Öncelikle kültür nedir bunu bir araştırmak lazım. Anlam bakımında tatmin bir açıklama yapacağını düşündüğüm son zamanlarda vakitlerini yatarak geçiren TDK’ya bir göz atalım.
1. Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin
2. Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü
3. Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi.
4. Bireyin kazandığı bilgi
5. Uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme
Son şıkkı direkt geçiyorum mantar yemekle kültürlü olmayacağımızı biliyoruz zaten…
Aslında bizi biraz ilgilendiren de 4. şık. Yani insan kazandığı bilgiler doğrultusunda kültürlü oluyor. Tabi bunla orantılı olarak 3. şıkkı bu duruma dahil edebiliriz. O zaman tanımımız şöyle bir hal alır: Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla bireyin kazandığı bilgi.
Tanımımızı bulduk. Genelde Avrupa ve Amerika özentisi bir millet olduğumuz için, bu tanımı kesinlikle kullanabiliriz. İlk iki tanım ise bizden dışarıya çıkar. Çünkü toplumda kendi örf adet ve ananelerini, kendi kültür yapısını yaşamaya çalışan kişiler çağ dışı yada geri kafalılıkla suçlanır. Tabi bu iki türü iyi sentezleyip ortaya çıkartan insanlar yok mu, elbette var. Ancak sayıları o kadar az ki, iki arada bir derede kalmış durumdalar…
Dedik ya kültürlü olmamız için Amerikan yada Avrupa’nın kültürel faaliyetlerini benimsememiz gerekmekte. Tamam aslında buna da karşı çıktığımız yok. Ancak bu kültürü benimsemek içinde biraz paraya ihtiyaç var. Amerikan kültürünü, yada o külütürden çok harcamacı popüler kültürü en iyi aşılayan araç televizyon. Bunların balında ise global yayına sahip Mtv geliyor. Aslın amaçları özentiden ve para harcatmaktan başka bir şey değil. Tabi birde bizim gibi klasik kültürden nasibini almışlar, Mtv ile yoğrulan gençlere bakıp klasik kültürü (işte bunun içinde klasik müzik konserleri de var) bilmemelerinin acısıyla sızlanıp duruyoruz. Duralım şimdi. Aslında birazda azalan neislde yer aldığımız için seviniyoruz. Ancak ne yapabiliyoruz? Hiç bir şey.
Bir kültür başkentimiz var. Ne umutlarla soğukta, karda, yağmurda karşıladık. Sonra bir sessizlik. faaliyetler nerede, kim nerede ne yapmış? Geçen seneye oranla artan faaliyetler görmedim ben… Yoksa ben mi takip edemiyorum? Şüphesiz insanlar için en eğlenceli kültürel faaliyet ise konser olmakta. Ancak bunlara nasıl gidilecek. Bakınız bir örnek… Eric Clapton & Steve Winwood konseri var fiyatlarımız ise şöyle: Normal Bilet : 99,00 TL Sahne Önü: 370,00 TL, VIP: 265,00 TL. Sahne önü ve vip alamayacağımız kesin yoksa ay sonunu getiremeyiz. Normal bilette ise zora sokar ama olur, hem şöylede bir avuntumuz var, kıçlarının kılları ağarmış adamları görüp ne yapacağız dinlesekte olur diyerek normal bilet alabiliriz…
Aynı şekilde diğer konserlerden de bahsedebiliriz… Diğer etkinlikleri saymıyorum bile… tamam anlıyorum bu fiyatları. Popüler kültüre biraz daha destekçi oldukları için bu fiyatları çekmeleri normal. Bakınız aynı şeyi Emma Shapplin içinde diyebiliriz… Eh aslında bu biraz daha insaflı…
Aslında benim takıldığım konu, şimdi yazmaya başlayacağım konudur… 38. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali. Efendim neler varmış bir bakalım… Ben baktım isterseniz sizde inceleyebilirsiniz… Klasik müzik festivali diyelim bunlara. Hepimizin bildiği Chopin, Schumann çalacak. Peki kimler çalacak, Avrupa’dan Türkiye’den insanlar, sanatçılar. Yani aslında kültür başkentine yakışacak faaliyetler ama birde fiyatlara göz atalım… Ben attım en ucuz bilet 22 lira ve o da öğrenci fiyatı. tabi öğrencileri nereye atarlar bilmem… 45.50’de normal fiyatı benim gibi insanlar için en arkalarda muhtemelen öğrenciler ile birlikte. Tabi burada amaç ayrım yapmak değil…Biz duymaya da razıyız tabi bu fiyatlara değil. İki gün sonra cdsi dvdsi çıkar zaten bu fiyata alırız…
Bu faaliyetler bir ay sürecek. 50 liranın altındakilere gitsek, yada 50’ye ortalasak gideceğimiz konser sayısı 4 yada 5… Tabi kapsam dışı olanlar var mesela Yann Tiersen’i kaçırıyoruz…
Evet kültür başkentine yakışır etkinlikler var ama etkinliklere katılacak para yok insanlarda. Yani kültürsüz olmaya mecburuz biz…
Siz ne düşünüyorsunuz?