Etiket: Sayıklamalar
-
Cümleler…
—
yazar:
Akşama doğru kurduğum bütün cümlelerin sayısı yüz elliyi geçmez. Bunla övünmüyorum elbet. “Cümle vardı da biz mi kurmadık” demek geliyor içimden, en tiksinç maskemi takınarak. “Neye cümle?”, “kime cümle?” asıl soru. Normal bir şekilde konuşabilir miyim? Yani cümlelerim iş Türkçesinin dışına çıkabilir mi? Bir prova alsam en derinden… İlk kez sahneye çıkar…
-
fena halde boş vermek
—
yazar:
güzel bir uykum var. bu güzellikleri saçma sapan rüyalarım katletse de uyumak gibisi yok… saate bakışlarım hızlandı ve sanki sayılan koyun gibi göz kapaklarım alçalmaya başladı. hatta koyundan daha da iyi. benzetilecek birşey yok… bu mahmurluk havaların sıcaklığından olsa gerek… bu sıcakta intihar etmenin en güzel yolu derince bir suya atlayıp boğulmak herhalde. hani boğulmak…
-
Kırmızı Ayakkabılarım
—
yazar:
Küçükken kırmızı ayakkabılarım vardı. Şöyle bileğimi saran. Botta diyebilirz buna, çünkü yarım bot değildi. Yanlış hatırlamıyorsam bileğimin üstünde iki ek kemiğinin üzerine kadar uzanıyordu. Sıkıca bağlandığında bağcıkları ayağınızı aşağı yukarı hareket ettirmeniz imkansıza yakın birşeydi. Ayrıca sertti de. Birkaç kez başıma vurmuş, acısından dolayı gözlerimin yaşardığını ancak kendi hatam olduğu için evdekileri zıvanadan çıkarana kadar…
-
—
yazar:
Cizgi: Büşra angellife.deviantart.com kalemim kırık, parmaklarım uyuşmuş, klavyenin tuşları bir piyanonun tuşları kadar sert. bir ses parmaklarımı kırmam için haykırıyor bana, tuşların altında ezerek. nedir bu içimdeki sessizliğin sefaleti? ne kadar sürecek, bir kez daha bağlayabilecek miyim ayaklarımı taşlara? sıcak ıslaklığını duyduğum yerde, bedenim… bu ne riyakarlık, bu ne yüz kızartmaz yalan kendime savurduğum… düşündükçe…
-
—
yazar:
hiçbir şey yapasım yok, yazasım da… bakalım ne zaman geçecek…