Patrick Süskind – Aşk ve Ölüm Üzerine (Über Liebe und Tod)

Patrick Süskind ismini muhtemelen “Koku (Das Parfum) adlı romanından duymuşsunuzdur. Bu kitap, 1995 yılında Tom Tykwer tarafından Perfume: The Story of a Murderer ismi ile sinemaya uyarlanmıştı. Filmi izlemiş ve çok beğenmiştim. Tabi filmi izleyip beğenince acaba kitap nasıldır diye düşünmeye başladım. Tabi bu olay 1995 yılında oluyor üzerinden yıllar geçince evet iyi filmdi diye aklımda kalmış bir şeyler ama kitabı okumak aklımdan çıkmıştı. Gerçi on sene olmuş baksanıza bu blog ile aynı yaşta neredeyse zaman su gibi akıp gitmiş. Bu arada kendime hatırlatma ekliyorum Parfüm’ü kesin okumalıyım.

Bir süredir deneme okumadığımı ve yazarın ismini de düşünerek, kitap fuarından Aşk ve Ölüm Üzerine’yi aldım. Sadece 64 sayfalık bir kitap bu ama 64 sayfa çarçabuk okunur demeyin, daha kitabın ilk sayfalarında aşkın felsefi açıdan ele alınmasıyla olaya odaklamak açısından, okuma hızınızı düşürüyorsunuz. Tabi akabinde devreye giren fikirler ile birlikte sizde bu fikirleri aklınız ve kendi görüşleriniz doğrultusunda analiz edip sindirmeye çalışırken birde bakmışsınız bu az sayfalı kitabın içerisinde kaybolmuşsunuz.

Patrick Süskind gerçek aşkın nasıl olamayacağına dair üç kısa hikaye paylaşmış. Bu hikayeler muhtemelen başından geçen hikayeler ve bu hikayeleri analiz ederek bu yaşananların aşk olup olmayacağı konusuna değinmiş. Bu olaylar üzerinden aşkı incelerken de bir çok yazarın sözlerine değinerek yer vermiş. Tabi burada Süskind’in verdiği yazarların bir kısmını okumadığımın ezikliği de vurdu yüzüme. Bu sebepten dolayı anlamak biraz zor oldu.

Aşkın anlatımından sonra ölüm konusuna geliyor. Ölümü ele alırken de mitolojiden bahsediyor bol bol. Burada da biraz mitolojiye vakıf olmak gerekiyor ya da zaman zaman başka kaynaklardan bu kim, bu ne diye araştırmak. Ölüm anlatımından sonra da kendi hikayeleri ile de birleştiriyor bunları.

Yazarın tüm söylediklerine katıldığımı söyleyemeyeceğim ama büyük bir çoğunluğuna okurken “evet” dedim. Bir şekilde ortak bir düşünce buluyorsunuz. Anlatım dili oldukça güzel. Tabi kitap aşk üzerine bir deneme olduğu için öyle cıvık cıvık bir aşk olduğunu düşünmeyin. Kesinlikle karanlık tarafı daha ağır basıyor. Ölüm gibi…

Okuyunuz.

Kitap Arkası:

Patrick Süskind, aşkın izini sürdüğü denemesinde geçmişten günümüze Batı’nın düşünce, kültür ve edebiyat dünyasının yönünü belirlemiş İlkçağ düşünürlerini, mitolojik ve kurmaca kahramanlarını ve yazarları yanına alarak duygu dünyasına doğru düşünsel bir yolculuğa çıkartır okurunu. Aşk nasıl tanımlanagelmiştir? Sokrates’in Phaidros’ta ifade ettiği gibi bir coşkunluk hali, bir tür delilik midir aşk? Yunan düşünürün Diotima’ya söylettiği gibi “doğurmanın, güzel içinde yaratmanın sevgisi” midir gerçekten de? Stendhal’in betimlediği gibi ölümle doğal bir ilişki içinde midir? Yoksa düpedüz ahmaklık mıdır? Süskind bu ve bunun gibi soruların peşine düşerken bir yandan gündelik yaşantılarımızın deneyimlerine yöneltir bakışını, diğer yandan aşkın tarihsel rotalarında gezinir: Aşk ile ölümü uzlaştırma girişiminde bulunan Orpheus; hayatında Eros’a yer vermeyen, bunun yerine mutlak iktidara tutkun bir İsa figürü; aşk ölümlerini tümden romantikleştiren 19. yüzyıl âşıkları; 21. yüzyılın hızlı âşıkları Süskind’in yazı düzleminde buluşturulur.

Süskind’in zaman zaman sivri bir alaya uzanan muzip bir ironiyle kaleme aldığı metni, Batı kültürünün aşkı anlamlandırma, deneyimleme ve sanat düzleminde ölümsüzlüğe kavuşturma tarihine ilişkin bir yeniden okuma denemesidir aynı zamanda.
(Tanıtım Bülteninden)

ISBN: 9789750724091
Çeviri: Şeyda Öztürk
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa: 64
Baskı: 2014
Tür: Deneme


Yorumlar

Siz ne düşünüyorsunuz?