Filmin en büyük özelliği Resident Evil’ın yapımcılarından gelmesi. Bunun haricinde çok etkili bir bilim kurgu olduğunu söyleyemeyeceğim. Yani film konu olarak fena gözükmese de eksik birşeyler var. Konu ve diyaloglar çok dağınık film karakterleri gibi izleyici de neyin olup bittiğini anlamıyor. Hani bir filmden çok bir bilgisayar oyunu olma yolunda ilerleyebilirdi. Efektleri düşündüğümüzde çok iyi olduğunu söyleyemeyiz.
Tabi kendi türü arasında iyi denebilecek bir film. Ancak 2009 yapımı olmasına rağmen aynı dönem filmleri arasında sönük kalıyor. Filmin işleyiği basit kalmış…
Film etkileyici bir giriş yapıyor. Tüm diller de ki buna Türkçe’de dahil, Allah’a emanetsiniz diye bir cümle geçiyor. Tabi bu da filmin balından sizi ekrana kitliyor. Hangi milletten olursanız olun filmin başlarından itibaren bu enstantane filme kitliyor sizi. Tabi ondan sonra filmi anlamak için sarf ettiğiniz çaba, çok etkili olmayan görselliği de geride bırakıyor.
Film uzay gemisi mürettebatından iki askerin uyanması ile başlıyor. Ancak neden uyutulmuşlar şimdi neden uyanıyorlar bundan bi haber izliyoruz filmleri. Öyle ki, kendilerinin de bundan haberleri yok. Bu sırada, uzay gemisini keşfe çıkmaları keşif süresince yalnız olmadıklarını öğrenmesi hikayenin dallanıp budaklanmasına sebep oluyor. İnsanlar haricinde gemide bir de yaratıklar oluyor.
Mürettebattan kalan, neden bu halde olduklarının araştırmasını yaparken, yaratıklarla da savaşmaya başlarlar. Yaratıklar insana benzemektedirler ancak, uçabilmektedirler de. Tabi insan ile beslenirler. Bir noktada gönderme de yapılmış yaratık küçük sevimli olsa da yaratıktır diye…
Filmde havada kalan bir konu ise bu yaratıkların nereden geldiğidir. İndikleri gezegenden mi yoksa gemide oluşan bir virüs yüzünden dönüşüme uğrayan insanlar mıdır? Gezegende bulunduğunu düşünmüyorum ki filmin finali ile çakışır bir duruma gelebilir.
Senaryo olarak ta dağınık bu filmi sanıyorum ben de dağınık anlattım. Kısaca özetlemek gerekirse; bir uzay gemisinde uyutulan insanlar uyanmaya başlarlar. Uyandıklarında neden ve nerede olduklarından haberleri yoktur. Araştırmaya başladıkça olayı çözmeye başlarlar. Dünya yok olacağı için insanları yaşam için elverişli bir başka gezegene gönderirler. Ancak gemi gezegene inerken bir sorun oluşur. Gemi personeli uyandığında gemide başkalarının da olduğunu fark eder. Bunlar insana benzer yaratıklardır. İnsanlar onlarla savaşırken neden burada olduklarına ve gitmeye çalıştıkları yerin nerede olduğunu da bulmaya çalışırlar…
İzlenebilecek aslında kişiye göre de farklı yorumlanabilecek bir film. Ben çok iyi bulmadım açıkçası. Ancak son dönemlerde göremediğimiz uzay bilim kurguları sebebi ile izlenebilecek bir film…
Yönetmen: Christian Alvart
Senarist: Travis Milloy
Oyuncular:
Dennis Quaid | … | Payton | |
Ben Foster | … | Bower | |
Cam Gigandet | … | Gallo | |
Antje Traue | … | Nadia | |
Cung Le | … | Manh | |
Eddie Rouse | … | Leland | |
Norman Reedus | … | Shepard |
Linkler:
http://www.imdb.com/title/tt1188729/
http://www.sinemalar.com/film/30935/Pandorum/
Siz ne düşünüyorsunuz?