Ülkemizde, çevirmeni Funda Uncu’ya açılan dava ile oldukça gündeme gelen Ölüm Pornosu’nun 10. baskısını bende okudum. Reklamın iyisi kötüsü olmaz demişler, ahlak bekçiliğine soyunan bir takım kişiler bu şekilde kitabın reklamını da yapmış oldular. Normal şartlarda kitabı sadece Chuck Palahniuk’u tanıyanlar alacaksa şimdi daha büyük bir kesime erişti o da başka bir konu. Şimdi böyle bir müstehcen neşriyatın reklamını yaptıkları için kendilerine dava açmak gerekir mi bir başka soru?
Tabi bu nasıl ve neye istinaden verilmiş bir karadır bilmiyorum. Bu olay üstüne acaba kitapla içinde, televizyonda olduğu gibi akıllı işaretler çıkabilir mi düşünceler içindeyim. Davanın son seyri hakkında bir bilgim yok ancak bu işten bir şey çıkmayacağını düşünüyorum.
Kitaba dönmek gerekirse bence Chuck Palahniuk’un yazmış olduğu en yumuşak ve en zorlama kitap Snuff. Diğer kitaplara baktığımızda daha derli toplu bir yazımla karşılaşıyoruz ama kitap beni ne hikaye örgüsü ne de anlatım bakımından tatmin etti. Hatta okurken sıkıldığım ilk Palahniuk kitabı diyebilirim kendisi için. Hikaye balından itibaren tahmin edilebilir şekilde yürüyordu. Palahniuk’a özgü değişik bilgiler ve yaklaşımlar bu kitapta da vardı ancak oldukça az ve tatmin edecek seviyede değildi benim için. İsim sert olmasına rağmen hikaye ve anlatım o kadar sert değildi. Oldukça yumuşak hiçte müstehcen olmayan bir anlatıma sahipti kitap.
Bir porno yıldızı rekor kırmak için son kez kameraların karşısına geçer. Amacı 600 erkekle beraber olmaktır. Tabi ölme tehlikesi de vardır. Bu sebepten dolayı da kendisine hayat sigortası yaptırmıştır. Eğer ölürse tüm parası da yıllar önce evlatlık verdiği çocuğuna gidecektir. 600 kişinin arasında oğlu olduğunu düşünenler, hayranları, eski porno yıldızlar herkes vardır. Tabi biz karakterlerin bakış açıs ıyla onların ağzından olan biteni dinleriz.
Tekrar etmek gerekirse bu kitap beni pek tatmin etmedi. Chuck Palahniuk meraklıları için okunması gereken bir kitap.
Arka Kapak
Palahniuk’un hayal dünyasına hoş geldiniz! Yoksa kâbuslarına mı demeliydik? Palahniuk bu defa romanının odağına başka bir “marazi” karakteri, porno kraliçesi Cassie Wright’ı oturtmuş; ama bir nesne olarak. Çünkü her ne kadar konu, onun, efsanevi kariyerini kameralar önünde art arda 600 erkekle seks yaparak kıracağı bir dünya rekoruyla taçlandırmak istemesi olsa da, bu rekoru kırmasında ona yardımcı olacak tali oyuncuların, yani “damızlık erkekler”in anlatımıyla şekilleniyor roman. Sıranın kendisine gelmesini bekleyen Bay 72, Bay 137 ve Bay 600’ün gözünden aktarılıyor bu tarihi an. Ve bununla birlikte, onların trajikomik hayat hikâyeleri de, bir rekordan ziyade ölüm pornosuna dönüşecek çekimler sırasında bir bir dökülüyor ortaya. Anlayacağınız, derin bir araştırma ürünü olduğunu her satırında belli eden, çatlatırcasına güldürürken aynı zamanda yüreğinizi dağlayacak bu çılgın romanla, porno endüstrisinin çağdaş hayatın içindeki muazzam ve bir o kadar da gizli saklı varlığını edebiyata taşıyor Chuck Palahniuk. Zaten böyle bir şeyi de ondan başkası bu kadar utanmazca, korkusuzca ve başarıyla yapamazdı herhalde. Ancak dikkat! Tabularınız varsa ve onları yıkmaktan korkuyor-sanız bu romanı okumayın! İnsan cenininin mastürbasyona doğumdan bir ay önce ana rahminde başladığı gerçeğiyle yüzleşmek size ağır gelecekse bu romanı okumayın! Ya da elektrikli vibratörün hayatımıza elektrikli süpürge ve ütüden önce girmiş olmasını kabul edilemez buluyorsanız bu romanı okumayın! Kısacası, düşüncesinden bile ürktüğünüz insani hallerle yüzleşmek istemiyorsanız Palahniuk sizin yazarınız değil! Bizden söylemesi!
Yazar:Chuck Palahniuk
Çevirmen:Funda Uncu
Sayfa Sayısı: 191
Dili: Türkçe
Yayınevi: Ayrıntı Yayınevi
Siz ne düşünüyorsunuz?