Lübnanlı oyuncu Nadine Labaki‘nin ikinci yönetmenlik denemesi “Et Maintenant, On Va Où?”. İlk filmi Sukkar banat‘a göre daha samimi ve daha başarılı bu film. İzlediğimin filmin kopyasından mıdır, yoksa en ön sırada izlediğimden midir bilemeyeceğim ancak teknik açıdan filmi başarılı bulduğumu söyleyemeyeceğim. Zaten festival boyunca izlediğim en bozuk kopyalı filmdi Et Maintenant, On Va Où?. Bu arada sinemalara özgü ses sorunlarına da hiç değinmiyorum.
Oldukça etkili bir senaryoya sahip Et Maintenant, On Va Où?. Bu arada belirtmeliyim ki filmin Arapçası “ou halla la weyn?”. Filmin açılışı oldukça etkileyici. Bu açılış esnasında filmde neyle karşılaşacağınızı tahmin edemiyorsunuz. Konusunu az çok bildiğiniz filmin dram olarak beklendiği gibi karşınıza çıkarken sonrasında eğlendirici bir hal alıyor.
Lübnan’ın ücra bir köyünde Hristiyan ve Müslümanlar barış içinde yaşamaktadırlar. Savaş sona ermiş ancak çatışmalar ufak tefek devam etmektedir. Bazı bölgelerde mayınlar hala varlığını korumaktadır. Böyle televizyonun bile çekmediği bir köyde iki din mensubu halk barış içerisinde yaşarlar. Bir gün tüm köy halkı köyün tek televizyonunun başına geçerler. Bu bölüm bana Vizonteleyi hatırlattı. Aslında medyanın insan üzerindeki etkisi de bu şekilde yine anlatılmış.
Televizyonun başına geçtiklerinde haberlerden Müslüman ve Hristiyanlar arasındaki çatışmaların başladığını öğrenirler. Bu sebepten dolayı köyün erkekleri gerilir ve atışmalar yaşanır. Olayların daha da büyümesini istemeyen kadınlar ise önce onların dış dünya ile bağlantısını kesmeye çalışırlar. Ancak fitil ateşlenmiştir.
Kadınlar erkekleri frenlemek için Bakire Meryem ile sohbet ederler bu da yetmeyince şehirden dansçı Rus kızlarını getirtirler. Tabi Rus kızlarının gelmesi ile köyün havası değişmiştir. Her şey yoluna girecek derken, olan en küçük tesadüfi olaylarda bile gruplar birbirine birbirine başlar.
Filmin en etkili sahnelerinden biride kaza kurşunu ile oğlu ölen kadının köyde bir şey olmasın diye oğlunun acısını içine basıp her şeyi içine atmasıydı. Tabi film ana hatlarıyla bu konu üzerinde yoğunlaşırken, iki karşı din arasındaki aşkı, ilişkileri de anlatmış.
Her şeyin zıvanadan çıkmaya başladığında ise kadınlar yine zeki bir plan yaparlar. Bir eğlence düzenlerler ve tüm erkekleri uyuturlar. Tabi bu oyuna imam ve papazda alet olur. Böyle bir gecenin ardından köyün erkekleri uyandıklarında bir tuhaflıkla karşılaşırlar. Kadınlar din değiştirmiştir. Müslümanlar Hristiyan, Hristiyanlar Müslüman olmuştur. Oğulları ve kocalarından bu şekilde davranmalarını isterler. Tabi tüm işler değişir.
Filmin bitişi de başlangıcı gibi etkili. Çok fazla ayrıntıya girmekte istemiyorum çünkü izlenmesi gereken, komedi ve dram dozu çok iyi ayarlanmış bir film. Aynı şekilde müzikleri de oldukça başarılı. Oyunculuklar yer yer sırıtsa da genel anlamda iyi. Her bir karakter filmde kendine yer ediniyor. Şiddetle tavsiyemdir.
Yönetmen: Nadine Labaki
Senarist: Rodney Al Haddid, Jihad Hojeily, Nadine Labaki
Oyuncular:
Claude Baz Moussawbaa | … | Takla | |
Leyla Hakim | … | Afaf | |
Nadine Labaki | … | Amale | |
Yvonne Maalouf | … | Yvonne | |
Antoinette Noufaily | … | Saydeh | |
Julian Farhat | … | Rabih | |
Ali Haidar | … | Roukoz | |
Kevin Abboud | … | Nassim | |
Petra Saghbini | … | Rita | |
Mostafa Al Sakka | … | Hammoudi |
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?