“Sadece yalnızlığımı gidermek isteseydim, herhangi biri yeterli olurdu.”

wpmi iyi gelmedi bana ben mi iyi değilim bir türlü anlayamadım. nedense blogla aramda bir soğukluk hissediyorum. sırtımızı birbirimize dönmüş iki yabancı gibiyiz ve sürekli birbirimizden uzaklaşıyoruz. aslında bu uzaklık hiç bir şey yaşamamakla orantılı… yaşamayınca yazamıyorsun da . yaşamayınca hayal gücünde kalmıyor. insanların günlük durumlarımı merak ettiklerini düşünmüyorum. zaten rutinlikten farksız gelişen hayatım nasıl ilgi çekici hale gelebilir ki?

Çalışmak öldürüyor belki, hayır belkisi fazla… Byōsoku Go Senchimētoru‘da dediği gibi:

“Bu anlamsız düşüncelerimin nereden çıktığını hiç düşünmeden, çalışmaya devam ettim. En sonunda fark ettiğim tek şey kalbimin canlılığını yitirip katılaşmaya başlamasıydı. Derken bir sabah birdenbire farkına vardım ki hiçbir şeyin tadı kalmamıştı, bu da bardağı taşıran son damla oldu ve işi bıraktım.”

Sonunda yapmamız gereken bu mu? Eski tembellik yaptığım zamanları özledim. Şimdi ise tembelliklerim sadece yatağıma uzanmakla ve günlere bir şey sıkıştırmakla kısıtlı. Nelerle ilgilenmeliyim, bir türlü karar veremiyorum… Her biri can sıkıntısından başka bir işe yaramıyor. Sessiz sedasız insanlardan uzaklaşarak. Bazen susup, bazen çok konuşarak…  Kendimden bi haberim… ve beklemede…

not: başlıkta aynı filmden alıntı…


Yorumlar

Siz ne düşünüyorsunuz?