Çok ta arayı uzatmadan bir Hint filmi daha ekleyelim bloga. Saathiya bilindik Zengin erkek fakir kız, hikayelerinden biri. Peki bu filmi diğerleirnden farklı kılan ne diye soracak olursanız filmin yaklaşık iki saatini boş boş geçirip son on beş dakikada aksiyon yaratıp sonuca varması.
Film sondan başlıyor. Finali gösterdikten sonra hikayenin aslını öğrenmeye başlıyoruz. Zengin bir ailenin çocuğu olan Aditya Sehgal her gün trenle gidip gelirken trende bir kız görür. Git gide ondan hoşlanmaya başlar. Ne yapar eder, bu kızla tanışır. Kız tıp fakültesinde okuyan fakir bir ailenin kızıdır. Varoşlarda oturmaktadır. Aditya ne yapar eder bu kızın gönlünü kazanır. Ailesini de zar zor ikna eder ve Suhani Sharma’yı istemeye giderler.
Aslında her şey güzel gitmektedir. Ancak Aditya’nın babasının burnu büyüklüğü, Suhani’nin burnundan kıl aldırması, bu iki kişinin tartışmasına sebep olur. Tabi bizim sevimli çiftimiz, bu tartışma üzerine bir daha araya gelemezler. Ancak aşkları her şeyin üzerindedir. Okulları bitince bir araya gelir ve evlenmeye karar verirler. Bunun kaşılığında da aileleri ile bağlantılarını keseceklerdir. Onlar ile görüşmeyeceklerine söz verirler.
Bu durum Suhani’nin babasının hastalanması ile zora girer. Suhani, Aditya’dan babasını görmek için izin ister ancak Aditya verdikleri sözü ona hatırlatarak izin vermez. Suhani sıkıntıya düşer. Annesi ve kardeşi de babasını ziyarete gelmediği için ona düşmen olmuştur. Bu arada Suhani, Aditya’yı bir kadınla görünce hepten kederlenir. Durumu araştırmaya başlar. Sonra öğrenir ki o Suhani’nin kardeşidir ve yakın bir arkadaşı ile arasını yapmak için orada bulunmaktadır. Aditya’nın çöpçatanlığını da görmekteyiz bu arada.
Suhani olayları anlar mutluluk içerisinde Aditya’nın yanına giderken ilginç bir şekilde araba çarpar Suhani’ye. İlginç diyorum pinpon topu gibi oradan oraya savrulur. Önce minibüs sonra uçar ve karşı şeritten gelen ataba çarpar. Nedense olay en sonra çarpan arabanın üzerine kalır. Çarpan ise bir kadındır. Çarpar ve kaçar. Kocası ise bir polistir. Adam Suhan’yi hastanede bulur ve başında bekler. Bu arada kendi karısı olduğunu söylemiştir. Sanıyorum Hindistan’da kimse kimlik taşımıyor.
Aditya ise karısını her yerde aramaktadır. karakolları, hastaneleri dolanır. Hatta karısının yanında bekleyen adamla da karşılaşır. Ancak Suhani’nin gerçek adını kimse bilmediği için Aditya eli boş döner buradan da. Ancak aramaktan vazgeçmez. Bu arada Suhani’nin çeşitli travmalar geçirdiğine şahit oluruz. Sonunda Aditya karısını bulur. Ona çarpanlarla yüzleşir. Derken, Suhani birden bire gözlerini açar. Hiç kaza yapmamış gibi. yanağında sadece plastik olduğu belli olan bir yara vardır. Yüzünde bir çizik bile yoktur…
Genel olarak baktığımda başarılı bulmadığım bir film. Diğer Hint filmleri gibi eğlenceli de değil üstelik. Ancak iki saat on iki dakika olması sebebi ile diğer filmlerden daha kısa diyebiliriz. Ancak. film o kadar ağır ve klişe geçiyor ki, ne danslar ne müzik kurtaramamış. İlk cümlelerimde de belirttiğim gibi, yaklaşık iki saat boşluğa baktıktan sonra birden oldu bittiyle karşılaşıyorsunuz.
Ancak Aditya’nın Suhani’yi tavlarken takındığı tavırlar oldukça komik. Zengin ve kültürlü gözükme çabaları takdire şayan. Gözde genç, herkesi arkasından sürükleyen konumu, motoru üzerindeki hareketleri oldukça komik. Ancak bunlar bile filmi kurtaramamış. Öncelikle samimiyetsiz bir film çıkmış ortaya.
Yönetmen: Shaad Ali
Senarist: Mani Ratnam, Gulzar
Oyuncular:
Vivek Oberoi | … | Aditya | |
Rani Mukherjee | … | Suhani | |
Tanuja | … | Shobhana | |
Satish Shah | … | Om | |
Sharat Saxena | … | Chandraprakash |
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?