Pontypool – Pontypool: Öldüren Kelimeler

Son dönemde izlediğim en iyi gerilim filmlerinden biri olduğunu söyleyebilirim ki ilk defa bir filmi buraya yazmak için sabırsızlık hissettim. Film öncelikle İstanbul Film Festivalinde gösterildi. Orada izleme fırsatı bulamamış gerçi pekte üzerine düşmemiştim.

Genel olarak film eleştirilerine baktığımızda olumlu eleştiri görmek biraz daha zor ancak bu filmi kalıplandırmaya çalışmaktan kaynaklanan bir hata bence. Bir zombi filmine benziyor evet bu doğru ancak tam anlamıyla filmden zombi aksiyonu beklemek hata. Açıkçası filmi ben bir klansmana koymadan izlediğim için bu kadar sevdiğimi düşünüyorum.

Filmi Bruce McDonald yönetmiş ve Tony Burgess yazmış. 2008 Kanada yapımı bağımsız bir fil. Film tek bir mekanda düşük bütçe ile çekilmiş. Çoğu yerde film entellektüellerin zombi filmi olarak nitelendirilse de pek katıldığımı söyleyemeyeceğim. Elbette diyaloglar ve senaryoda eksikler var ancak bunlar göz ardı edebilir seviyede.

Diğer yorumları okurken rastladığım bir nokta ise filmleri, karakterlerin anlattığı gibi anlamaya çalıştığımız yönünde. Tabi hal böyle olunca film anlaşılmazlıktan çıkıyor. Radyo spikeri Grant Mazzy ve diğer normal insanların bir teorisidir, İngilizce dilinin virüslendiği ve insanları zombileştirdiği. Virüsten kasıt grip yada bilgisayar virüsü gibi bir şey değil elbet dikkat etmemiz gereken içerisine yüklediğimiz anlam. Yani “ölüm” kelimesi virüslü ve söyleyince ölmüyoruz. “Ölüm” kelimesi anlamını yitirdiği an yani başka anlamlara vesile olduğu an ölümler ve değişim başlıyor.

Elbette bilmiyoruz kasaba bir deneyin altında mıydı? Yani bu kelimeler belki orada yaşayan insanların bilinç altına işlenmiş belli bir tekrardan sonra ortaya çıkan bir saldırı metabolizmasını tetikliyor olabilir. Tabi benimkiler de varsayımdan ibaret. Tıpkı filmdeki karakterlerin yaptıkları varsayımlar gibi. Bu sebeple İngilizce dili mi virüslenirmiş çok sapama gibi tanımlamalara girmeyi pek gerçekçi bulmuyorum.

Düşük bütçeli bir yapım dedik. Evet tek mekan ve ağırlıklı olmak üzere üç oyuncuyla geçiyor film. Oyunculuklar gayet başarılı atmosferden bizi kesinlikle uzaklaştırmıyor. ve Grant Mazzy’i canlandıran Stephen McHattie‘nin sesi oldukça etkileyici.

Biraz da filmin konusundan bahsedeyim her ne kadar anlaşılmış olsa da… Grant Mazzy, Pontypool kasabasında yerel bir radyoda sabah programı sunmaktadır. Yayın yönetmeni oalrak Mazzy ve Briar ve kumanda masasında (TRT’de hep böyle derler) Laurel Ann bulunmaktadır. Laurel, Afkanistan’dan yeni dönmüş eski bir askerdir aynı zamanda. Ama bu ek bilgi olarak bize verilmiş. He zamanki gibi sabah programına başlar Mazzy. Her şey olağan ve rutindir. Ta ki dışarıdan trafiği haber veren arkadaşlarının araması üzerine. Bir gurup, Dr. Mendez’in evinin önünde toplanmış ve olay çıkartmaya başlamıştır. Radyodakiler sadece bu anlatılanları dinlemektedirler ama olaylar gittikçe ilginçleşir. İnsanlar bir değişime uğruyor ve diğer insanları yiyorlardır.

Mazzy önce bunun radyoya yapılmış bir şaka olduğunu düşünür. Ancak helen haberlerden ve BBS World’de canlı yayına bağlanması onlardan kasabanın karantinaya alındığını öğrenmesi üzere olaya inanır ve bir süre sonra zombileşmiş insanlar radyoyu basar. Bu arada Laurel’in de gözlerinin önünde hastalanması olaya tuz biber olmuştur. Bu arada bir kedinin kaybolduğu afişlerinin gözükmesi olayın tetiklenmesinin sebebi olabilir diye düşünüyorum.

Kasabada bilinen son kişi Mazy ve Sydney kalmıştır. Aslında onlar bir şekilde bu virüsün tedavisini bulmuşlardır ama karantinaya alınan kasaba çoktan askeriye tarafından bombalanmaya başlamıştır bile…

Filmi bu şekilde özetleyebiliriz. Son zamanlara severek izlediğim gerilim filmlerinden birisi. Durağan geçmesine rağmen insan üzerinde yarattığı merak etkisi filme bağlıyor. Filmde hareket olmaması sebebi ile zamanın yavaş geçtiğini düşünüyorsunuz. Ancak bu bir sorun teşkil etmiyor. Kesinlikle izlenmesini tavsiye ettiğim bir film…

Oyuncular:

Linkler:

http://www.pontypoolmovie.com/

http://www.imdb.com/title/tt1226681/

en.wikipedia.org/wiki/Pontypool_(film)