t1-8 ek 1 (Taslak)

Eğer hayatımı seçme şansım oldaydı, şimdikinden farklı bir hayat seçeceğimi düşünmüyorum. İyi bir işim var, iyi de bir evim. Çoğul mutluluklara inanmam. İnsan için çoğulluk, beyin kemiren küçük böceklerden farksız. Bu şekilde mutluyum. Yalnız. En azından yaptığım şeyler için başkalarına hesap vermiyorum. Birinin olması demek, kabullenmek demek ve kabullenmek özgürlüğün yitirlmesi anlamına geliyor. Üstlenmiş olduğum bu görev yalnızlığımın bir mükafatı olarak bana verildi. Büyük işler yapanlar hep yalnız insanlardır.

Kendimi banyoya nasıl attığımı bilmiyorum, hatırladığım elimle bastırdığım dudaklarımı iyice sıkmış olduğumdu ve elimi kaldırdığımda kocaman bir kırmızılık klozetin içini kapladı ve içinde yüzen et parçacıkları. Yaklaşık yarım saat boyunca içimde ne varsa çıkarmaya çalıştım. Bütün vücudum ağrıyordu. Sol ellimle zorda olsa taaret musluğunu açtım, uzantısından akan su önce kırmızıya boyanmış tişörtümün üzerine daha sonrada suratıma çarptı. Yüzümü yıkadım, daha sonra ağzımı birkaç kez çalkaladım. Ağzımın içindeki kırmızı sıvının ve midemdeki parçaların tamamen bittiğini düşündüğüm anda ayağa kalktım. Başım dönüyordu. Ciğerlerime her nefes alış verişimde derin bir sancı saplanıyordu, midem ise tersine dönmüş ağzımdan yukarıya çıkmaya çalışırken boğazımı parçalıyordu. Sendeleyerek bir iki adım attım. Elekrtiklerin geldiğini yeni farketmiştim. Üzerimdeki kana bulanmış giysileri aynadaki yansımamdan gördüm. Hızlıca onları çıkarıp çöpün içine tıktım. Vücudumda kurumaya başlamış kan lekelerini ellerimle bir süre ovaladıktan sonra duş yapmaya karar verdim hatta küvete de uzanabilirdim.

Bir saat sonra gözleirmi açtım. Su soğumuş derim büzüşmeye başlamıştı. Ani bir titreme hissettim, o anda göğrümü yortarcasına ard arda üç öksürük ortalığı inletti. Etrafa bakındım, hemen küvetin içinden çıkıpbornozun içine girdim. Sanki vücudum biraz daha ısınmıltı ama titreme vücudumu iyice kaplamıştı. Bornoza iyice sarıldım. Amacım odama girip klimayı sıcağa ayarlayıp iyice uyumaktı. Ancak banyodan hole kadar uzanan ayak izlerim birden titrememe bir başka anlam yüklemeye başlamıştı. Apar toprar üzerimi giyindim gün ışımaya başlamıştı. Sokaktan çıkığımda ise sert bir rüzgar suratıma çarptı. Sola dönüp sokağın sonuna elektrik direğinin oraya doğru koşmaya başladım. Her nefes alışımda ciğerlerim yanıyor bu yanmaya karşılık olarakta sert bir öksürükle cevap veryordu. Ağzımdan çıkan basınçlı hava ise boğazımı sızlatıyordu. Sanki tüm vücudum büyük bir istan içersindeydi. Başım dönmeye başlamıştı, ayaklarım birbirine dolaştı ve yere düştüm. Hem de yüzümün üzerine. Tarif edemediğim bir acı, bütün vücuduma yayıldı. Terlemiştim ve esen sert rüzgar, atleyimi kurutmaya çalışırken, bir buz kütlesinin üzerimde eridiğini hissediyor gibiydim. Başımı akldırdığımda direğin altında bir çöp kamyonunun durduğunu harketim. Yavaşça doğrulmaya çalıştım ve bunda başarılı da olmuştum. Birden istemsiz iki elimi yana kaldırdım. Neden yaptığımı bilmiyorum ama sanki sabah sporu yapıyormuş gibi bir halim vardı. Çöpçülerden biri bana doğru baktı. Bende oan bakıp gülerek başımla selam verdim. Aynı şekilde bana karşılık verdi ancak gülmüyordu. Endişeli bir şekilde, yanındaki arkadaşına dönerek birşeyler söyledi. İkisi de birden bana bakmaya başladı bense günlük spor hareketleirme devam ettim ta ki aklıma apartmann merdivenleri gelene kadar…


Yorumlar

“t1-8 ek 1 (Taslak)” için 2 yanıt

  1. noreply@blogger.com (clementine) avatarı
    noreply@blogger.com (clementine)

    hayatı karanlık tarafından yaşamayı seviyosun galiba.

  2. noreply@blogger.com (kişisel depresyon anları) avatarı
    noreply@blogger.com (kişisel depresyon anları)

    bazen…

Siz ne düşünüyorsunuz?