Sleeping Beauty

Senarist ve yönetmen  Julia Leigh‘in ilk filmi Sleeping Beauty. Aslında filmi nasıl değerlendirsem diye kendime sormadan edemiyorum. Biraz geri çekilip baktığımda ise, yönetmen ne yapıp edeyim de bir palmiye, bir ayı alayım diye düşünmüş ve bu filmi çekmiş. Film görsel anlamda görsel anlamda tatmin edici. Tabi bunu Emily Browning‘i hesaba katarak söylüyorum. Gerçi filmin renklerini de beğenmedim desem yalan söylemiş olurum.

Film oldukça durağan ilerliyor. Karakterler üzerinde ayrıntılı şekilde durmaya çalışmalarına rağmen karakterler hakkında pek bilgiye sahip olamıyoruz. Gizem her zaman ön planda film için. Lucy karakterinin bu kadar fazla çalışma sebebi nedir, arkadaşı birden bire neden ölmüştür, intihar ettiyse neden etmiştir bunlar soru işareti.

Lucy’nin günlük yaşantısı hakkında her şeyi anlatırken derine inmemesi insanı sıkıyor. Bir de denek, garson, fotokopici, hizmetçi, öğrenci, fahişe gibi meslekler bu günün içerisinde dahil olunca insan ister istemez onun bu kadar parayı ne yapacağını, bu yollara neden girdiğin merak ediyor. Bu kadar aktif bir karakterin derinine inmemekse filmi çok sığ hale getiriyor.

Peki filmde ne var diye sorabilirsiniz. Film para için çalışan Lucy’nin zengin yaşlı adamlara fantezi öğesi olması olması anlatılıyor filmde bundan öte verilen başka bir şey yok. Tabi olaylar böyle derinliksiz ilerleyince, sanat filmi dediğimiz filmden bir şey anlamıyoruz. Genel olarak baktığımızda filmi zaten Emily Browning’in sırtladığını görüyoruz. Ben yan karakterlerde bir etki bulamadım Lucy’nin donuk ve soğuk karakteri Emily Browning’in beyaz teni ile iyi uyum sağlamış.

Film sanatsal olacağım kaygısı ile kasılmaktan anlatılmak isteneni anlatamamış. Görsellik, müzikler, sahneler başarılı ancak hikaye, kurgu filmin iyi olmasını engellemiş ve 101 dakika sonunda “e ne oldu” cümlesini kurmamıza sebep olmuş. İyi bir film çıkabilirmiş karşımıza. Filmde gereksiz ve anlam veremediğim ayrıntılar vardı. Bunlar kafa kurcalıyordu. Arkadaşına gittiğinde içkiyi müslinin içine döküp yemeleri, iyi olan arkadaşının birden hastalanıp ölmesi, vajina rengi ruju muhabbetinde, koca kutudaki rujlaırn renginin tutmayıp kadının cebinden ruju çıkarması saçma ve anlamsız ayrıntılardı.

Kostümler günlük giyim ya da karakterler için iyiydi ancak özel paralarla seçilmiş servisçi kızların, kostümleri kesinlikle berbattı. Tabi bunların özenle seçildiğini düşünürsek, bu kızların çirkinliğinden bahsetmiyorum bile. Tabi bu özel servisler konusunda aklıma takılan çok şey var ancak ayrıntıya girmiyorum.

Filmde sağlam bir hikaye, sağlam diyaloglar yoktu. Yaşlı dedenin karısının ölümü üzerine durumunu anlatan bitmek bilmeyen hikaye iyice baydı. Belirttiğim gibi filmin en iyi yönü görselliğiydi. Bunun haricinde film kesinlikle beş para etmezdi.

Özetle film film olduğu bir şeyler vereceği için değilde, sırf Emily Browning için izlenmeli. Kesinlikle filmin tek izlenme faktörü. Bence verilen rolün altından da başarılı bir şekilde kalkmış. Kendisini takdir etmek lazım. Aksi taktirde filme bulaşmayın derim.

Yonetmen – Senaryo: Julia Leigh

Oyuncular:

Bridgette Barrett
Hizmetçi
Rachael Blake
Clara
Hannah Bella Bowden
Hizmetçi
Emily Browning
Lucy
Alan Cardy
Hizmetçi
Peter Carroll

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt1588398/

http://sleepingbeautyfilm.com/


Yorumlar

Siz ne düşünüyorsunuz?