunu, zor durumda dişleri ile telefon numarasını çevirdiğini derhal gelmesi gerektiğini söyler. Mehmet Rıza, Şerlok Holmes ve Dr Vatson’u da çağırarak Mısırlı İsmail Paşa torunlarının yazıhanesine giderler. Ancak düşündükleri gibi bir durum yoktur. Geriye dönerler ve Mehmet Rıza’nın evinde bir kahve içerler. Bir süre sonra bir telefon daha gelir, aynı adam aynı yerde zor durumda olduğunu söyler. Üç hafiye, tekrar hana gider, ancak bekçiler onları hırsız diye suçlar. Anlarlar ki Cingöz adamları ile üç hafiyenin yerine geçmiş ve yazıhaneyi soymuştur.
Han Baskını: Azaryan Han’ında zengin komisyoncu, Mektubizâde Faik Bey, büyük bir stok malı satışından sonra 126 bin lirayı almış ancak bankalar kapandığı için parayı yazıhanesindeki kasasına koymuştur. O sırada bir telefon gelir ve karşıdaki kişi karısının Kadıköy’de hastaneye yatırıldığını acele gelmesi gerektiğini söyler. Mektubizâde Faik Bey apar topar yazıhanesinden ayrılır ve Kadıköy iskelesine gider. Ardından katibi, yazıhane hizmetlisini, Mektubizâde Faik Bey aradı diye iskeleye gönderir. Ancak katip Cingöz’in adamıdır. Mektubizâde Faik Bey, hizmetlinin gelmesi üzerine bir oyun döndüğünü anlar ve polise haber verir. Cingöz ve elemanı ise handa kapalı kalır. Mehmet Rıza, Şerlok Holmes ve Dr. Vatson olayı araştırır. Ancak Cingöz ellerinden kurtulmayı yine başarır.
Yerin Dibinde Sesler: Mehmet Rıza gecenin bir saati, Şerlok Holmes ve Dr. Vatson’ı müdüriyete çağırır. Mehmet Rıza’nın yanında meşhur kuyumcu Vasilaki ve Ahmet Nail Paşa bulunmaktadır. Mehmet Rıza ikisini de taktim eder. Mesele ise şudur. Vasilaki’ye ince uzun bir adam gelir ve Ahmet Nail Paşa’nın kızı ile nişanlanacağını söyleyerek ondan bir mücevher alır. Ancak üzerinde para olmadığını evine kadar eşlik ederlerse parayı vereceğini söyler. Vasilaki, Ahmet Nail Paşa’yı arayarak teyid alır. Bunun üzerine, oğlunu bu adam ile gönderir ancak oğlundan bir daha haber alamaz.
Ateşten Gözler: Cingöz gazetede bir haber okur. Fatma Nine adında bir kadın polise müracaat etmiş ve kırmızı gözlü şeytanların evine geldiğini ve altınlarını istediğini söylemiştir. Cingöz bu durumu merak eder ve araştırmaya başlar. Merakı kadının altınları ve bu şeytan kılığındaki adamdır. Kadının evine gider ve altınları bulur. Şaytanı görmek için de gizlenir. Bu sırada Mehmet Rıza, Şerlok Holmes ve Dr Vatson’da incelemek için olay yerine gelir. Cingöz yine yakalanma arifesindedir.
Al Kanlar İçinde: Cingöz, Düyunu Umumiye’nin kasasını soymaya niyetlenir. Tatil olduğu saatler içerisinde Düyunu Umumiye’ye girer ve bir köşeye saklanır. Akşam vakti tüm bekçilerin, yemek saatinde yardımcısı ile birlikte büyük kasa dairesinin kapısını açar ve içeri girer. Paraları çantasına doldurur. Ancak o sırada bekçilerden biri yemeğini erken bitirince Cingöz telaşla kapıyı kapatır. Ancak kapının içeriden açılmadığına dikkat etmez. Kalın ve korunaklı odanın içinde kalmışlardı. Cingöz nasıl kurtulacağını hesap etmektedir ancak çıkış yolu yok gibi gözükmektedir.
Barkod : 9789944148467
Boyut : 14×20 cm
Siz ne düşünüyorsunuz?