Arayı pek soğutmadan uzun zamandır yer vermediğim anime serilerinden bir seriye daha yer vermek istiyorum. Hemde bir solukta bitirdiğim bir anime diyebilirim. Hem zaten vakit varsa bir solukta bitirmeden edemiyorum animeleri.
Düşünüyorum da aslında bu animede beni çeken ne vardı diye. Evet, aslında pek bir şey yok. Yani çok özellikli, hikaye yada işleyiş bakımından merakta da bırakmıyor. Ancak hemen hemen her animede olan bir erkek karaktere keşke yerinde olsam demeden de geçirtmiyor.
2005 yılında Sakurako Gokurakuin tarafından çizilmiş bir manga aslında. 2008 yılında ise yönetmen Keizō Kusakawa tv animesi olarak ekranlara sunmuş. 12 bölüm olması biraz acı verici ancak zaten animenin sonunda devamı olduğunu açık seçik söylüyor. Öyle ki zaten daha olaylar yeni başlamış durumda. Yönetmen zaten ikinci sezon için de kolları sıvamış durumda. Belki de Japonya’da yayınlanıyor hatta bitmiştir de.
İki senedir üniversiteyi kazanamayan Sahashi Minato artık hayattan umudu kesmiş durumdadır. Kendini işe yaramaz ve beceriksiz biri olarak görür. Yine böyle umutsuz bir günde başarısızlıklarını ve bu sebepten dolayı hiç kız arkadaşı olamayacağını düşünürken gökten üzerine bir kız düşer. Kız saldırıya uğramaktadır ve apar topar beraber kaçarlar. Minato’nun olan bitenden haberi bile yoktur. Kızın adı ise Musubi’dir. Olaylar ilerledikçe öğrenir ki Musubi aslında bir Sekirei’dir.
Musubi, Minato’yu Ashikabi’si olarak seçer. Yani eşi. Ancak bu işin bir başka tarafı da vardır. Sekireiler den sayılı vardır ve hepsi de birbirlerini öldürmek için bir oyunun içine hapsedilmişlerdir. Bu arada sekireilerin özel güçleri olduğunu sevimliliklerinin yanı sıra çok ölümcü olduklarını söylemeden geçmemek lazım.
Bir Sekirei, eğer diğer sekireileri öldürürse Ashikabisi ile sonsuza dek mutlu yaşayacaktır ve büyük bir savaş başlar. Bu arada kahramanımız şanslı velet Minato bir kaç Sekireinin ashikabisi olmuştur bile. Bizde animenin sonunu merakla izleriz…
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?