Sevgili Ruyayla mimlemiş beni. Şimdi yazmadan olmaz ama bu mim benim gibi evden çıkmayan birisi için biraz zor olacak. Eh o da bilseydi zaten böyle bir mimi bana göndermezdi. 🙂 Gittiğim ve sevdiğim yerleri söyleyecekmişim.
Belirttiğim gibi aslında evden çıkmam ben çıktığımda ise yakın terleri tercih ederim. Mesela Beşiktaş sahile iner orada otururum. Pek cafe bar alışkanlığım olmadığı için özellikle şuraya gideyim de oturayım gibi bir hevesim yok. Bazen çok sıkın olduğumda, ya Ortaköy, Bebek istikametine doğru yürür, yada Kabataş, Eminönü, bazen Sultan Ahmet ve Taksim yapar dönerim. Biryerlere tıkılık kalmaktansa gezmek benim için daha keyif verici… Ama nerelere otururum diyorsak, belli başlı yerler dışında pek oturup kalkamam tekbaşımaysam daha önce gittiğim yerler olmalı. Mesela şöle sıralıyayım…
Beşiktaş; Cafe Pi, Misket Şarap Evi, Çadır (Her yere girmiş çıkmışlığım vardır ama genelde buraları tercih ederim. Balık Pazarında Ahtapot Restorant birde. Çoğunlukla da Misketi. Ev şarabı güzeldir. Pi’nin de koktelylerini unutmamak lazım…
Taksim; Taksime pek yalnız çıkmam, çıktığımdaysa yalnız gittiğim tek yer Bab-ı Ali’dir (şimdi çok ışıklı olmuş) ve yanımda biri olsun olmasın DoRock’a bi uğramadan Taksimi terk etmem. Bir de Şiirciyi ekleyebilirz bunlara. Eğer canım fasıl istiyorsa Beyzade’ye arada taklıdığımı söylemem lazım ama Şişlideki Despina’nın Meyhanesi de favorilerim arasında.
Kadıköy tarafında otururken genelde sahilde takılır karnımı da, Mercan da doyururdum. Genlde de, Çinili’de sokuklanır kitap okurdum.
Bakayım sanırım başka da bir yer yok.
Bu kadar…
Siz ne düşünüyorsunuz?