takıldıklarım…

Bu gün iki konu var takıldığım. Bunlardan birisi dün akşam posta kutumda gördüğüm bir hukuk bürosundan gelen mail. gelen mail “Yayın Yasağı” hakkında. elbette ki bu yasak benim blog ile ilgili değil sadece yazdığım bir yazının içeriği yüzünden. Aslında içerikte benden kaynaklı değil çıkan bir haber/röportaj üzerine yazdığım bir yazı. Tabi mahkeme kararı olunca yazıyı yayından kaldırdım. Ancak bana ilginç gelen röportajı şahsın kendisinin verip daha sonra mağdur oluyorum diye yayından kaldırtması. Neyse konuyu burada kapatıyorum. Nasılsa ilginçlikler diyarında yaşıyoruz.

İkinci husus ise dün oynanan Galatasaray – Fenerbahçe maçı. Tabi söz konusu maç değil Maçın TRT HD’de yayınlanması. bakalım bu maçı kimler izleyebilir. TRT’nin bir devlet kanalı olduğunu biliyoruz ve bu adamların yatırımları ve maaşları bizim ödediğimiz vergilerden ödeniyor. Eh tabi birde kanalın reklam gelirleri var ki onu hiç hesaba katmıyorum. TRT son dönemde tabiri caiz ise ota boka kanal çıkartmaya başladı. Hadi çok seslilik iyidir diyoruz.

TRT HD konusuna gelelim. TRT HD’nin kendisine özgü bir yayın programı yok. Yani zaten TRT’nin diğer kanallarında yayınlamış olduğu programları yayınlıyor. Buna rağmen Galatasaray – Fenerbahçe maçını sadece TRT HD’den yayınlaması biraz ilginç. Bir de TRT HD’yi nasıl izleyebiliriz ona bakalım… Ya HD uydu alıcımız olacak, ya da  DSmart, Tele Dünya gibi ücretli kanallara boyun eyeceğiz. Yani seçim hakkı da kısıtlı. Anlayamadığım olay ise şu. Bir devlet kanalı bunu nasıl yapabiliyor. Yani kimsenin ulaşıp izleyemeyeceği bir yayın yapıyor… Bu hemde bir hazırlık maçı. Diğer maçları düşünemiyorum. Gerçek yayın kalitesinden bahsederken neden hala Sayısal Karasal yayına geçmiyor. Yeni teknolojiyi sadece para getirecek yerde kullanarak mı takip ediyor… BBC’de devlet kanalı biraz yayın politikalarına da baksınlar kendilerine çeki düzen versinler…