Samâ uôzu

2009 yapımı animenin yönetmen koltuğunda  var. Mamoru Hosoda’yı Toki o kakeru shôjo ile tanımış ve aklıma kazımıştım. Yine karşımızda farklı ve güzel bir anime var. Ancak iki animeyi kıyaslamamı isterseniz ben Toki o kakeru shôjo’yu seçerim. Olay örgüsü, izlenmesi, hikayesi daha etkiliydi.

Tabi bu Samâ uôzu’nun başarısız olduğu anlamına gelmiyor. Oz adındaki sanal dünya belkide pek beklediğim gibi olmadığından yada buradaki karakterler ve çizimler bana pek hitap etmediğinden sanal dünya kısımlarını pek etkili bulduğumu söyleyemeyeceğim. Oz dünyası biraz daha gerçek hayata yaklaştırılarak daha büyük bir etki sağlanabilirmiş.

Film if istanbul 2010 kapsamında Türkiye’de gösterilmiş. Sanıyorum bilet bulamadığım için o dönem gitmemiştim. Aslında çok şeyde kaçırmadığımı söylemeliyim. Filmde beni rahatsız eden şeylerden biri de gerçek hayatın durgunluğu ve sadeliğine karşı sanal dünyanın karmaşa içerisinde olması. Belkide bize verilen kısım burası olduğu için ben algılamakta zorluk çektim. Oz hakkında insanların her şeylerini yaptıkları bir sanal dünya tanımlaması yapılırken açıkçası ben Oz’un hakkında anlatılanları yetersiz buldum.

İnsanlık Oz adı verilen paralel sanal bir evrende avatarlarını oluşturarak yaşamaktadır. Bu ağ uluslar arası bir ağ olup devletten tutunda her türlü yapıyı içinde barındırmaktadır. İnsanlar bütün giderlerini, gelirlerini sohbet ve muhabbetlerini buradan yapmaktadır. Tabi böylesine büyük ve kapsamlı bir ağ da yüksek güvenlikle korunmaktadır. Sanal dünyada işler bu şekilde ilerlerken matematik dahisi bir lise öğrencisi olan Kenji Koiso hoşlandığı kız olan Natsuki Shinohara’nın ısrarıyla onun büyük annesinin 90. yaş günü partisine gider.

Natsuki burada büyük annesine Kenji’yi iyi üniversitelerde okumuş sevgilisi olarak tanıtır. Kenji istemese de bu yalanı sürdürmeye devam eder. Bir gece uyurken telefonuna gelen bir mesajla uyanır. Mesaj uzun sayılardan oluşmaktadır. Kenji bu bir matematik problemi diye hesaplamayı yapar ve geri gönderir. Ancak çözdüğü şey Oz’un şifresidir. Ertesi gün Oz’un çöktüğünü ve buna sebep olduğunu televizyondan öğrenir.

Bu arada Natsuki’nin büyük ve köklü ailesi Kenji’nin gerçek kimliğini öğrenir. Suçlu olduğundan ailenin polis olan fertlerinden biri onu tutuklar. Ancak sanal dünya olan karmaşa gerçek hayata da öyle bir yansımıştır ki, her şey birbirine girmiştir. Natsuki’nin büyük annesi herkesi tanımakta ve krize karşı devlet büyükleri ile çözüm aramaktadır. Tabi bunun için kendi ailesini de kullanır.

Yıllardır ortada olmayan bir torunu ortaya çıkar. Bu aile içinde tartışma yaratır. Asıl olay ise Oz’u ele geçiren yapay zekanın kendisi tarafından yazılmış olmasıdır. Programı yazmış ve Amerika’ya satmıştır. Amerika test için programı Oz’a salmış ancak bir daha durduramamıştır. Kenji ailenin diğer fertleri ile bir araya gelerek bu felaketten kurtulmaya çalışır. Keza yapay zeka nükleer saldırıya hazırlanmaktadır.

Anime büyük Japon ailesi dayanışmasının yanı sıra, sanal dünyanın, yapay zekanın başımıza açacağı sorunlar üzerinde de durmuş. Animenin çizgilerini renklerini ve karakterlerini çok sevdiğimi söylemeliyim. Beni sadece sıkan Oz bölümleri oldu. Buna rağmen başarılı bir şekilde kurgulanmış, merak içinde kendini izlettiren bir anime Samâ uôzu.

Animenin değişik bir atmosferi vardı. Bu arada animedeki cihazların markalarının gözümüze sokulması gerçeklik algımızı pekiştirse de, animedeki reklamın hat safhada oluğunun kanıtıydı. Yapım bedavaya gelmiş anlaşılan. Bu arada belirtmeliyim ki 114 dakikalık süresiyle izlediğim en uzun animelerden biri. Özetlemek gerekirse, Samâ uôzu izlenebilir eğlenceli başarılı bir anime. Pişman olmazsınız.

Yönetmen: 

Senaryo: 

Seslendirenler:

Kenji Koiso
Natsuki Shinohara
Kazuma Ikezawa
Takashi Sakuma
Mariko Jin’nôchi

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt1474276/