Silent House

Geçtiğimiz senelerde  kapsamında izlediğimiz Uruguaylı yönetmen ‘in La Casa Muda‘sının Amerikan versiyonu Silent House. Senaryoya ufak tefek müdahaleler olmakla birlikte genel anlamda aynı işleyişe sahip. Ancak belirtmem gerekir ki La Casa Muda‘nın finali daha tamamlayıcı ve daha etkili olmuştu. Hatta daha sert bir film karşımızdaydı. Ancak  ve  tarafından uyarlanan bu film oldukça yumuşak bir film olarak karşımıza çıkıyor. Tabi film yumuşak olunca zaten orijinalinde de tatmin etmeyen film daha tatminsiz bir hal alıyor.

2011 yapımı olan filmin 2012 yaz döneminde de vizyona girmesi ayrı bir konu tabi. Aslında ortalıkta daha iyi filmler dönerken böyle isimsiz ve etkisiz bir yapımın vizyonda yer edinmesi, sanki yaz dönemini film şirketlerinin ucuza kapatalım ama bilet fiyatlarımız fazla olsun mantığından para kazanmaya çalışmaları olarak görüyorum. Zaten sinemalar üzerine yazmakla bitmez cümleler.

Aslında filmde anlatacak çok bir şey olmadığı için böyle ek paragraflarla yazıya devam ediyorum. La Casa Muda yorumumda olduğu gibi bu bu uyarlamada da pek bir şey yok. Yine aslına sağdık kalarak bu filmde tek bir plan sekansla ilerliyor.

Sarah babası John ve amcası Peter ile birlikte aileden kalma eski evlerine giderler. Burada ufak tefek onarım yapıp evi satmayı amaçlamaktadırlar. Ev ise yol gitmez kervan geçmez bir yerdedir. Cep telefonları çekmemektedir buna rağmen küçükken buralarda olan Sarah’ı hatırlayan bir arkadaşı onu ziyarete gelir ve bir ara görüşelim der. Sarah başlarda onu hatırlamasa da sonra kim olduğunu çıkarır. En azından biz öyle anlıyoruz.

Bir süre sonra evde amcası babası ile tartışır ve amcası Peter arabayı alarak evden uzaklaşır, kasabaya iner. Babası ile birlikte kalan Sarah ev içerisinde yalnız kaldığında garip sesler duymaya başlar. Babasını çağırır ve durumu bildirir. Tabi bu arada hikaye aslına uygun olarak gündür gözüyle geçmesine rağmen pencereler tahtalarla kapalı olduğu için karanlıkta geçmektedir. Tabi orijinal filmde sorduğum gibi “onlarca mum, fener alana kadar her pencereden bir tahta sökseydiniz ya” sorusu yine aklıma geliyor. Neyse buraya takılıyorum.

John gürültünün geldiği yöne gider ve burada öldürülür. Tabi bize sadece Sarah tarafından izlediğimiz için olan biteni Sarah’ın onu bulmasıyla onunla birlikte öğreniriz bu durumu. Bu dakikadan sonra Sarah evi terk etmeye çalışır ama bütün kapılar kilitlidir. Bir koşuşturmaca başlar evin içinde. Su arada evdeki kişi sayısı da artmış gibidir.

Nihayetinde Sarah evin dışına çıkar ve koşturmaya başar. Tam bu sırada yolsa Peter’ı görür. Olan biteni amcasına anlatır o da kardeşine bakmak için geri döner ve John’u aramaya başlarlar. Lakin John ölmemiştir ancak Peter’da evdeki esrarengiz kişiden nasibini almış ve yaralanmıştır. Sarah yine kaçmaya çalışır. Bu sırada gündüz gördüğü arkadaşını görür ve aslında gördüklerinin hayal olduğunu anlar. Bir kaç resim bizim gözümüze sokulmadan ekranda akar.

Sarah babası ve amcasının yaptıklarını hatırlar ancak ne yaptıkları konusunda bu uyarlama herhangi bir fikir vermiyor. Sonuç olarak aslında her şeyi yapan Sarah her iki adamı da cezalandırır.

Film çekim açısından bize ekstra bir şey vermediği gibi kurgu da başarılı değil. Yeni uyarlama eskisinin çok altında kalmış. Küçük mekan az oyuncu ile iş kotarılmış. Sarah karakterini canlandıran ‘in performansı iyi diyebilirim. Ancak performanstan çok derin dekoltesi de filmi izlettirmeye sebep. Bir çok sahnede bir erkek olarak odak yönümün değiştiğini söyleyebilirim. Ancak filmin bunun ötesinde bir şey vermediğini söyleyerek kendimi savunmak istiyorum.

Özetlemek gerekirse izlenmesi çok gerekli olmayan bir yapım Silent House. Orijinalinin üzerine hiç bir şey koyamamış hatta oldukça altında kalmış. Piyasada daha iyi yapımlar mevcut.

Yönetmen: 

Senaryo: 

Oyuncular:

Sophia
Takip eden adam
Küçük kız

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt1767382/

Yorumlar

Siz ne düşünüyorsunuz?