Çoğu insan gibi benimde bir çok sosyal ağda boy göstermişliğim mevcut. “Mişliğim” derken geçmiş zaman eli gibi algılanmasın cümle. Hala geniş kalıbımla oldukça geniş yer teşkil etmekyeyim sosyal ağlarda. Bu blog, facebook, twitter, myspace vs… sosyal olarak nitelendirilen her yerde varlığım mevcut. Tabi emsallerim ile kendimi kıyasladığımda ne kadar sosyal olduğum ise tartışılır anck varlığım yeterli diye düşünüyorum.
Bazen her yerde bir ben varken, hepsi ben miyim diye düşünüyorum? Beni tanıyanlar / yada tanıdıklarını sananlar en yakın beni nerede buluyorlar acaba? Ben kendimi bile tanımadığımı düşünürken. Bu blog muyum, facebook muyum, twitter mı, hangisi acaba? Çok büyük bir merak içerisindeyim. Hiç birinde kendimi göremiyorum. Her biri belki biraz daha olmak istediğim. Her biri biraz daha başarılı, her biri biraz daha başarısız, her biri vurdum duymaz, her biri daha öfkeli, her biri daha cana yakın, her biri biraz daha insan… Öyle gözüküyor muyum? Haftada bir kere ayna karşısına geçtiğimde gördüğüm insan bunların bileşkesi mi?
Bu konuda kararsızım. Sanki her biri ucuz bir kopya gibi duruyor. Bir hücreden klonlanmış, şeklen kusursuz gibi gözükse de -bunu dış görünüş olarak yazmıyorum- farklı birer kopya. Ne de olsa -eğer varsa- ruhu kopyalayamıyoruz nasılsa. Ancak insana yön veren sadece bu mu? Her bir kopyamın ortak özellikleri gözüme çarpan. İlk okulda öğrendiğim matematikle çember içine alsam onları ortak kümede karşıma çıkan belli kalıplar… İşte çemberlerin kesiştiği yerde kalan taralı alan belkide aynada sürekli karşıma çıkan ve ben onu tanımıyorum.
Gerçekten tanımıyorum. Onu benden daha iyi tanıdığını düşünenler var. Atacağım adımı kestirenler, yapabileceklerim / yapacaklarım konusunda karar verebilenler… ve içimde onları yanıltmayan da bir ben var… Şimdi neyim ben? Üzerimde bu kadar kanısı olan insanlar toplanmışken etrafıma; taş mıyım, yol muyum, otobüs, durak, ağaç, ev, her binanın önüne konulmuş her an patlamaya hazır doğal gaz dağıtım kutusu muyum?
Bu şehir ne böyle? Herkes ben miyim? Ayakların altında dolanan toz bulutları, sıcakta atılan ter, atılamayan kahkahalar…
Kendim gibi görünmediğimin farkındayım / herkes gibi göründüğümün. Aynı şekilde düşündüğümüz, aynı tepkileri gösterdiğimiz aslında hiç bir zaman biz olamadığımız kişiler olduğumuzun… Hiç birimizin kendimiz olmadığının. Her yansımamızın ise biri yavaş yavaş yozlaşmanın ötesinde bir ölüme ittiğinin…
Şimdi karşımda ise milyonlarca ben, bir olmaktan bihaber…
Siz ne düşünüyorsunuz?