Taşların Sırrı

1992 yapımı dizi Taşların Sırrı. Bizim dönemden bilmeyen yoktur. Bende geçtiğimiz günlerde aklıma yer eden bu diziyi sıkılmadan usanmadan tekrar izledim. Zaten altı bölüm pek dokunmuyor. O dönem diziler kırk, kırk beş dakika. Şimdikiler gibi değil. Tabi şu anki dizilerle bir kıyaslamaya girmeyeceğim. Aradaki kalite farklı büyük. Belki teknolojik olarak geliştik ama boş işler çıkarmaya başladık.

Taşların Sırrı benim yaşımda bir çok kişinin arkeolog olmasına neden olan bir dizi. Tabi sadece o dönemlerde böyle arkeoloji ya da başka içerikli dizileri görebilirdiniz. O iki binlerin adam asan kesenleri pek göremezdiniz. Sonra sorun ki yeni nesil neden şiddet meraklısı, boş. Neyse amacım sosyal analiz yapmak değil. Konudan uzaklaşmayalım.

Dizinin başarılı bir jeneriği ve jenerik müziği var. İnsanı meraklandırıyor. Aynı şekilde dizi de kendine bağlayan merak uyandırıcı bir dizi. Tabi eleştirisini de yapmadan bırakmıyor. İzlerken o dönemler ne güzelmiş diyorsunuz.

Filmin yönetmeni Yusuf Kurçenli. Senaryo H. Burçay Anger’e ait. Müzikler ise Cahit Berkay tarafından yapılmış. Karşımızda sürükleyici ve başarılı bir dizi var. Tabi çok kısa sürmesinin hikmeti nedir bilinmez ama son iki bölümde biraz hükümete de dokundurup psikopata bağlatmıştı diziyi. Ancak rahatlıkla devam edebilme potansiyeli olan bir diziydi. Hatta yeni çevrimini yapsalar ya ne güzel olur.

Dizinin baş rollerinde Ayşegül Aldinç ve Tarık Akan var. Ayşegül Aldinç Tomris adında bir avukatı, Tarık Akan ise Kuray adında bir arkeoloji müzesi müdürünü canlandırmakta. Tomris ve Kuray aslında birbirlerine aşıktır ama bunu ifade edemezler. Kuray tayini çıkıp egede bir yere atanınca Tomris ondan ayrı kalmaya dayanamaz ve işi bırakarak bu bölgede bir otel işletmeciliğini alır.

İkilinin birbirlerine ifade edemedikleri aşklarının yanı sıra maceradan maceraya atılırlar. Ya da atılmak zorunda kalırlar diyelim. Bu maceralar da bize seyirlik bölümler çıkartır. Ayrıntılı olarak yazmayacağım bölümleri merak eden gitsin izlesin diye.

Hikayeler güzel olmasına rağmen aslında biraz daha üzerine eğilinse daha iyi olurmuş. Diyaloglar zaman zaman fazla zaman zaman az. Bazısı gereksizdi. Bir durağanlık veriyordu diziye. Daha çok tarihi açıklamalar yapılabilirdi. Oyunculuklar iki ana karakter dışında sırıtıyordu. Yani başarılı oyunculuklar vardı diyemeyeceğim genel anlamda. Görsellik ve ışıkta öyle.

Her şeye rağmen dizi başarılı bir şekilde arkeolog olmanın tohumunu ekiyor bence bu sebepten dolayı olsa bile oldukça başarılı bir dizi. Belkide bu tarz dizileri çok fala izlemediğimizden dolayı bana güzelmiş gibi geliyor ben de size kesinlikle izleyin derim.

Yönetmen: Yusuf Kurçenli

Senaryo: H. Burçay Anger

Oyuncular:

Linkler:

http://sinematurk.com/film/7383-taslarin-sirri/