Kvinden i buret

Dizi kıvamında bir polisiye film Kvinden i buret. Film 2013 Danimarka, İsveç ve Almanya ortak yapımı. Yönetmen koltuğundaysa Mikkel Nørgaard var. Zaten kendisinin yönetmenlik geçmişine baktığımızda genelde diziler ile muhatap olduğunu görüyoruz. Bu bakımdan film neden dizi kıvamında anlamış oluyoruz. Film Jussi Adler-Olsen‘in aynı isimli romanından uyarlama. Roman sanki biraz daha sürükleyicidir diye düşünüyorum.

Hikaye aslında bilindik bir temele oturuyor. Bir çok Holywood filminde bu hikayeye rastladık. Karısından yeni boşanmış, çıktığı görevde kendi yaralanmış, bir arkadaşını kaybetmiş, en yakın arkadaşı hastane de olan üstüne üstlük tüm bunlara kendisi sebep olan bir polis memuru baş rolde. Carl Mørck tüm bu sıkıntı ile uğraşırken işe geri döner. Ancak kendi başına buyruk bu polis memuru polis ofisine geri döndüğünde pek beklediğini bulamaz. Onun için yetersiz raporu çıkmış ve geri bir göreve verilmiştir. Carl Mørck bunu istemez ama kabullenmek zorunda kalır.

Görevi ise yeni açılmış bir birimdedir. Bu birim eski dosyaları inceleyip düzenleyip kapatmak görevini üstlenmiştir. Carl’ın yanınaysa Assad (Esat) adında bir orta doğulu Müslüman yardımcı olarak verilir. Assad’ın da geçmişinde bir şeyler vardır ama film bize bunu hiç vermemiş. Bu sebepten dizideki ana yan karakter oldukça boş kalmış. Tabi klişe olan iki ortağın pek uzlaşamaması meselesi de filmde söz konusu. Ancak bu biraz üstü kapalı geçilmiş. Aynı şekilde Doğu- Batı kıyaslaması da yapılmış. Film kimseyi hiç bir şekilde rencide etmemiş.

İki ortak bir dava seçerler. Davada zihinsel engelli kardeşi olan bir kadın, kardeşi ile birlikte gemi seyahatinde ortadan kaybolmuş ve intihar olarak dosya kapanmıştır. Carl ve Assad olayı incelemeye başlarlar. Onlara göre bir tuhaflık vardır. Eski ip uçlarını takip edip sonuca ulaşmaya çalışırlar.

Bu sırada film ile paralel giden bir başka hikaye vardır. Bir kadın basınç odasına kapatılmıştır. Burada beş sena kadar tutulur. Ona sadece yiyecek ve ihtiyacını görmek için birer kova verir her gün. Kadın da kimin kendisini kaçırıp işkence ettiğinden habersizdir. Bu kadın aslında bizim ekibin aradığı kadındır. Hikaye çözülmeye çalışılırken sonunu tahmin etsekte iyi kurgulanmış.

Ben oyunculukları oldukça beğendim. Karakterlerin yaklaşımları soğuklukları oldukça iyiydi. Bazı karakterlere daha da yer verilebilirdi asında. Görsel olarak film beni tatmin etti. Olaylar arası geçişler, renkler filmi izleme bağlanmamdaki en büyük etkendi. Ama biraz daha aksiyon olsaydı iyiydi demeden edemedim.

Şimdi filmdeki bazı takıldığım konulara gelelim. Film klişe olsada aslında mantıklı bir şekilde son yapıyor ama kötü adamın bunu yapmasına gerek var mıydı bilemedim. Yani bu kadar işlenceye gerek var mıydı sordum kendi kendime. Tabi bir de bu karakterin yaşadıklarını göz önünde bulundurursak biraz da hak vermedim değil kendisine. Gerçi olayı bu kadar uzatmaya gerek var mıydı yada bu sebepten dolayı başka canlara kıymaya o da ayrı bir konu.

Birde aklıma gelen soru Merete Lynggaard karakterinin beş sene boyunca o kötü şartlarda orada kalması. Sadece kapalı kalsa yemeği ihtiyacı düzgün bir şekilde giderilse sıkıntı yok ama yer yer basıncın değiştirilmesi, yapılan işkence karşısında kadının hayatta kalmaya çalışması çok ilginç geldi bana. Bir de diş çekme sahnesi vardı pense ile. Şimdi elinde elet edevat olunca hiç mi aklına bir şeyler gelmedi bu kadının?

Özetlemek gerekirse, sade düz bir polisiye Kvinden i buret. Oyunculuk, görsellik, yönetim tatmin edici. Filmin devamının gelme ihtimali bile var. Dediğim gibi polisiye bir dizi olsa daha başarılı olurmuş. Amerikan filmlerinden sıkılmış değişik dil ve karakterler görmek istiyorsanız film birebir.

Yönetmen: Mikkel Nørgaard

Senaryo: Jussi Adler-Olsen (roman), Nikolaj Arcel

Oyuncular:

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt2438644/