Terminator Genisys

Ben vakti zamanında Terminator hastasıydım. James Cameron imzalı ilk iki filmin yani. Hadi sonrasında da üçüncü film kotarır dedik ama dizisi, sonra gelen filmler derken, o hayranı olduğum Terminator birden yerini tiksintiye bıraktı. Bu tiksintinin bir kaynağı da merak edip ne yapmışlar diye izlediğim Terminator Genisys oldu. Tamam Arnold Schwarzenegger‘i yine terminator olarak görmek güzeldi ama yani artık o da durumu kotaracak durumda değildi.

Terminator Salvation‘da da belirttiğim gibi bu filmde sallama bir film olmuş. Ne yazık bırakın eskileri bu iki yakın süreli yapım sırasında da pek konu birlikteliği yok. Bu bağlantıyı farklılaştırmak için de son dönemde popüler olan ve sıkışanın sarıldığı paralel zaman konusunu uygulamışlar. Ancak Terminator’un her ne kadar temelleri sağlam olsa da bu saçma işleyiş filmin kalitesini düşürüyor.

Dizi paralel bir zamanda geçse de ne olup ne bittiği hakkında çok fazla bilgi vermiyor. Aksiyona abanıp durmuşlar bu sebepten ana konuyu işlemeyi unutmuşlar. Filmden sonra aklınızda o kadar soru işareti ve saçmalık kalıyor ki ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Karma karışık bir halde bitiriyorsunuz filmi.

Filmin hikayesini anlamaya gitmeyeceğim. Hikaye aynı hikaye zaten, Skynet tam yok olacağı sırada bildiğimiz gibi terminatörü geçmişe gönderir. John’da Kyle Reese’i annesini kurtarması için yollar ve aksiyon ilk filmdeki gibi başlar ama bu sefer paralel bir zamana her şeyin birinci filmden farklı olduğu bir yere gider. Kyle daha gelmeden önce T-1000’ler terminatörler gelmiş, hatta bunlardan biri koruyucu olarak Sarah’ı korumaya başlamıştır. Burada Kyle’ın tek amacı bilmiyor ama Sarah’ın hamile kalmasını sağlamaktır.

Tabi olay bu olunca arada Sarah, Kyle duygusallığı olmadan hadi çocuk olsun muhabbetine dönüyor olay. Yani John olsun da nasıl olursa olsun. Burada Skynet’in Genisys de olduğunu öğrenebiliyoruz aynı zamanda. Öğrendiğimiz bir diğer şey ise Skynet’in ete kemiğe bürünüyor olması hatta aynı zamanda onun John olması. Yani işler iyice karışmış durumda. John robot olduktan sonra alternatif geçmişe neden gidiyor anlamadım. Kendi zaman dilimine gitsin. Yada zaten ete kemiğe bürünmüş Skynet birilerini öldürmeye niye gidiyor. Bu zaman makinesi bir kişiyi mi yolluyor. Dayanın orduyu. Alternatif, 1973 senesinde Sarah’yı öldürmeye gelen T-1000, onu korumaya çalışan koruyucu nereden çıktı? Şimdi John ölürse Skynet’de mi ölecek? Paralel zamanda T-1000’i öldürmek bazukayla oluyormuş demek ama ikinci filmde eriterek zorla öldürmüşlerdi. Zaman değişince teknoloji de mi değişti? Arnold 1984’ten 2017 yılına kadar Sarah ve Kyle’i bekliyor. Bu esnada neden Skynet ile savaşmıyor da onları usluca bekliyor. İlla onların mı olması lazım? Tamam bir şekilde paralel zaman yaratılmış geçmiş tamamıyla değişmiş, geçmişin değişmesi geleceğin de değişmedi anlamına gelmiyor mu? Bu kadar müdahaleden sonra aynı gelecek olacağını nereden biliyorsunuz? Mesela Sarah ve Kyle hiç birleşmesin John hiç olmasın o zaman Skynet ete kemiğe bürünmez. Gidin Skynet’i yapanları da öldürün iş olsun bitsin kasmanın ne anlamı var?

Yazarken gerildim. Maalesef seriyi toplayacağına daha da dağıtmış Terminator Genisys. Hikaye bakımından kesinlikle sınıfta kalıyor. Zaten sanıyorum bu sebepten aksiyona bulamışlar filmi. Gerçi ilk iki filmde ağzımızı açık izlediğimiz aksiyon sahneleri bu filmde yok. Olabildiğince klasik ve artık bayan sahneler kullanılmış. Her aksiyon sahnesine herhangi bir bütçeli Amerikan filmde fazlasıyla rastlayabilirsiniz. Olmamış yani.

Ben Arnold Schwarzenegger’in oyunculuğunu beğendim. Beğendim derken bildiğimiz tanıdığımız terminatördü kendisi. Yabancılık çekmedim yani. Emilia Clarke Sarah Connor’u canlandırmış iyi güzel ama, o bildiğimiz Sarah Connor sertliği yoktu kendisinde. O da böyle damızlık gibi ortalıkta dolanıyordu aynen Kyle Reese karakterinde olduğu gibi. Mıy mıy bir karakterdi. Karakterden midir bilmiyorum ama Jai Courtney‘i beğendiğimi de söyleyemeyeceğim.

Özetlemek gerekirse, ben beğenmedim filmi açıkçası. Olmamış ama Terminatör hatırına izliyoruz, izlemeye de devam edeceğiz ne yapalım.

Yönetmen: Alan Taylor

Senaryo: Laeta Kalogridis, Patrick Lussier, James Cameron (karakter), Gale Anne Hurd (karakter)

Oyuncular:

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt1340138/