Absürt komedinin nadir yapıldığı ülkemizde bir absürt komedi denemesi de Patlak Sokaklar: Gerzomat. Filmin en önemli Amerikan filimi elbisesi giydirilip, üstüne dublaj yapılması. Bu insana başta çok çekici gelse de, hikayenin yavanlığı, oyuncuların başarısızlığı bir süre sonra filmin izlenme katsayısını düşürüyor. Hemde öyle düşürüyor ki filmin sonunu getirebilmek için resmen kıvranıyorsunuz.
Film başarılı bir açılış yapıyor. Biraz Amerikan filmleri özentisi gibi görünse de açılış görüntüler insanı filme çekmeye yetiyor. Ama karakterin hapisten kaçma sahnesinden sonra sanki fim birden dönüyor ve anlaşılmaz bir hal alıyor. Yaptığımız absürt filmlerin çoğunda Amerikan sinemasından örnekler kullanıyoruz. Aslında bu bir avantajdan çok dezavantaj olarak çıkıyor karşımıza. Çünkü zaten o ülkelerde bunu yapanlar var. Patlak Sokaklar filmde ise bazı espriler iyi olmasına rağmen bu Türk izleyicisinin dikkatini çekecek cinsten değil. Bu sebepten dolayı filme baktığımızda anlamsız bir şey çıkıyor karşımıza.
Senaryoda klasik Amerikan filmleri öğelerinden çok yerli öğeler kullanılsaymış daha başarılı olurmuş. mesela filmde kullanılan Apaçi olayı gerçekten anlamlı ve yerinde bir göndermeydi. Uzak bir kültürün (her ne kadar o kültürle aşina olsakta) böyle abartılarak verilmesi bir yerde anlamsızlığa itiyor izleyiciyi.
Böyle bir yapımda biraz daha farklı hikaye kullanılması daha iyi olurdu. Belki biz her yere gönderme yapalım diyene kadar adam gibi bir senaryoyu bu şekilde dublajla yedirip daha komik daha iyi bir hikaye çıkabilirdi. Film on beş, yirmi dakikalık skeçlerin birleşkesi gibiydi. Geçişler kendini o kadar çok belli ediyordu ki farklı hikayeleri birleştirmeye çalıştıkları bariz belliydi.
Filmin hikayesi kafa oldukça sıradan. Pek fazla üzerinde düşünülmediği belli. Ancak esprilerde az ve iyi olmayınca filmi izlemek için elde pek bir şey kalmıyor. Dublaj ilginçliğini hesaba katmasak. Oyunculuklar gözüme çok kötü gözüktü. En iyi oyunculuğu Black Jack karakterini canlandıran Volkan Öge‘nin gösterdiğini belirtmek lazım. En kötü oyunculuğu ise Doğa Rutkay göstermekteydi. Sanki bana bu karakter çok gereksiz bir karakter gibi geldi.
Black Jack ünlü polisler Billy Billy ve John Lemmon tarafından yakalanır ve hapse tıkılır. Ancak Black Jack bu iki polise karşı intikam duygusu ile tutuşmaktadır. Büyük bir plan hazırlar ve hapisten kaçar. Ancak bu esnada öldüğü haberi de ortaya çıkar. Bu ise Black Jack’ın planı arasındadır. Black Jack çok gizli devlet deposundan Gerzomat adında bir bir cihazı çalar.
Cihaz televizyon sinyallerini kullanarak izleyenleri gerzeğe çevirmektedir. Ancak cihazın birleştirilip kullanılabilmesi için ise Mary Jane adında bir profesöre ihtiyaç vardır. Black Jack, Mary Jane’i kaçırır ve Gerzomat’ı çalıştırmayı başarır. Tabi hem Mary Jane’in hem de Gerzomat’ın bulunması için araştırmalar başlar. İşin ucunda Black Jack’ta olduğundan ekibe Billy ve John’da dahil olur.
Black Jack yönetimi tehdit etmeye başlar. Bir kaç kez bu silahı insanlar üzerinde uygular. Billy ve John başarısızlıklarından dolayı görevden alınırlar ancak iki polis Black Jack’ın peşini bırakmaz. Tabi aralarında bir de hain vardır.
Filmin en güzel sahnesi Black Jack’in vurulma sahnesiydi. Bu sahneden zevk aldığımı ve oldukça yaratıcı bulduğumu söylemeden edemeyeceğim. Yıl gibi gelen seksen sekiz dakikanın mükafatı gibiydi aslında. Kısacası türünün en zor izlenebilen örnekleri arasında Patlak Sokaklar: Gerzomat. Sevelebilirsiniz de, sıkılabilirsiniz de.
Yönetmen: Kerim Barutcu
Senaryo: Nilüfer Özçelik, Batesmotelpro
Oyuncular:
Ömür Cedimağar | … |
Billy Billy
|
|
Selin Demiratar | … |
Jennifer
|
|
Doga Rutkay | … |
Mary Jane
|
|
Bülent Serttas | … |
General
|
|
Tansu Tunçel | … |
John LEMMON
|
|
Kubilay Tunçer | … |
Peter
|
|
Volkan Öge | … |
Black Jack
|
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?