Diğer filmlere karşılaştırıldığında eğlence dozunun daha düşük bir film olduğunu görüyoruz. Tabi bu filmin yinede eğlenceli olmasının önüne geçmiyor. Bu da bildiğimiz Men In Black eğlencesi. İlk iki filmde gördüğümüz bizi şaşırtan o garip yaratıklar bu filmde de var ama filmin aksiyon düzeyinin fazla olması bir tek düşmanla uğraşılmaması sebebiyle bu yaratıkları ayrıntılı olarak göremiyoruz.
Film 3D olarak çekilmiş Aslında yıllar sonra gelen bir filmden bu kadar şüphelenmeyip filmi sinemada izleseydim daha çok keyif alacağımı düşünüyorum. Diğer iki filmi de hesaba kalıp bir sıralama yaparsak bu üçüncü filmi ilk film olarak görebiliriz. Serinin ilk filmi ise, ikinci film. İkinci film ise sanki bu filmlerden kopuk bir film olarak çıkıyor karşımıza. Bir ve üçüncü filmler birbirini tamamlayan filmlerdi.
Oyunculuklar oldukça başarılıydı. Karakterler yine bildiğimiz gibiydi. Yani yıllar karakterleri pek değiştirmemiş. Ancak şunu da gördüm ki, Tommy Lee Jones ne kadar yaşlanmışsa, Will Smith o kadar gençleşmişti sanki. Bu arada hikayeye dahil edilen Griffin karakteri oldukça güzel ve başarılı bir karakterdi. Genç Ajan K rolündeki Josh Brolin‘in Jones benzerliği beni oldukça şaşırttı.
Man In Black’te paralel evrenler başka dünyalar olgusunu görürken, bunun üzerine birde zaman yolculuğu eklenince film kafa kurcalayan tadından yenmez bir hal almış. Geçmiş ve gelecek arasındaki bağlantılar başarıyla kurulmuş. Özel efektleri diğer filmlere karşılaştırdığımızda on yıl sonra gelmesine rağmen diğerlerinden çok ta başarılı değil. Aslında daha iyi bir şey çıkabilirmiş karımıza. Ancak standart bir aksiyon olduğunu düşünürsek abartıya da kaçmamış.
Filmin en ilginç tarafı aslında sonu. Filmin sonunda neyin ne olduğu ortaya çıkıyor ve serinin en duygusal bölümü ile karşılaşıyoruz Tabi filmde klişeler de mevcut. Artık iyiden iyiye alışıp olmayınca yadırgadığımız, koruyan Amerika figürü bu filmde de var.
Ancak on yıl sonra gelen bu filmin diğerlerinin önüne geçmesi olası bir şeydi ve bence daha iyi, daha sağlam ve etkileyici bir filmde karşımıza çıkabilirdi. Tabi bu filmde kötü demiyorum ama beni asıl korkutan yapımcıların seriye ne yapacakları. Men In Black öyle bir şey ki akıllı bir kurgu ile istediğiniz kadar uzatabilirsiniz.
Filmin hikayesini kısaca özetlemek gerekirse, Ajan J bir gün işe gittiğinde Ajan K’nin yıllar önce ölmüş olduğunu öğrenir. Araştırdığında ise görür ki, zamanda bir kırılma olmuştur. Bu sebeple Ajan J geçmişe döner ve Ajan K’yı kurtarmaya çalışır. Tabi kendisi ile de ilgili şeylere ulaşır.
Özetlemek gerekirse oldukça eğlenceli izlenilebilir bir film. İlk filmle de iç içe. Eğer bir film daha yapılıp serin ikinci filmi ile bu bölümleri de birbirlerine bağladıklarında MIB hayranlarını oldukça sevindirmiş olurlar. Filmi izleyince diğer filmleri tekrar izlemek istiyorsunuz. Dönem itibari ile o kadar şaşırtmasa da zevkle izlenecek bir film.
Yönetmen: Barry Sonnenfeld
Senaryo: Etan Cohen, Lowell Cunningham (Malibu comic)
Oyuncular:
Will Smith | … |
Ajan J
|
|
Tommy Lee Jones | … |
Ajan K
|
|
Josh Brolin | … |
Genç Ajan K
|
|
Jemaine Clement | … |
Hayvan Boris
|
|
Emma Thompson | … |
Ajan O
|
|
Michael Stuhlbarg | … |
Griffin
|
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?