Neverwas

Sinema kanallarını gezerken denk geldiğim bir film Neverwas. Aslında filmi izledikten sonra neden daha önce bu filme denk gelip izlemedim diye merak etmeye başladım. Filmin 2005 yapımı ve yönetmen koltuğunda Joshua Michael Stern var. Filmin senaristi de aynı zamanda kendisi. Film Stern’in ilk filmi ve üçüncü ve son film olarakta jOBS geçtiğimiz günlerde karşımıza çıktı. Yönetmenin ilk filmi Neverwas son filmi de jOBS olunca aslında aradaki gerilemeye şahit olmak beni üzdü. Demek ki yönetmenler bağımsız iş yaparken daha kaliteli şeyler ortaya çıkarıyorlar.

Tabi ilk film ve bağımsız dedim ama, filmin kadrosuna baktığımızda filmden kötü bir şeyler çıkmayacağını anlıyorsunuz. Öyle ki film kadrosunda Aaron EckhartIan McKellenNick NolteWilliam HurtJessica Lange gibi isimleri barındırıyor. Tabi dahası da mevcut. Bu kadar isim arasında tabi kötü bir film çıkmayacağını düşünüyorsunuz. lakin emsalleri de mevcut. Ancak bu film hem vermesi gereken hem de oyunculuk açısından oldukça tatmin edici.

Hikaye ayrıntılı bir şekilde düşünülmüş. Havada kalan bir şeyi yok. Hikayeye yedirilen fantastik hava sürekli bir şeyler olacak duygusu verse de hikayenin gerçeklikle olan bağlantısı iyi yapılmış. Başarılı bir kurgu ile film karşımıza çıkıyor. Görsel olarak tatmin edici. Zaten oyunculuk hakkında pek bir şey söylemek yersiz. Bu filmde Ian McKellen resmen döktürmüş. Müzikler de aynı şekilde filme yakışır şekilde.

Film bir masalın içerisinde ilerliyor ve izleyici olarak sizde bu masalın bir parçası olarak görüyorsunuz kendinizi. Şimdi hikayeyi anlatmaya koyulacağım ama nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Filmi bir türe sığdıramamak belkide anlatım sorunu yaşamamın başlıca nedenlerinden. Film, Zach Riley adında başarılı bir psikiyatristin başından geçenleri anlatıyor. Zach, ünlü bir üniversitede profesörlük görevi yapmaktadır. Birden işinden istifa ederek, küçük özel bir akıl hastanesinde işe başlar. Zach’ın burada işe başlamasının asıl nedeni ise zamanında babasının bu akıl hastanesinde kalmasıdır. Ancak bunu kimseye söylemez. Zaten babasını da bir nevi hayatından çıkarmış gibidir.

Babası ise Neverwas adında çok meşhur bir çocuk kitabının yazarıdır. Kitap fantastik bir ülkeyi ve orada yaşayan kahramanlarını anlatmaktadır. Adam çok başarılı bir yazar olmasına rağmen şizofrendir de ancak bir türlü tedaviyi kabul etmez. Zach ise babasının izini sürerek onu daha iyi tanımak için bu hastaneye gelmiştir.

Hastanede hastaları arasında yine şizofren ve gizemli bir hasta olan Gabriel Finch’le tanışır. Hiç konuşmayan Gabriel, Zach’ı görünce konuşmaya başlar ve etkileşime girer. Gabriel onu kurtarıcı olarak görmektedir. Zach, Gabriel ile konuşurken, Gabriel’in babasını tanıdığını öğrenir. Gabriel kral olduğunu ve sarayını korumasın gerektiğini anlatır sürekli. Anlatığı bu hikaye babasının yazdığı kitapla paraleldir. Zach onun babasının kitabını okuyup etkilendiğini düşünmektedir. Ancak olan biten hiçte düşündüğü şekilde değildir.

Film masalsı atmosferi ve anlatımıyla, hayal ve gerçek arasındaki gelgitlerle oldukça etkileyici. Film belirttiğim gibi oldukça başarılı bir şekilde tüm bu iç içe geçmiş hikayeleri bir birine bağlayarak kurgulamış. Oldukça da etkileyici bir film. Bir insanın hayalleri, umut ettikleri ile ne kadar mutlu olabileceği çok iyi betimlenmiş. bence izlenmesi gereken filmler arasında. Neden film bu kadar kenarda kalmış merak ettim açıkçası.

Yönetmen – Senaryo: Joshua Michael Stern

Oyuncular:

Aaron Eckhart
Zach Riley
Ian McKellen
Gabriel Finch
Brittany Murphy
Maggie Paige
Nick Nolte
T.L. Pierson
Jessica Lange
Katherine Pierson
William Hurt
Dr. Peter Reed

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt0418004/

Siz ne düşünüyorsunuz?

Back to Top
%d blogcu bunu beğendi: