2005 yapımı başarılı bir Japon korku filmi Noroi. Yönetmen koltuğunda ise Kôji Shiraishi var. Kôji Shiraishi’nin bir özelliği de dönemin popüler filmlerini iyi analiz etmesi ve bununla birlikte başarılı yapımlar ortaya çıkarması. Noroi aktüel kamera kullanımı sayesinde The Blair Witch Project’ten etkilenirken,Gurotesuku ile Saw serisinden etkilenmiş. Tabi bu etkileşimler oldukça başarılı. Noroi belgesel tadında çekilmiş. Kurgusu oldukça başarılı. Ufak tefek noksanlar dışında kesinlikle başarılı bir kurmaca belgesel. Hikaye Masafumi Kobayashi etrafında dönüyor.
Filmin ilk başlangıcında Kobayashi hakkında bir bilgilendirilme yapılıyor. Kobayashi doğa üstü olayları araştıran bir gazetecidir. Hazırladığı son belgeselden sonra evi yanmış ve bu yangında karısı yanarak ölmüştür. Kobayashi iste yanan evde bulunamamış polis kayıp ilanı vermiştir. Daha sonra film Kobayashi’nin son hazırladığı Lanet isimli belgesele döner. Kobayashi, Junko Ishii hakkındaki bir kadının kötü güçleri olduğunu düşünmesi sebebi ile araştırmalara başlar. Kadınla konuşmak ister ama kadın onu kovar. Hakkında komşularından bilgi alır. Ancak kadının hakkında bilgi veren tüm komşuları bir süre sonra ölmektedir.
Kobayashi taşınıp duran Junko Ishii’yi takip eder. Bu sırada pisişik güçleri olan Kana Yano’da televizyonda bir programda başarılı olmuştur. Kana son dönemde fazla uyumaktadır. Kobayashi, Kana ve ailesi ile küçük bir görüşme yapar çünkü son dönemde Kana’nın çizdikleri araştırması ile paralellik içermektedir. Bu arada başka bir pisikiş olan Marika Matsumoto televizyon programı çekimleri için mezarlıkta bir lahitin oraya giderler ve ona garip bir şeyler olur. Marika Matsumoto’nın gördükleri ve halleri de Kobayashi’nin araştırmasıyla bağlantılıdır. Bu gruba süper pisişik medyum lakaplı Mitsuo Hori’de katılır. Ancak Mitsuo Hori biraz deli gibidir.
Bir süre sonra Kana birden bire ortalıktan kaybolur. Kobayashi olan biteni kayda almaya devam eder ve Junko Ishii’nin bunda bir parmağı olduğunu düşünür. Bu arada Marika Matsumoto’nun evinde de garip şeyler olmaktadır. Olan biten her şey ise Junko Ishii’yi takip eder. Junko Ishii’yi yine taşınmış ve yıllar önce ayrıldığı köyüne geri dönmüştür. Köyde ise yapılan bir şeytan ayini vardır. Son olarak ve ilk kayılı görsele sahip olan bu ayine Junko Ishii katılmış ve o günden sonra da genç kadın grip davranmaya başlamıştır. Junko Ishii’nin birde oğlu vardır ama kimden olduğu bilinmemektedir.
Kobayashi, Marika ve Mitsuo’yu da yanına alarak köye gider. Baraj suyu altında kalmış köyde Marika bir ayin düzenler. Ancak ondan sonra bir gariplik olur ve dağın yamaçlarına doğru ilerlerler. Burada garip olaylara şahit olurlar. Kobayashi sonunda Junko’nun evine gizlice girer. Junko’yu kendini asmış halde bulur. Yano’nun cesedi de oradadır. Aynı zamanda Junko’nun küçük çocuğu da. Kobayashi küçük çocuğu evine getirir ve evlat edinir.
Tabi hikaye bu şekilde bitmiyor. Filmde o kadar ayrıntı var ki yazmakla bitmez. Olay akışı, kurgusu, müzikleri oldukça başarılı. Her şeyi bir kenara bakıp film kendisine çekmesini iyi biliyor. Her ne kadar her şey kurmaca olsa da bu bilgiden soyutluyor izleyeni ve bir gerçek gibi kendisine bağlıyor. Görüntü kalitesi çok iyi değil. Efektler içinde aynı şeyi söyleyeceğim. Ancak göze batmıyor. Film olay ve konular hakkında olukça bilgilendirici. Son dakikaları bırakıp bu buydu deyip kestirmiyor. Filmin başından beri olana bitene araştırmalara vakıfsınız. Filmi iyi yapanda bu. Ancak her şey bu kadar ince düşünülmüşken keşke bazı şeyler de gözden kaçmasaymış. Mesela olayın hiç bir noktasında polisten iz yok.ta ki finale kadar. Araştırma aşamasında poliste araya girseydi belki de Kobayashi’yi sallamıyorlar imajı verilseydi sanki aklımızdaki sorulardan biri giderdi. Süper medyum olayı da sanki bana abartılmış gibi geldi. Tabi Japonya’da böyle bir tanımlama var mı emin değilim. Birde oyunculuklar daha iyi olsaydı keşke daha iyi bir film çıkardı karşımıza.
Özetlemek gerekirse, film hakkını veren bir korku filmi. Düşük bütçesi ve çıkardığı iş bakımından kesinlikle başarılı ve izlenmesi gereken bir film. Meraklılarına kesinlikle tavsiye ederim.
Senaryo – Yönetmen: Kôji Shiraishi
Oyuncular:
Jin Muraki | … |
Masafumi Kobayashi
|
|
Rio Kanno | … |
Kana Yano
|
|
Tomono Kuga | … |
Junko Ishii
|
|
Maria Takagi | … |
Kendisi
|
|
Satoru Jitsunashi | … |
Mitsuo Hori
|
|
Miyoko Hanai | … |
Keiko Kobayashi
|
Linkler:
http://www.imdb.com/title/tt0930083/
http://en.wikipedia.org/wiki/The_Curse_(2005_film)
Siz ne düşünüyorsunuz?