Kadın ağlıyor. Gözyaşları dudaklarına vardığında dilinin ucuyla onları yalıyor. Adam yalnız. Klavyenin tuşlarını sertçe dövüyor. Farenin yanında bir bardak. İçinde üç adet buz var. Viskiden sararmış. Adam bir yudum alıyor bardaktan. Gözlerini kapıyor. Kadın adama sesleniyor. Sesi boğazında düğümlenmiş. Derin bir nefes alıyor. Ağzını açabildiği kadar açıyor. Bağırmaya çalışıyor. Ses telleri kitlenmiş. Hareket etmiyor. Boğazını sıkıyor iki eliyle. Yüzü kızarana kadar. Gözlerine kan düşene kadar.
Adam viskiyi bitiriyor. Kadın kırmızı gözleriyle ekrana bakıyor. Yansımada yüzünü görüyor. Boynunu, boynundaki parmak izlerini. Gülüyor. Saçlarını, elleriyle dağıtıyor. Derin derin nefes almakta. Ne yapacağını bilmiyor. Her yer sessiz. Her yer sakin.
Kadın bir sigara yakıyor. Adam klavyenin üzerine sızmış. Rüzgar pencereden süzülerek perdeyi hareketlendiriyor. Kadının saçları uçuşmuş. Kısa süreli bir kriz geçirdiğini düşünüyor. Pencereden dışarıya bakıyor. Gök yüzü kararmış. Batan güneşin kızıllığı, gözbebeklerinin rengini almış. Yavaşça öksürüyor. Adam homurdanıyor. Konuştukları anlaşılmaz bir vaziyette.
Beyaz bir oda. Hiç pencere yok. Köşelerden güçlü ampullerle aydınlatılmış. Hatta yerdeki köşelerde bile var. Ampullerde beyaz. Oda sessiz. Tam ortaya yerleştirilmiş yatağın örtüsü de bayaz. Adam etrafa bakınıyor. Çıplak. Bayaz, tahta çerçeveli aynada kendini görüyor. Çerçevenin üstünde tam ortasında aslan kabartması olan aynada. Aynadaki yansımada yatakta bir kıpırdanma görüyor. Ellerini önünde birleştiriyor ve ani hareketle arkasını dönüp yatağa bakıyor. Bir ayak yorganın altından çıkıyor. Kadın ayağı.
Siz ne düşünüyorsunuz?