Tanıtımlarda filmin Şilili video sanatçısı Niles Atallah’ın ilk uzun metrajlı filmi olduğunu ve uluslararası prömiyerini San Sebastian Film Festivali’nde yaptığını okumuştuk. Tabi okuduklarımız arasında, Aldığı ödüller ve hikayenin bir özeti de vardı. Lucia bir fabrikada terzi, kalıpçı, ütücü kısaca her şeyci olarak çalışan genç bir kadındır. Babasıyla Santiago’da eski bir evde yaşamaktadır. Tabi herkes gibi onunda yeni bir ev hayali vardır.Hikaye ise eski diktatör Pinochet’nin cenazesinden Noel’e kadar olan zaman diliminde geçer.
Evet bu anlatım filmin metin anlatımı ancak filmi izlerken bunları göremiyoruz. Film Lucia’nın günlük hayatının yalın bir şekilde anlatmış, o kadar yalın ki, dakikalarca süren işe gitme yolu, sessiz soluksuz dakikalarca izlenen televizyon, diyalogsuz, donuk ve sabit kareler, 80 dakika boyunca yakamızı bırakmıyor. Kısa bir filmde bunları izlemek belki sıkıcı olmayabilir ancak uzun süreli bir filmde ister istemez hadi bir şeyler olsun diye kıvranıyorsunuz.
Yönetmenin video sanatçısı olduğunu düşünürsek öykünün sıkıcılığı, hız, zamansızlık bakımından oldukça başarılı bir film olmuş. Filmdeki zamansızlık geçen süreci insana hissettirmezken, bazı bölümlerde görülen stop motion aslında insanda sürecin geçtiğinin etkisini veriyor. Bu sahnelerde fonda verilen su ve kuş sesleri, zamanın akışını ifade ederken aynı zamanda, fonda Lucia’nın kesip yapıştırdığı çiçek motifleri umutlarını ve hayallerini temsil etmekte. Tabi bu kişisel görüştür.
Video sanatının, kısmen video resmi olarakta adlandırıldığını hesaba koyarsak sabit bir açı ile olan biteni çekmek bize normal gelecektir. Ancak video sanatının özelliklerinden biri de kullanılan müzik ve bozulan görüntülerdir. Bu film bu konuda bekleneni vermiyor. Fonda müzik yok denebilecek kadar az, hatta yok. Ortam sesleri mevcut görüntülere fon oluşturmuş. Karşılaştığımız, öyle göze batacak görüntü bozmalar ve oyunlarda yok. Oldukça düz, sıradan bir film. Arkadaki ortam sesleri dönemi algılamamıza yetmiş o da eğer Şili hakkında bir bilgiye sahipsek. Ancak filmdeki diyalogsuzluk, anlamsız diyaloglar insanı sıkıyor.
Görsel olarak film iyi diyebilirim. Renk kullanımındaki ustalık filmi kurtarıyor. Film aslında kendinden bekleneni vermiş, belirli bir kurguya alışmış biz insanları sıkacak şekilde. Ancak bence filme biraz kurgu eklense, bu görselliğin yanında tadından yenmezmiş. Güzel görüntülerden oluşan, sırf uzun metrajlı olacak diye sahnelerin gereksiz uzatıldığı, on beş dakikada da güttüğü kaygıyı anlatabilecek, festival dışında izlenmeyecek bir film.
Yönetmen – Senarist: Niles Atallah
Oyuncular:
Gabriela Aguilera | … |
Lucía
|
|
Gregory Cohen | … |
Luis
|
|
Eduardo Barril | … |
Doctor
|
|
Esperanza Silva | … |
Elena
|
|
Francisca Bernardi | … |
Daniela
|
Linkler:
http://www.imdb.com/title/tt1726686/
http://film.iksv.org/tr/film/163
Siz ne düşünüyorsunuz?