Teenage Mutant Ninja Turtles

Devir değişti e tabi çalikde değişti diye başlamak istiyorum sözlerime. Bu değişime Teenage Mutant Ninja Turtles, Ninja Kaplumbağalar da ayak uydurmuş. Uydurmuş uydurmasında da bence hiç iyi olmamış. Kendimizi kaplumbapa yerine koyarak az mı izlerdik bu çizgi filmi. Başladığı anda televizyonun sesini açıp bangır bangır dinlediğimi hala hatırlıyorum. Herbiri sempatik ketifli karakterlerdi.

Ancak 2014 yapımı olan Teenage Mutant Ninja Turtles çizgi dizinin ghiç bir özelliğini yansıtmıyor. Hikaye orjinal değil karakterler orjinal değil. O yerine geçmek istediğim sevimli karakterler gitmiş, bu yaşta bile korkacağım karakterler gelmiş karşımıza. Açıkçası hiç bir karakteri sempatik bulmadım ve beni oldukça rahatsızda etti bu durum.

Hikaye de biraz faklı dedik ya. Mesela kaplumbağalar, küçükken April’in kaplımbağaları çıktılar. Dolayısıyla April onların dönüşmeleri için gerekli etkenlerden biri oldu, üstüne üstlük babası da bu işin içine sokuldı. Yani yeni kaplumbağalar, kaplumbağalar dışında biraz da April’e odaklanmış oldu. Her ne kadar geçmişe bakıp bunu reddetsemde bir yerde filmin en büyük artısı olan April rolündeki Megan Fox‘u görmek daha iyi oldu. O korkunç kaplumbağalar yerine Megan Fox’u izlemek daha iyiydi.

Film çok başarılı bir film değil. Size iyi diyebileceğim iki üç sahne sayabiliriz. Ne aksiyon açısından, ne de komedi açısından çok tatmin edici değil. Her bir karakter apayrı bildiğimiz haricinde birer karakter olarak çıktı karşımıza. Bu karakterler yeni nesiller için pek bir şey ifade etmeyebilir ama bizim gibi eski nesil için çok anlam ifade edebilir.

Evet film çerezlik bir film, çok fazla sıkmıyor ve akıp gidiyor. Tabi filme hiç bir anlam yüklemediğinizde. Biraz daha ayrıntıya girip film hakkında bilgi vermek gerekirse (bu şekilde filmin hikayesi de ortaya çıkacaktır) bizim dört kaplumbağamız başta belirttiğim gibi April’in kaplumbağaları ve Splinter deneylerde kullanılan bir deney faresidir. Ancak orjinal hikaye de böyle değildir. Splinter insan daha sonra dönüşerek fare olmuş, kaplumbağalar ise Splinter onları elledikten sonra büyüyüp insanlaşmışlardır. Splinter ise lahımda bulduğu ninjutsu kitabıyla dövüşmeyi öğrenmiştir. Şimdi gerçekçi bir film yapalım demişler öyle düşünmüşler ama adama sormazlar mı bu Splinter faresi okumayı nereden öğrendi, alıyor ninjutsu kitabını dövüşmeyi öğreniyor. Hadi şekillere baktı diyelim bu işin felsefesi bir de senseilik olayı var. Arkadaş birde sanattan da anlamış, aşmış ve bunları kaplumbağalara öğretmiş. Şimdi kronolojik bir hesap yapınca tüm karakterler aynı zaman diliminde dönüşmüş oluyor. Yani Splinter’in erken büyüyüp bir şeyler öğrenip onlara öğretmesi durumu biraz zor. Birde kaplumbağaların farelerden daha çok yaşadığını düşünürsek sanki kaplumbağaların bir sensi olma durumu var. Tabi şimdi yazarken aklıma geldi şöyle de bir durum var. April çocukken kaplumbağalara dokundu, kaplumbağalar çocuk oldu. Splinter’a zeki bir insan bir bilim adamı dodundu o da herşeyi bilen yetişkin biri oldu. Gerçi bu durum biraz saçma gibi geldi bana. Neyse…

Tabi hal böyle olunca Splinter ve Shredder husumeti de son bulmuş oluyor. Orjinalde ikisi eski düşmandı. Tabi birde eskiden Shredder sadece maske takarken şimdi bildiğin Robocop olmuş. Peki filme yarın bir gün filme Krang girmeye çalışşa ona nasıl bir açıklama bulacaksınız. Test yapılan beyin vardı kimyasal geldi o da ayaklandı mı diyeceksiniz?

Yazının başında karakterlerin sevimsizliğinden bahsetmiştim. Sanıyorum bunun için çok uğraşmışlar. Temiz sevimli karakterler bildiğin içici ve kötü olmuşlar. Mesela Splinter’a baktığımda başta midem bulandı bu kadar itici mi olur. Kaplumbağalar da keza öyle. En sevdiğim kaplumbağa olan sempatik Michelangelo’dan tiksindim resmen Donatello’yu saymıyorum bile.

Kaplumbağaların belli başlı ritüelleri yoktu mesela. Bir pizza sahnesi vardı o da tamamen reklamdı. Eskiden onlar pizza yerken canım pizza çekerdi şimdi gözümüze sokulan reklam beni pizzadan soğuttu. Filmin en iyi kısmı April’di dedim. Şimdi filmde de hikaye ona kenetlendi. Babası aslında Eric Sacks ile çalışan bilima adamı. Sacks’ın kötü amellerini öğrenince labaratuarı yakıyor ve bilgilerin ele geçmesini engelliyor. Tabi bu esnada bizim elemanalra olan oluyor tahmin etmişsinizdir. Tabi bir soru da fareden sönüşen Splinter,  Shrederr ile Sacks’ın hatta April’in babasının geçmişlerini nereden biliyor? Kafamda böyle onlarca soru.

Filme geçmişi hesaba katmayıp genel olarak baktığımda hikayede sıknıntılar mevcut ve kurgu başarılı değil. Espiriler çok iyi olmasada zaman zaman yapılan göndermeler iyiydi. Aksiyon dozu boldu, acnak bazı sahneler gereğinden fazla uzun geldi bana. O kadar kasmaya gek yoktu. Özel efektler genel olarak iyi olsa da zaman zaman sırıtıyordu. Karakterler hakkında söyleyeceklerimi söyledim zaten.

Özetlemek gerekirse Teenage Mutant Ninja Turtles bizim nesil için olmamış bir film. Tabi çoluk çocuk buna ne der bilmiyorum. Ancak beni kesinlikle tatmin etmedi. Yiğidi öldürüp hakkını yemiyeyim. İzlerken sıkılmazsını o da başka bir durum.

Yönetmen: Jonathan Liebesman

Senaryo: Josh AppelbaumAndré NemecEvan DaughertyPeter Laird (orj karakter), Kevin Eastman (orj karakter)

Megan Fox
April O’Neil
Will Arnett
Vernon Fenwick
William Fichtner
Eric Sacks
Alan Ritchson
Raphael
Noel Fisher
Michelangelo
Pete Ploszek
Leonardo
Jeremy Howard
Donatello
Danny Woodburn
Splinter
Tohoru Masamune
Shredder

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt1291150/

http://www.teenagemutantninjaturtlesmovie.com/