İlk filmin ardından ikincisini yazmak karakterler hakkında konuşmayı kısıtlıyor. Bu sebeptendir ki, bu yazıda da karakter ayrıntılarına girmeyeceğim. Ancak karakterlerden yeni olan Profesör James Moriarty için tüm filmde etkisi olup etkisiz bir eleman olduğunu söyleyebilirim.
Bu film aksiyon yanında biraz daha kurgusu ile göze batıyor. Profesör James Moriarty ile Sherlock Holmes arasındaki akıl dolu kapışma, karşımıza çıkıyor. Her iki karakter de olay örgüsünün oluşturulması ve çözülmesi konusunda güzel bir rol üstleniyor. Tabi kurguda bazı ufak tefek sorunlar mevcut. Genel anlamda ise başarılı.
İlk filmin devamı olmasına rağmen o bildiğimiz devam filmlerinin düşüşünü yaşamıyor film. Hatta daha iyi diyebiliriz. İlk film ile dekor ve kostümler eş değer. Müzikleri yine fazla Orta doğulu bulduğumu söylemem lazım. Aslında Guy Ritchie yeni Sherlock Holmes’u tam Amerikalı olarak anlatmış dersek yalan olmaz.
Film bir önceki örneği gibi, gerçek Holmes’in yanından geçmiyor. Orijinali ile kıyaslamaya girmek imkansız. Artık yeni neslin, Sherlock Holmes hafızasının bu şekilde olacağı aşikar. Aslında Guy Ritchie yeni bir karakter oluşturma yoluna gitseymiş oldukça uzun bir devam filmi çıkabilirmiş karşımıza. Sanki biraz da Sherlock Holmes’un ününü kullanmak istemiş bu formülde tutmuş gibi.
Kostümler, müzikler, aksiyonu, dekorları olsun her şey güzelken film biraz diyalog yoksunu. Diyaloglar üzerinde pek düşünülmemiş, oldu bittiye getirilmiş. Filmin en iyi sahnesi ise ormandaki kovalamaca sahnesi diyebilirim.
Özetlemek gerekirse, çıtır çerez ilkinden daha aksiyonlu, keyif veren bir film Sherlock Holmes: A Game of Shadows. Boş vakitte can sıkıntısında izleyin bire bir gelir derim.
Yönetmen: Guy Ritchie
Senaryo: Michele Mulroney, Kieran Mulroney, Arthur Conan Doyle (karakterler)
Oyuncular:
Robert Downey Jr. | … | Sherlock Holmes | |
Jude Law | … | Dr. John Watson | |
Noomi Rapace | … | Madam Simza Heron | |
Rachel McAdams | … | Irene Adler | |
Jared Harris | … | Professor James Moriarty | |
Stephen Fry | … | Mycroft Holmes |
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?