Now You See Me

Transporter 2, The Incredible Hulk, Clash of the Titans gibi filmlerden tanıdığımız yönetmen Louis Leterrier‘in son filmi Now You See Me. Film Türkiye’de “Sihirbazlar Çetesi” adıyla gösterime girmiş. Şöyle arkanıza yaslanıp sorgusuz sualsiz bir film izleyeyim diyorsanız bu film son dönem yapılan filmler içerisinde birebir. Ancak çını da belirtmeliyim ki film her ne kadar akıcı ve soru işretleri uyandırarak gitse de kafa yorduğunuz zaman bol bol soru işaretleri bırakıyor arkasında. Ancak nasıl olsa filmdeki karakterler sihirbaz/ilizyonist deyip pek kafa yormuyorsunuz. Bunu bilen yönetmenler de işin bu kısmına odaklanmışlar.

Cümlelere başlamadan önce belirtmek lazım ki filmde sağlam bir kadro var. Sırf bu kadro için zaten film izlenir. Bu açıdan oyunculuklar konusunda pek bir sıkıntı yok. Bir iki karakter oturmamış sadece. Hikaye de iyi ama kurgu o kadar karışık yapılmış ki bazen takip etmekte zorlanıyorsunuz. Tabi yapılan şovları, kullanılan malzemeleri ve efekleri gördüğünüzde karakterlerin bunları nasıl yaptığı soru işareti sürekli aklınızda dolaşıyor.

Filmde bol bol özel efekt var ancak bunlar tatmin etsede çok başarılı değiller. Buna rağmen filmi izlerken göze batmıyor. Hikayenin karışıklığı da işin içine eklenince zaten özel efeklere pek bakmıyorsunuz. Filmin extended edition’ı 125 dakika aslında on dakika daha uzatılıp bir çok soru işaretine cevap verilebilirmiş.

Film bir kaç sihirbazın günlük işlerini yaparken görmemizle başlıyor. Her sihirbazın arkasından yüzünü göremediğimiz birisi onlara bir kart verir. Kartta bir buluşma adresi vardır. Aynı saatte sihirbazlar randevu yerinde toplanır ve burada gördükleri sayesinde bir ekip oluştururlar. Aradan bir yıl geçer ve bu dörtlü büyük bir Amerikan kanalında program yapmaya başlar. Programda canlı yayın esnasında bir Fransa’da bir bankanın kasasını boşaltırlar. Bu şekilde ekibin peşine polis düşer.

Tabi polisin elinde hiç bir delil yoktur. Bu esnada çalınan tüm para da gösteriyi izleyen halkın üzerine dökülmüştür. Polis durumu inceler. İnterpol hatta bir gözlemci gönderir Amerikan polisi ile çalışması için. Ancak ekip gösterilerine devam eder. Diğer gösterilerinde ise çalışmış oldukları yapımcının banka hesabını boşaltıp yine izleyicilere dağıtırlar. Tabi bu şekilde herkes peşlerindedir. Onlar hem polisten hem de yapımcılarından kaçarlar.

Film bu şekilde akıp giderken “göz” denen şey için bir araya gelen ekip aslında modern Robin Hood’çuluk oynamaktadır. Bu sihirbazların  foyasını ortaya çıkarmak için uğraşan bir başka sihirbaz da ortaya çıkınca sihirbazlar arasında da bir oyun başlar. Bu esnada hikaye akışında gösteri sırasında ölen bir sihirbazdan bahsedilir. Olaylar işlendiğinde aslında soyulan her kişi / her kurumun birbiri ile bağlantısı olduğu görülür. Tabi film boyunca izleyici olarak bizde bu oluşumun başında kimin olduğunu düşünürüz.

Tabi bu kadar bütçeli işlere girildiğinden baştaki kişinin de zengin olması gerekmekte diye algılıyoruz. Açıkçası benim aklımda kalan en büyük soru bu değirmenin suyunun nerden geldiğiydi. Sonuçta sihirbazlar da bu iş için para almıyorlardı. Her şey “göz” içinse gözü finanse eden kimdi? Tabi şimdi göz göz deyince bazı kimseler gibi paranoyaklaşıp illuminati safsatası yapabilirim ama olaya girmeyeceğim. Sunuçta “göz” iyidir film bize bunu veriyor.

Belirttiğim gib filmde en çok merak ettiğim kısım tüm o şeylerin finansmanının nasıl sağlandığı. Olayın içinde yer alan her bir karakteri hipnotize mi ettiler olay nasıl gelişti bunların ayrıntılarını vermeleri lazımdı. Buna rağman film iyi gişe elde etmiş olacak ki filmin ikincisi de çekilecekmiş.

Özetlemek gerekirse başta da belirttiğim gibi sorgusuz sualsiz izlendiğinde keyif alınacak bir film. En azından son dönemde tekrar eden klasik Amerikan vurdu kırdılarından farklı. Bu da değişik bir tat bırakıyor. Yine de çok fazla beklentiye girmemek lazım. Sonuçta karşımızda bir şaheser yok.

Yönetmen: Louis Leterrier

Senaryo: Ed Solomon, Boaz Yakin, Edward Ricourt

Oyuncular:

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt1670345/

http://www.nowyouseememovie.com/