Şizofreni ve Nevrotik Bozukluklarda Testosteron Düzeyleri ve Testosteron Düzeylerinin Antipsikotiklere Cevabı

Bu konu aslında beni aşar ama nevrotik bozuklukları araştırırken şu tez araştırmasına rastladım ve giriş bölümünü alıp okutayım dedim. İyi yapmışım değil mi? Hazır doktorumuz da burada… (:

Dr. M. Erkan Özcan, Dr. Ramiz Banoğlu

Şizofreni erkeklerde kadınlara göre erken ortaya çıkmakta, daha şiddetli bir seyir izlemekte ve gidişi daha kötü olmaktadır. İlk psikotik atağını geçiren hastalarda cinsiyet farklılığını araştıran Iacono ve Beiser, bulgularının şizofreni sıklığının her iki cinsiyette eşit olduğu biçimindeki geleneksel inanışa ters düştüğünü, şizofreni sıklığının kadınlara göre erkeklerde iki ila üç kere yüksek olduğunu ve erkeklerin şizofreniye biyolojik yatkınlıkları olduğunu bildirmektedirler (2). Hafner ve arkadaşları 1.5 milyonluk bir nüfustaki 392 ilk hastaneye yatışı inceledikleri çalışmalarında, şizofreninin başlama yaşının erkeklerde 15-24, kadınlarda ise 20-29 ve 45-49 yaşları arasında sık olduğunu bulmuşlardır (3). Şizofreninin başlangıç yaşındaki cinsiyet farklılığını incelemiş olan diğer bir araştırmacı, Loranger
(4), erkek hastalardaki başlangıç yaşının ilk tedavi görme, ilk hastaneye yatırılma ve ailenin belirtileri ilk olarak farketmesi ölçütlerinin üçüne göre 5 yıl daha erken olduğunu, kadınların % 10 kadarının 40 yaşına dek hiç psikoz belirtisi göstermediğini bulmuştur.
Loranger, başlangıç yaşındaki farkın Bleuler’in verilerinin istatistiğine göre 3.7 yıl, Kraepelin’in verilerinin istatistiğine göre 2.2 yıl olduğunu belirtmiş ve eski
Amerikan ve İngiliz psikiyatri ders kitaplarında iki cinsiyet arasında şizofreninin başlangıç yaşı açısından farklılık yokmuş gibi görünmesinin nedenleri olarak tanı ölçütlerindeki belirsizlikler ve içiçelikler ile tanı hatalarını göstermiştir. Devamla, iki cinsiyeti ayıran en önemli kişilik özelliğinin agresyon olduğunu, şizofreninin agresif kişilerde, yani erkeklerde erken ortaya çıkabileceğini ileri sürmüştür.

Gerçekten de ergenlik döneminde öğretmenlerince agresif, irritabl, negativistik ve antisosyal olarak nitelenmiş erkek çocuklarının daha sık olarak şizofreni geliştirdiği bulunmuştur (5). Lewine ve arkadaşları da 217 şizofrenili hastada 6 değişik tanı sistemini kullanarak, erkeklerdeki erken başlangıcı saptamışlar ve erkeklerde şizofreniye genetik yatkınlığın güçlü olması, erkeklerin şizofreniye biyolojik olarak
yatkın ve strese daha duyarlı olmaları ve ergenliğin sonu ile erişkinliğin başındaki dönemde ortaya çıkan psikososyal streslerin erkeklerde ağır olması varsayımlarını
ileri sürmüşlerdir (6).
Sporcularda testosteron testosteron kullanımının (7), erkek maymunlarda da dışarıdan verilen androjenlerin agresifliği arttırdığı (8), sex steroidlerinin affektivite
ve mental durum üzerinde önemli etkileri olduğu bildirilmiştir (9). Rinieris ve arkadaşları (10) paranoid şizofrenili erkeklerde testosteron düzeylerinin kontrol grubuna göre yüksek olduğunu; Wilson ve arkadaşları da (11) imipramin ile tedavi etmekte oldukları 6 hastaya metiltestosteron başladıktan sonra 5’inde paranoid reaksiyon oluştuğunu bildirmektedirler.
Şizofreninin agresif erkeklerde erken başlaması ve bu başlangıç döneminin ergenlik dönemine karşılık gelmesi akla beyindeki farklılaşmanın ve agresifliğin kaynağı olan testosteron’u getirmektedir.

yazının devamı ve açıklamalar için pdf dosyasını aşağıdaki adresten indirebilirsiniz…

http://www.psikofarmakoloji.org/pdf/9_4_4.pdf

(psikofarmakoloji.com dan alınmıştır.)