Başarılı bir drama Noruwei no mori. Japon dramaları arasında bana en Avrupalı drama gibi geldi. Film Japonların kendini belli eden kurgularından uzak. Film Haruki Murakami‘nin aynı adlı romanından uyarlama. Roman için “çok sıkıldık” yorumlarını okuduktan sonra pek yanına yanaşmamıştım. Aslında bu yorumu filmde de hissettim biraz. Sanki film durmuş hiç ilerlemiyor gibi kanıya kapıldım yer yer…
İzlediğim en Avrupalı Japon filmi demiştim. Bu kanıya varmamın sebebi belkide hiç duymadığım yada duyupta hatırlayamayacağım kadar az olan Japon müzikleri. Müzikler güzel ve çok iyi seçilmiş olmasına rağmen beklediğim o Uzak Doğu tadını almamı engelledi. Ancak görsellik, kurgu ve oyunculuk kesinlikle başarılıydı. Filmin, görüntü yönetmeninin çok iyi olduğunu söyleyebilirim.
Filmde karakterlerin içinde bulunduğu durum tam anlamıyla anlatılmamış. Biri intihar ediyor niye ettiği tam anlamıyla belli değil. Diğeri sevgilisi intihar etti diye kafayı sıyırıyor (ya da biz böyle düşünüyoruz). Aslında neyin ne olduğundan bi haber izliyoruz filmi. Filmde arıza karakter olarak karşımıza çıkan Naoko’ya ise pek bir anlam veremedim. Ne yaptığı ne yapmak istediği belli değil. Film bu ruhsal bunalımın içerisine cinselliği de sıkıştırmış. Ancak cinsellikte biraz karmaşık…
Bir Murakami kitabıyla daha karşınızdayım sayın seyirciler. bu kitap beni öyle sıktı ve ona öyle laflar hazırladım ki hangisinden başlayacağımı bilemiyorum. Bilemediğim için de konuyu özetledikten sonra madde madde yazmak istiyorum düşüncelerimi.
Toru Watanabe 60′ların sonunda üniversitede okumaktadır. Watanabe lisede yakın bir kız arkadaşı olan Naoko’ya aşıktır. Ancak Watanabe bu arkadaşlık serüveninde üçüncü kişidir. Çünkü en yakın arkadaşı Naoko ile çıkmaktadır. Bir gün arkadaşı ney olduğunu bilmediğimiz bir sebepten dolayı intihar eder. Bu intihar üzerine ise Naoko bunalıma girmiştir. Watanabe için lise biter ve üniversite hayatı başlar.
Bir gün Watanabe’nin karşısına Naoko çıkar. Onun ile uzun yürüyüşlere çıkar ve bir kezde birlikte olurlar. Watanabe, birazda Naoko kaynaklı olarak sürekli ölümü düşünür. Ancak derken bir gün üniversitede Midori ile tanışır. İkili arkadaşlıkla karışık flört etmeye başlar. Watanabe bu iki kıza karşı duygular beslemeye başlar ancak ne yapacağını da kestiremez. İçinde bulunduğu bu kararsızlığı bastırmak içinde, yurttan tanıdığı, Nagasawa’ya takılarak, geceleri barlardan hatun kaldırır.
Naoko içinde bulunduğu depresyondan çıkmak için bir kampa yatar. Watanabe ise belli aralıklarla, onu ziyarete gider. Ancak bu ortadan kaybolmalar yüzünden Midori ile de arası açılmıştır. Midori, Naoko ile tamamen zıttır. Naoko’nun yüzü ne kadar ölüme dönükse, Midori’nun yüzü o kadar hayata dönüktür. Watanabe ise iki kız arasında gelip gitmektedir. Tabi gelişecek olaylar Watanabe’nin zor anlar yaşamasına sebep olur.
Başarılı bir film. Başarılı bir drama. Ancak izlemek için biraz sabır taşı olmak lazım. İzlenmesi gereken filmler arasında Ancak izleme psikolojisini iyi tutturmak gerek. Öyle bir suda akıp geçecek bir film değil… Ancak kitapta aynı seviyede ilerliyorsa başarılı bir uyarlama diyebiliriz.
Yönetmen: Anh Hung Tran
Senarist: Haruki Murakami (roman), Anh Hung Tran
Oyuncular:
Rinko Kikuchi | … |
Naoko
|
|
Ken’ichi Matsuyama | … |
Toru Watanabe
|
|
Kiko Mizuhara | … |
Midori
|
|
Tetsuji Tamayama | … |
Nagasawa
|
|
Kengo Kôra | … |
Kizuki
|
|
Reika Kirishima | … |
Reiko Ishida
|
Linkler:
http://www.imdb.com/title/tt1270842/
Siz ne düşünüyorsunuz?