Yeni bir Örümcek Adam filmi ile bu kez karşımızda yönetmen Marc Webb var. Şimdi film hakkında nasıl yorum yapsam bilemedim. Öyle ki Örümcek Adam yıllardır onlarca kez çizgi olsun, film olsun karşımıza çıktı. Hatta geçtiğimiz senelerde Sam Raimi‘den de bir Örümcek Adam üçlemesi izlemiştik. Sanıyorum Holywood’lu yapımcılar arayı uzatmayalım bir Örümcek Adam filmi daha yapalım halk izlesin diye düşünerek bu filmi yaptılar.
Şimdi biraz kıyaslamaya gireceğim bir önceki SpiderMan ile. Öncelikle bu kez filmimizde esas kızımız Gwen Stacy. Örümcek Adam çizgilerini okumadım bu gibi bir şahsiyet var mıdır bilmiyorum ama filmde Mary Jane Watson’ın yerini almış. Tabi burada ikisinin kıyaslamasına girmeyeceğim. Sonuçta ikisi de sarışın. Birinde Emma Stone diğerinde ise Kirsten Dunst var. Şöyle de bir baktığımda Emma Stone’da filmi izlenebilir kılanlar arasındaydı.
Burada hikayede de değişiklik çıkıyor. Gwen Stacy ve Mary Jane Watson aynı paralel zamanda var oluyorlar gibi. Çünkü iki süreçte de Ben Amca’nın ölümü mevcut. Yani burada Mary Jane’i bir Gwen Stacy’leştirme çabası mevcut. Bu versiyon biraz daha teknoloji tarafından gelişmiş. Biraz daha bilim kullanılmış. Görsel olarakta gerçekten tatmin edici ama senaryo oldukça basit.
Diyaloglar da aynı şekilde. Gerçekliğe biraz uydurmaya çalışmışlar ama garip gelen bir çok bölümde vardı. Aklımda kalan bir şey Peter Parker, Dr. Curt Connors’un yıllardır üzerinde çalışıp çözemediği formülü iki dakikada çözer ve deneyde başarı sağlar. Dr. Curt Connors sormaz bile bunu nasıl yaptın diye. Altı üstü Peter Parker lise öğrencisi. Madem bu kadar zekiydi de neden sıradan bir eğitim alıyordu o da ayrı bir konu. Tabi burada Amerikan eğitim sisteminin kalitesinden (!) bahsedebiliriz.
Bir de Peter Parker’ın nükleer elbiselerle dirilen odaya elini kolunu sallaya sallaya girmesi var ki dillere destan. Hiç bir mantıklı yönü yok. Bu filmde karşımıza daha atarlı bir ergen olarak çıkıyor Peter Parker. Bunu ayrıntılı bir şekilde görüyoruz. Okul içerisinde arkadaşlarını duvardan duvara vurmalar, uçmalar poya kırmalar. Kimse de ne oldu kuzum sana demiyor.
Hikaye bir çocuğun elinden çıkmış ya da onlar için yapılmış gibi. Bir genç olsun, orijinline uygun olarak ailesi ölsün amcasının yanında kalsın. Laf dinlemesin atarlı olsun, ezik olsun, sevdiği kız olsun. Süper güçlere erişince okuldaki düşmanlarından intikam alsın. Kızın gözüne girsin. Zekileşsin, şehri kurtarsın vs… sadece çocukların hayal edebileceği ve isteyebileceği bir senaryo.
Filmin süresi 136 dakika. Bu süre boyunca aslında sonlara doğru sıkılıyorsunuz. Bunun sebebi verilmesi gerekenlerle verilenlerin farklı olması Oldukça basitleştirilen hikaye akılda onlarca soru işareti bırakırken aslında yeni kurulan altyapının merak edilen cevaplarını veremiyor. Filmin sonuna doğru bir devam filminin geleceğini anlıyorsunuz ama hikaye yönü ile bu şekilde olursa bu film gibi sadece görsel olarak izlenecek bir film olur.
Özetlemek gerekirse, aksiyonu görselliği açısından izlenebilir bir film. Hikaye, konu, kurgu olarak ise kesinlikle tatmin etmiyor. SpiderMan candır diyerek izleyin diyorum. En azından Emma Stone sizi oyalar. Tabi erkekseniz.
Yönetmen: Marc Webb
Senaryo: James Vanderbilt, Alvin Sargent, Steve Kloves, James Vanderbilt, Stan Lee, Steve Ditko
Oyuncular:
Andrew Garfield | … |
Spider-Man / Peter Parker
|
|
Emma Stone | … |
Gwen Stacy
|
|
Rhys Ifans | … |
The Lizard / Dr. Curt Connors
|
|
Denis Leary | … |
Yüzbaşı Stacy
|
|
Martin Sheen | … |
Ben Amca
|
|
Sally Field | … |
May teyze
|
Linkler:
http://www.imdb.com/title/tt0948470/
http://www.sonypictures.com/homevideo/theamazingspiderman/
Siz ne düşünüyorsunuz?