Mavro Livadi / Kara Çayır

Festivali bitirdik ama yoğunluktan dolayı yazamadığım filmlerden Mavro Livadi.Komşu ülke Yunanistan’dan Osmanlı döneminde geçen bir film. Bu yönde eleştiriye pek girmiyorum zaten onlar da pek olayı irdelememişler. Ancak filmin kopyasından mıdır, yoksa başka bir şeyden midir ben izlediğim bu filmden pek zevk alamadım. Filmde bir şeyler eksik.Sanıyorum bunda başı çeken anlatım dili.

Aslına bakarsanız, mükemmel görüntüler var filmde. Yani bu görüntülerin mükemmel olması gerekli. Kareler bu izlenimi yaratıyor sizde ancak o hazzı alamıyorsunuz. Belirttiğim gibi belkide filmin kopyasından kaynaklıydı bu ancak bana pek zevk vermedi. Konu ise tarıhte yaşanmış olabilecek bir hikaye. Aslında güzel de işlenebilecek bir hikaye. bu sebepten dolayı da filmin daha çarpıcı olmasını bekliyorsunuz ancak film buna da yanıt vermiyor.

Film 1654 yılında geçmektedir. Bir gece, rahibelerin yaşadığı manastıra yaralı bir yeniçeri gelir. Rahibeler sadece duydukları kadarı ile bildikleri yeniçerileri vahşi bir hayvan sanmaktadırlar. Bu yaralı askere yardım ederler ancak hasta halinle bile onu zincire vurup tedavi ederler. Tabi onun bir erkek olmasının da bu şekilde muamele görmesine sebeptir. Daha sonra öğrenirler ki, bu yeni çeri kaçaktır ve aranmaktadır.

Genç rahibelerden olan Anthi de bu adama bakanlar arasındadır. Belkide ilk erkek görüşüdür. Anthi pek fazla konuşmaz, sessizlik yemini etmiştir, konuştuğu zaman ise fısıltıyla konuşur. Anthi bu genç yeniçeriden etkilenir. Manastır sorumlusunun para karşılığında onu askerlere teslim edeceğini öğrenince yeniçeriyi manastırdan kaçırır, onunla birlikte kendisi de kaçar. Buraya kadar her şey güzeldir ta ki ormanın ortasında bu iki genç sevişmeye başlayana kadar. O anda öğreniriz ki, Anthi aslında erkektir.

Tabi bunun üzerine yeniçeri gay olmadığını söyler ve onu biraz tartaklar ancak Anthi onun peşini bırakmaz.Bu arada aralarında yeniçeri de Anthi’ye avlanmayı dövüşmeyi öğretir..  Sonunda yakayı ele verirler Anthi manastıra yeniçeri de komutanının yanına gider. Komutanı en iyi askerim sensin diyerek onun canını bağışlar. Anthi gerçek kimliğini rahibelerin önünde gösterdikten sonra kaçar ve yeniçeriyi bulur. Yeniçeri ise Anthinin de yardımıyla komutanını ve yanındaki bir kaç askeri öldürür birlikte kaçarlar. Tabi finalade ise birlikte olurlar biz de filmden mutlu mesut ayrılırız.

Film bu kadar, aradaki aşıkın işlenmesi sorunluydu, böyle ön yargıyla yaklaşırken yeniçerinin birden Anthiye yeşil ışık yakması tam anlamıyla anlatılamamıştır. Olay eldeki ile yetinelim miydi pek çözemedim. Filmde Osmanlı askerlerinin Türkçe konuşması güzeldi, ancak günümüz Türkçesi ile konuşması biraz garipti. Tabi bir de askerlerin, Drama Köprüsü türküsünü söylemeleri var.Tabi takdir ediyoruz ancak o türkünün filmin o döneminde ne işi var? Bu türkü çok daha sonrasının türküsü. Yeniçerimiz ise su içtikten sonra geğirme ve daha iyileşir iyileşmez rahibelerden birine atlaması yönünden çok Türkleşmiş ama yahu sünnetsiz yeniçeri mi olur?

Oyunculuklar başarılıydı. Anthi’nin aha benim şeyim var demesine kadar bir şey anlamıyorsunuz. Gerçi anlayamayız çünkü oynayan karakter bayan. Yani olması gerektiği gibi. Cast iyi yapılmış. Gözüme en çok batan karakter ise, rahibelerin en uçuğu yeniçerimizin üzerine atlayıp sonra intihar edendi.

Velhasıl kelam, Osmanlı çocukları devşirirken, Anthi’nin ailesi, çocukları alınmasın diye, onu küçükken bu manastıra teslim etmiş. Tabi iyi mi yapmış tartışılır. Bir gün de ayni usulde devşiren bir yeniçeri ile karşılaşırlar. Hikayemizin aslı bu. Ancak bir çok nokta havada kalmış ve senaryo, anlatım yetersiz. İzleyin derim aslında ancak if dışında izlenir mi o tartışılır…

Yönetmen, Senarist: Vardis Marinakis

Oyuncular:

Sofia Georgovassili
Anthi
Hristos Passalis
Despina Bebedelli
Igoumeni
Maria Panouria
Rania Ekonomidou
Despina Kourti
Evangelia Adreadaki

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt1331297/

http://2011.ifistanbul.com/tr/Movie/mavro-livadi