Film oldukça iyi bir oyuncu kadrosunu bir araya toplamış. Tabi bu kadro bir araya gelince filmin kötü olma olasılığı otomatikman düşüyor. Film 2011 Sundance Film Festivelinde, senaryo ödülüde alınca bu kadro neden birde en iyi oyuncu çıkartamamış diye soruyorsunuz ister istemez. Ancak filmi izleyince bunu da fark ediyorsunuz.
Film senaryo ödülünün hakkını oldukça başarılı bir şekilde veriyor. Konu klasik gibi gözükse de diyaloglar oldukça başarılı ve akıllıca. Filmin yönetimi oldukça klasik şekilde yapılmış. Müzikleri ise çok fazla akılda kalmıyor. Ancak bunlara rağmen tüm duygular yerinde ve sorunsuz olarak verilmiş.
Hikaye izleyiciyi kendine bağlıyor. Bunda en büyük pay oyunculuklar elbette. Ancak bazı oyunculara rolleri çok hafif gelmiş ve içlerinde sıkışıp kalmışlar. Buna başlıca örnek, Ellen Burstyn‘nin oynadığı Doris karakteri. Tüm bunlara rağmen film zevk alarak izlediğim bir film.
Film bozulmuş bir aile yapısını anlatıyor. İyi günde ve kötü günlerde bir araya gelen bir aile işlenmiş. Kardeşler kendi aralarında birbirlerini çekemez hale gelmişler. Film ana karakterimiz olan Lynn’nin yolculuğu ile başlıyor. Lynn iki oğlu ile birlikte ilk oğlunun düğünü için annesine gider. Burada eski şiddet meraklısı kocası ile karşılaşacaktır. Üstüne üstlük yeni kocasından olan iki sorunlu çocuğu da ona zor anlar yaşatmaktadır. Oğlanlardan biri uyuşturucu bağımlısıdır.
Lynn ailesine hiç bir şey anlatmaz. Ayrıldıktan sonra oğlu eski kocasının yanında kalmış, kızı ise kendi yanında kalmıştır. Kızının da psikolojik sorunları vardır. Kısacası Lynn’ın yanında büyüyen üç çocuğu da sorunludur. Tabi eski kocanın da orada olması sorun yaratır. Aslında sorunu yaratan da o değil onun yeni karısıdır.
Eski yeni eşler, akrabalar, kardeşler derken, herkes birbirinin ardından laf söyler. Ailenin büyük babasının hastalıklı durumu ve ölümü, uyuşturucu müptelası oğlanın ortadan kaybolması aslında film içerisindeki geçen bir cümleyi desteklemektedir. Mutluluklar yapmacıktır, ölüm gerçektir ve insanları bir araya getirir (tam cümle olmayabilir tabi ki).
Sonuç olarak başarılı bir film var karşımızda. Her ne kadar ben konuyu pek anlatamasamda (zaten anlatılacak kadar düz bir film değil) hemen hemen her duyguyu tadabileceğiniz bir film. Lynn’nin sorunlu oğlu Elliot karakterini canlandıran Ezra Miller tüm bu kadrodan oyunculuk konusunda başarıyla sıyrılarak göz dolduruyor. Film izlenmesi gerekenler arasında.
Yönetmen – Senarist: Sam Levinson
Oyuncular:
Ellen Barkin | … |
Lynn
|
|
Ezra Miller | … |
Elliot
|
|
Kate Bosworth | … |
Alice
|
|
Demi Moore | |||
Thomas Haden Church | … |
Paul
|
|
George Kennedy | |||
Ellen Burstyn | … |
Doris
|
Linkler:
http://filmekimi.iksv.org/tr/Filmekimi.asp?day=1&FID=39
Siz ne düşünüyorsunuz?