Pacific Rim

“Robotları al Godzilla’larla savaştır” gibi bir özet yapabilirim filmin tanımlaması için. Böyle filmler var elbet ancak ben pak fazla izlemediğim için bu film de buradan alıntı diyemeyeceğim. Zaten malum sitelerde bunların karşılaştırmasını yapan onlarca insan var. Ancak film bana çok fazla Voltran’ı anımsattı. Yaratıklar için Godzilla demiştim zaten burada türlüsünü görüyoruz. Voltan demişken dev robotlarımızın dayak yeyip yeyip sonra karşısındakini dövmesini diyorum. Ancak izleyici olarak sanırım kaderimiz bu.

Şimdi robotlara girmişken filme biraz daha dalıyorum (bu arada iki ayrı değerlendirme yapmaya çalışacağım) Bütün milletler birleşmiş muazzam bir teknoloji ile dev robotlar yapmış, o kadar nükleerden o kadar güçten bahsedilmiş ama benim anlayamadığım kısım benden robotların hala klasik uzak doğu dövüş yöntemlerini kullandığı. Abi salla bombaları, salla lazeri iş bitsin. Yaratıklara yumrukla, tekme tokatla girmenin alemi nedir? Tabi bu aksiyonu körüklüyor. Bir yerde robotlar inan gibi dövüşmeselerdi onlarla empati kurmamız zor olurdu.

Filme biraz daha derin giriş yapalım. Filmin açılış sahnesi izleyiciye oldukça anlamsız geliyor. Hikayeyi anlatan üst ses bize olan biten hakkındaki her şeyi anlatıyor ve haliyle biz burada görmek istediklerimizi okumuş/dinlemiş oluyoruz. Durupta peki biz neyi izleyeceğiz peki diye sormadan edemiyor insan. İşte burada izleyeceklerimiz ortaya çıkıyor.

Filmin ilk yarısı robotları kullananların atışması ve baş karakterimiz Raleigh Becket’in başından geçenlerle geçiyor. Bir çarpışmada Raleigh’in kardeşi öldürülür ve bunun üzerine Raleigh ellini Jaeger’lerden ve Kaiju’lardan çeker. (Bu arada Kaiju denizden çıkan dev yaratıklara verilen ad, Jaeger’de onlarla savaşmak için yapılan robotlara verilen isim.) Bu iki isim bana Japon Animelerini hatırlattı. Zaten filminde bir anime havası vardır. Acaba hangi animeden uyarlama diye araştırdım ancak bir şey bulamadım.

İlk yarı diyaloglarla geçerken aslında olup biten ile ilgili bize hiç bir şey vermiyor. Yer altından okyanusun dibinden çıkan Kaiju’lar kimler, nereden geldiler, neyin nesiler, tam anlamıyla muamma. Bildiğimiz bir delikten çıkıyorlar ve insanlarla savaşa başlıyor ve ortalığı darmadağın ediyorlar. Filmin ilk yarısı ise bu anlamsızlık ve mantıksızlık ile biz izlerken bir şeyleri anlama çabasıyla geçip gidiyor.

Filmin senaryosu oldukça klasik. Ortaya çıkan yaratıklar, bununla savaşan dünya halkı, aile dramı, Amerikan milliyetçiliği, ancak dünyayı da kucaklıyoruz tavrı filmin ana hatlarını oluşturuyor. Raleigh’in ortalıktan kaybolmasından sonra Jeagler timi de görevden alınarak mali destekleri kesiliyor. Ekip tek başına özel olarak çalışmaya başlıyor. Ama eski tip olan bir Jeagler’i çalıştırmak için Raleigh’e ihtiyaç duyuyorlar. Burada Jeagler’leri iki kişi kullanabiliyor. Bu robotlar düşünce şekli ile kullanıldığı için bir insanın cihazı yönetmesi zor oluyor ve cihazın beyninin sağ ve sol tarafları için birer insan gerekiyor. Bu iki insan tek bir beyinmiş gibi çalışmak içinse nöral aktarım gerekiyor. Bu da iki kullanıcının birbirlerinin beyninde gezinmeleri anlamına geliyor. Bu konuda da biraz aklıma takılanlar var elbet. Nöral aktarım cihazı çalıştırmak için gerekli ama savaş esnasında pek fazla etkisini görmüyoruz. Kullanıcılar bildiğin konuşarak diyalog kurup savaşıyorlar.

Raleigh yanına elaman seçmeye başlar. Bu sırada zeki bir görevli olan Mako, Raleigh’in yanında dolanır. Ancak Mako, ekibin başındaki Stacker Pentecost tarafından büyütüldüğü için onu savaşa sokmak istememektedir. Ancak Mako ve Raleigh işi zrlarlar ve sonunda beraber savaşırlar.

Bu arada Kaiju’ları araştıran iki doktor da ortalıkta gezmektedir. Tam bu esnada doktorlardan biri Kaiju’larla beyin eşleşmesini başarıyla yapar ancak bu Kaijular hakkında bilgi verirken aynı zamanda kendi planlarını da onlara iletmesine neden olur. Bu kez Kaijular daha farklı şekilde saldırmaya başlar. Daha fazla bilgi almak için iki bilim adamı Kaiju karaborsacısı Hannibal Chau’ya gider. Filmin en eğlenceli karakterlerinden biri bence Chau’du.

Bu sırada insanların planları yaratıklar tarafından elde edilince saldırıya geçerler ve bir diğer Jeaglerleri yok ederler. Tabi durumu kurtaran bizim ekibimiz Mako ve Raleigh olur. Burada Kaijular manyetik alan yaratıp diğer Jeaglerleri devre dışı bırakırken analog olan bizim ikilinin Jeagleri ayakta kalır. Tabi burada bir diğer soru işareti. Analog derken?

Velhasılkelam aslında filmde konu diye bir şeye rastlamak zor. Sadece bütçeden kısılsın ve zaman geçsin diye boş replikler ve bu repliklere dayandırılmaya çalışılan bir kaç ufak tefek şey var. Aradığınız taktirde bir sürü açık eksik nokta bulabilirsiniz filmde. Ama film ‘nun her filminde olduğu gibi çıtır çerezlik izlenim zevkini veriyor. Hoşça vakit geçirtiyor. Filmin amacı aksiyonla işi kotarmaksa bunu başarılı bir şekilde yapıyor. Aksi taktirde başarılı bir film değil.

Filmi üç boyutlu izledim ancak bana göz yormaktan öte bir duygu vermedi. İzlediğim yerden kaynaklı mıdır, yoksa genel olarak mu böyle bilmiyorum. Hafif bir derinlik hissinden başka bir şey yoktu. Sırf aksiyonu için izlenir bir film aksi taktirde tatmin edici değil.

Yönetmen: 

Senaryo: 

Oyuncular:

Raleigh Becket
Yancy Becket
Stacker Pentecost
Mako Mori
Dr. Newton Geiszler
Gottlieb
Herc Hansen

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt1663662/