My Boyfriend is Type B (B형 남자친구, B-hyeong namja chingu)

2005 Kore yapımı bu film yönetmen Seok-won Choi‘nin ilk filmi. Şu zamana kadar da başka film yapmamış. Öyle ki senaryosu da kendisine ait. Romantik komedi olan filmde, aslında anlatacak çok şey yok. Filmi sadece keyifli vakit geçirmek istiyorsunuz. Zaten çok büyükte iddiası yok.
Hikaye Japonlar’ın kan türü teorisine dayanmakta. Bu teoriye göre, A kan grubunu taşıyanlar, muhafazakar ve içten, B kan grubunu taşıyanlar ise, tutkulu ve sorumsuzdur.

Film bir ayrılıkla başlar. Han-Mi (Han Ji-Hye), alçak gönüllü bir üniversite öğrencisidir. Tek amacı gerçek aşkı aramaktır. Ama bu zamana kadar bulamamıştır. Tamamen tesadüf eseri, Han-Mi, Yeong-Bin ile mesajlaşmaya başlar. Bu durumda tesadüf biraz abartılır, olay birbirlerinden habersizce telefonlarını karışmalarına kadar gider.
Bir süre sonra han-mi ve Yeong-Bin görüşmeye başlarlar. Han-Mi’nin kuzeni ise genç bir evlilik danışmanıdır. Kararlarını hep kan türü teorisine göre vermektedir. Yeong-Bin’in de kan gurubunun B olduğunu öğrendiği zaman kuzenini  caydırmak için elinden gelen her şeyi yapar. Ancak Han-mi, Chae Young (Shin Hee)’un dediklerini kaale almayacak, bu iki kuzen arasındaki çekişmeler gülümsetecek anlar oluşturacaktır.
Film genel olarak bir ilişkinin başlangıcını ilişki süresinde yaşanan iniş çıkışları eğlenceli bir şeklide anlatmaya çalışmış. Başarmış mı? Ben romantik komedilerden pek anlamam 🙂
Oyuncular:
Ji-hye Han Ha-mi
Dong-geon Lee Young-bin
Yi Shin Chae-yeong
Linkler
http://en.wikipedia.org/wiki/My_Boyfriend_Is_Type_B
http://www.lovehkfilm.com/panasia/my_boyfriend_is_type_b.htm
http://www.imdb.com/title/tt0452972/

Yorumlar

“My Boyfriend is Type B (B형 남자친구, B-hyeong namja chingu)” için 2 yanıt

  1. Sophie avatarı
    Sophie

    Tam da bugün için-özellikle sevgilisi olanların-oturup keyifli vakit geçirmek amacıyla izleyebileceği bir filmden bahsetmişsin.Özellikle denk getirmiş gibi..Kan türü teorisi nasıl işliyormuş merak ettim doğrusu.

  2. kişisel depresyon anları avatarı
    kişisel depresyon anları

    ben özellikle seçmedim aslında denk geldi 🙂
    bu teoriyi ilk bu filmde duydum meğersem gerçekten varmış :=) doğruluğu tartışılır tabi…

Siz ne düşünüyorsunuz?