Şöyle blogta geçmişe doğru gittiğimde bu zamana kadar iki Joe Wright filmi izlediğimi görüyorum. Bu iki film ile birlikte yönetmenin diğer filmleri de aslında izleme listemde olan ve vakit bulmadığım filmler. Hanna iyi başlayıp sonu tam olarak bekleneni vermemişti ama Anna Karenina‘yı oldukça başarılı bulmuştum. Aslında yönetmenden Pan gibi bir film de beklemiyordum. Bu film ile yönetmen sanki biraz tarzının dışına çıkmış gibi.
Filme baktığımızda Pan aslında yine çok uyarlanan Peter Pan hikayesinin yeniden uyarlanması. Ancak bu kez klasik hikayeden biraz daha farklı olarak işlenmiş. Ben hikayeyi fena bulmadım ama yine iyi başlayıp güzel ilerlerken final sanki yine birden olmuş hissi uyandırdı bende. Biraz fazla açık vardı senaryoda bunlarda can sıkıyordu.
Filmin yönetmeni ve oyuncuları iyi olunca beklenti artıyor elbet. Ancak film çekimi esnasında uzunca bir ara verilmiş. Yani film çekilmeye başlanmış iptal edilmiş, bir süre sonra yine çekimler devam etmiş. Bu durumda filme açıkçası yansımış.
Pan klasik Peter Pan filmlerinden daha eğlenceli bir şekilde karşımıza çıkıyordu. Ancak bu filme çok fazla çocuklara hitap etmeyen, eğlenceden çok drama yer vermiş ve gerçeklik payı çok olan bir film karşımızda. Film İngiltere’de geçiyor ve İngiltere’nin o kapalı, karanlık atmosferi ile karşımıza çıkıyor. Görüntülerin bundan sonrası da aynı yapıda gittiğinden, genel olarak filmin kasvetli olduğunu söyleyebilirim. Ancak bu kasvet içerisinde bildiğimiz Peter Pan filmlerinin eğlencesi de eklenmeye çalışınca bence hikayenin asıl sıkıntılı olma sebebi ortaya çıkmış. Yani yetişkin ve çocuk filmi arasında kalan film izleyeni de tereddütte bırakıyor.
Film yine Joe Wright filmlerinde olduğu gibi görsel ve kostüm olarak oldukça başarılı. Görsel olarak tatmin ediyor. Müziklerde aynı şekilde.
Peter, yetimhaneye terke edilmiş bir çocuktur. yakın arkadaşı ile birlikte sürekli yaramazlık yapmaktadır. Bu yurtta ise çocukların ortadan kaybolduğu söylentisi vardır. Peter arkadaşı ile birlikte kendisi hakkında bir şeyler araştırmaya çalışırken baş rahibenin gizli zulasını bulur. Bu esnada yetimhanenin yatakhanesinin üzerinde duran bir gemi çocukları kaçırır. Peter’da bu gemiye binmek zorunda kalır.
Uzun bir yolculuktan sonra kötü Blackbeard’ın madenlerine düşer. Burada peri özü çıkartmak için çalışırlar. Peter bir suçlanma sonucu ölüme mahkum edilir Blackbeard onu yüksek bir yerden aşağı iter ama Peter bilmediği bir şekilde uçmaya başlar. Yere indiğinde ise herkes aslında onun efsanedeki Pan olduğunu öğrenir. Blackbeard bu dakikadan sonra ona iyi davranır ama amacı farklıdır.
Bunu fark eden Hook Peter’i kaçırır. Birlikte efsanenin peşine düşerler ve Perileri koruyan bir kabile ile karşılaşırlar. Orada da Peter’in Pan olduğu söylentilerini yayarlar ancak Peter bunu ispatlamak zorundadır. Bu esnada Blackbeard da köyü basmıştır. Peter ve arkadaşları perilerin ülkesine doğru yola koyulurlar. Tabi bu esnada annesi ve babası ile olan gerçekleri de öğrenir.
Özetlemek gerekirse film çok tatmin etmese de boş vakitte izlenebilecek bir film. Zaman zaman hikayenin ilerlememesinden dolayı sıkılıyorsunuz ama yinede izleniyor.
Yönetmen: Joe Wright
Senaryo: Jason Fuchs, J.M. Barrie (hikaye)
Oyuncular:
Hugh Jackman | … |
Blackbeard
|
|
Levi Miller | … |
Peter
|
|
Garrett Hedlund | … |
Hook
|
|
Rooney Mara | … |
Tiger Lily
|
|
Adeel Akhtar | … |
Sam Smiegel
|
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?