Real Steel

Filmin yönetmen koltuğunda Night at the Museum serisinden tanıdığımız Shawn LevyShawn Levy‘nin bulara ek olarak Date Night ve The Pink Panther gibi filmleri de çektiğini düşünürsek aslında Real Steel yönetmenin ustalık filmi gibi çıkıyor karşımıza. Film diğer filmleri gibi akıcı, insanı sıkmıyor. Renkler, kamera açılarıları ve derinlikler oldukça başarılı. Tüm film boyunca kendinizi filmin içerisindeymiş gibi hissediyorsunuz bu da filmden zevk alma kat sayınızı yükseltiyor. Müzikler de hikayesine uygun zaten filme adapte olmakta başarısı oldukça büyük.

Film bu kadar iyi giderken senaryo için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Bir çok konu havada. Film kendisine ne kadar çekiyorsa hikaye de kendisinden o kadar uzaklaştırıyor. Öncelikle zaman kavramı kafanızı kurcalıyor. Tam anlamıyla günümüzde geçen bir film izlenimi yaratılmışken görüyorsunuz ki aslında yıllarca uzakta film. İnsanlar boksu bırakmış yerlerine dövüşecek kadar yetenekli robotlar var ancak bu robotlar sadece dövüşler için kullanılıyor. Hayat 2011’deymiş gibi sürerken bizi gelecekte olduğumuza ikna etmeye çalışan sadece cep telefonları ve bu dövüşçü robotlar.Filmi konu bakımından ikiye rahatlıkla ayırabiliyoruz.  baba oğul ilişkisi ve robotların dövüşü. Ancak burada robotların dövüşü bir araç. Asıl olan baba oğul ilişkisi. Bu hikayeye de temel hatları ile baktığımızda oldukça klişe. uzun zaman önce çocuğunu terk eden baba ile oğlu velayet davası yüzünden bir araya gelir. Şartlar onları beraber vakit geçirmeye iter ve olan olur… Anlaşılan o ki, Amerika’da baba oğul ilişkileri çıkmazda ve bu şekilde filmler üreterek insanlara baba oğul arasındaki örnek ilişki tohumları ekilmeye çalışılıyor.

 

 

Bu klişenin içerisinde bize farklı gelen ise robotların, dövüşü. Bu kısım kesinlikle izleyici olarak insanı tatmin ediyor. Bırakın robotları dövüşsün edasında ilerlese film aslında bir sorun olmayacak, ancak bunların insanlarla kontrolü biraz da kafa karıştırıyor. İlk dövüşlerde bunu göz ardı edebiliyoruz ama sonrasında söylenenlerle çelişkili hareketler var.

Mesela Zeus’un tüm hamleleri öğrenerek ona göre yeni taktik belirlediği konuşmalarda özellikle söyleniyor ancak ringde Atom ile karşılaştığında bilinçsizce Allah ne verdiyse daldı. Birde böyle özellikli bir robotun kontrol panellerine ihtiyaç duyması ayrı bir konu. Bir de Atom’a değinmek gerekirse taklit modunda göremediği hareketleri yapamadığı bize ayrıntılı bir şekilde veriliyor. Ancak Zeus ile karşılaşmasında Charlie Kenton’u görmeden gayet rahat hareket edebiliyordu.

Tüm bu olumsuzlukları göz ardı ettiğimizde aslında gaza getiren bir film Real Steel. İzlenmesi zevkli beklediğiniz eğlenceli izlenimi size sunuyor. Oyunculukları oldukça başarılı. Bundan fazlasını istemiyorum, işin felsefesi de beni bozar diyorsanız bu film sizin için bire bir.

 

Yönetmen: Shawn Levy

 

Senaryo:

John Gatins
Dan Gilroy
Jeremy Leven
Richard Matheson Kısa Hikaye “Steel”

 

Oyuncular:

Hugh Jackman Charlie Kenton
Dakota Goyo Max Kenton
Evangeline Lilly Bailey Tallet
Anthony Mackie Finn
Kevin Durand Ricky
Hope Davis Aunt Debra

 

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt0433035/

http://www.steelgetsreal.com/