Paranormal Activity: The Marked Ones

Bir Paranormal Activity furyasıdır almış başını gidiyor biliyorsunuz. Serinin beşinci filmi önümüzdeki günlerde ortaya çıkacakken araya Paranormal Activity: The Marked Ones (İşaretliler) çıktı. Öncelikle filmin bir parodi filmi olduğunu düşündüm. Ancak filmin yapımcı ve senaryo kadrosuna baktığımda aslında bu filmin de diğer Paranormal Activity’lerle bağlantılı olduğunu anladım. Yani bu parodi bir film değildi. Film fragmanına baktığınızda diğer dört filmden bağımsızmış gibi gözüküyor. Ancak finale doğru hikayeyi diğer seriye bağlıyor.

Başta söylemeliyim ki ben filmi izlerken çok sıkıldım. Hani yeri geliyor Türk korku filmlerine laf atıyoruz ya Paranormal Activity: The Marked Ones onlardan bin beter bir film. Yani film hakkında iyi şeyler söyleyeceğimi düşünmeyin. Hatta yazıyı burada bitirebilirsiniz bile okumuyorsunuz ya da yarım bıraktınız diye hiç alınmam.

Filmin yönetmenliğini Christopher Landon yapmış. Kendisi serinin 3 ve 4. filmlerinin de prodüktörlüğünü yapmış. Şimdi de bu filmin senaryosunu yazarak yönetmiş. Nasıl olsa kolay ekinde bir kamera işi bitir mantığında olaya yaklaşmış olsa gerek en azından birde yönetmene para vermemiş adam. Senaryo da o kadar üzerinde düşünülmüş bir senaryo değil. Oldukça uçları açık ve mantıksız bir hikaye var karşımızda. Çekim tekniği Paranormal Activity’e benzese de tam olarak aynı diyemeyeceğim.

Film Latinlerin etrafında geçiyor. Sanıyorum ilk filmlerdeki karakterlerde de bir Latinlik vardı. Jesse Arista okuldan yeni mezun olmuş ve kendine kamera almıştır. O da otu boku çekmeye başlar. Burada aklıma gelen şey bu kameraların neden şarjının bitmediği. Arkadaşları ile eğlenir dolanır. Odasında dururken alt komşunun evinden sesler geldiğini duyar. Alt komşusu ise mahallede büyücü olarak bilinen bir kadındır. Jesse ve arkadaşı Hector havalandırmadan aşağıya kamera sallarlar ve olan biteni izlerler. İki kadın çırılçıplak soyunmuş bir şeyler yapmaktadır (tahmin ettiğiniz anlamda bir şey değil). Kadının büyü yaptığını düşünen gençler onu izlemeye başlarlar. Bir gün etrafta bir gürültü olur ve polisler kadını ölü bulur. Onu öldüren ise başka bir gençtir ve çocuk aranmaktadır.

Bizimkiler durumu merak eder ve gizlice kadının evine girerler. Yanlarına Marisol adındaki arkadaşlarını da alırlar. Evi gezerken evde garip bir şeylerin odluğunu görürler. Onlarca video kaset ve büyü kitabı vardır. Üç arkadaş eski bir kiliseye gizlice girip kitapta yazılanlarla bir büyü yaparlar.  Tabi o esnada bir aksiyon yalanır ve kiliseden kaçarlar. Bu günden sonra Jesse evinde garip şeylere tanık olur. Gece kapı kendiliğinden açılmaktadır, müzikli oyun aleti sorularına yanıt vermektedir. Dahası bu etrafta dolanan garip şey Jesse‘e yardım etmekte ve onun incinmemesini sağlamaktadır. Kavgada onu korur, düşeceği zaman onu tutar. Jesse kendini süper kahraman gibi hissetmektedir.

Ancak bir süre sonra büyücü kadını öldüren çocukla karşılaşır ve onun halini görür. Kendisi de onun gibi yavaş yavaş değişmektedir. İçinde bulunduğu durumdan kurtulmak için yine arkadaşlarından yardım ister. Ancak ne yapacaklarını bilmiyorlardır birilerinden yardım isterler ama pek başarılı olmazlar. Olayların çocukları işaretleyen bir grup tarafından olduğunu öğrenirler ve başlayan işleri bitirmek için oraya geri giderler. Çocuklar ölmeden önce işaretlenmektedirler. Jesse‘de onlardan biridir.

Bu mekana gittiklerinde ise daha garip olaylarla karşılaşırlar. Üstüne üstlük Jesse tam anlamıyla dönüşmüş Hector ve Marisol’u kovalamaktadır. Hector kaçarken bir odaya sığınır. Farklı bir kapıdan çıktığında ise boyut değiştirmiş olduğunu görür. Gittiği yer ise ilk filmdeki bir sahnedir. Bu şekilde bir taşınma olayıyla filmleri birbirine bağlamışlar. Aslında hikaye üzerinde düşünüp biraz daha uğraşsalarmış iyi bir bağlantı çıkabilirmiş ortaya ama bu haliyle çok yavan ve soru işaretlerini arkasına katarak ilerleyen bir film olmuş.

Film yönetim açısından çok başarılı değil. Buna senaryo ve kurguyu da eklersek aslında filmden uzak durmamız gerektiği ortaya çıkıyor. Film klasik korku sahnelerinin dışında da farklı bir şey vermiyor. Zaten olan biteni çok fazla anlamlandıramıyorsunuz. Oyunculuklar başarılı değil. Olan biten bir süre sonra izleyiciyi sıkıyor. Bir öncekilerin ekmeğinden bizde nasipleniriz diye yapılmış bir film. tatmin edici hiç bir şeyi yok filmin.

Yönetmen: Christopher Landon

Senaryo:  Christopher LandonOren Peli (Paranormal Activity)

Oyuncular:

Andrew Jacobs
Jesse Arista
Jorge Diaz
Hector Estrella
Gabrielle Walsh
Marisol Vargas
Renee Victor
Irma Arista
Noemi Gonzalez
Evette Arista

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt2473682/

http://www.paranormalactivityfilmi.com.tr/

Yorumlar

Siz ne düşünüyorsunuz?