The Book of Eli

Uzun zaman olmuştu apokaliptik bir film izlemeyeli. Zaten bu tarz filmlerde pek çekilmiyor. Sanıyorum en sonda Proyas‘ın Spirits of the Air, Gremlins of the Clouds filmine blogta yer vermiştim.Tabi kendisi oldukça başarılı bir filmdir. Neyse filmimize dönelim biz. Film, çekim planları, mekanlar, renkler, ışık kullanımı, atmosfer  bakımından kesinlikle tatmin edici ve başarılı. Oyunculuklar için de aynı şeyi söyleyebilirim. Ancak senaryo ve filmin konusuna geldiğimizde, bu başarılı görselliğin yanında sönük kalmış.

Aslında Eli’nin kitabının İncil olduğunu yorumlardan yazılan ve çizilenlerden biliyoruz. Tabi bu bilgilerden sonra yine bir Hristiyanlık propagandası mı var sormadan edemiyoruz kendimize. Ancak filmde kesinlikle böyle bir hava yok. Zaten filmin sonlarına doğru kitabın İncil olduğu ve başlarda bizim edindiğimiz kanıdan anlıyoruz. Yani Hollywood farkı bir konuda film çekmezdi. Sonuçta bu da pek önemli değil. Filmi dini film statüsüne koyabilir miyiz, elbetteki hayır.

Aslında filmde belirtilen kitabın kutsal kitap olduğu belli. Burada bu kitaba isim koyarak sadece izleyici potansiyelini düşürmüş oldu film. Oysa senaryo biraz daha derinleştirilip dinin insan üzerindeki etkilerine değinmiş olsalardı eminim ki daha etkili bir film olurdu.

Senaryoda göze çarpan eksikler mevcut. Kitabı taşıyan kişinin adı Eli kim olduğu ne olduğu, kimlerden olduğu belli değil. Kendisi hakkında bildiğimiz ise elinde bir kitapla otuz senedir kalbindeki sesi dinleyerek yolda olduğu. Burada Geçmişe dair bir bilgi vermemekte. Olat Amerikada geçmekte ancak bu adamım ya kalbinden gelen ses onu yanlış yönlendiriyor yada bu kişi dünyanın diğer ucundan geliyor. Gerçi öyle bile olsa bu süre uzun gibi geldi bana.

Kutsal kitabın Braille alfabesi yazılmış olması Eli’nin bize kör olduğunu düşündürtüyor. Ancak kör olduğuna dair kesin bir ipucu yok. Bu konuda bir diğer soru ise madem Eli Braille alfabesini biliyor neden fener tutarak kitaba bakmaya ve okumaya çalışıyor bir başka sahnede. Tabi filmde reklam kokan sahnelerde mevcut. Yok olmuş yeniden yapılanmış bir dünyada kullanılan üç beş ürünün reklamı oldukça başarılı bir şekilde ekrana yansıtılmış. Bu arada kafaya pek takmadığım benzin olayı da var…

Ben bu konularla kafamı yoruyorum ancak Eli’nin peygamber olduğunu unutmamak lazım. Evet bir din adamı hatta peygamber olarak insanları öldürüyor ancak burada din ve doğru uruna katli vaciptir tezini başarı ile uyguluyor. Peki Eli’nin peygamber olduğunu nereden anlıyoruz. Doğru ahlakı, savurduğu fikirler ve en önemlisi de bir türlü ölmemesi. Sadece kitap yanında olmadığı zaman yaralanıyor. Görüyoruz ki kendisinin mucizeleri arasında da bitmeyen benzin de var.

Eli’nin peygamber olmasına en büyük kanıt ise adının “Tanrı için konuşan” olması (tam çeviri midir emin değilim ancak bu tarz anlama gelmekte). Ancak küçük bir kıyametten sonra gelecek Mesih olarak düşünürsek kendisini Amerikan filmlerinin siyahi başkanlarından sonra, bundan sonra beyaz perdede siyahi peygamberler göreceğimizin öncüsü olmuştur. Tabi bizim açımızdan bir sakıncası yok.

Aslında yazmaya devam etsem bir çok ayrıntı var ancak kısaca filmi özetleyeyim. Güneş patlaması sonrası dünya kavrulmuştur. O esnada yer altında saklanan bir grup insan kurtulmuştur. Tabi yıllar sonra yeryüzüne çıktıklarında eskisi gibi topluluk haline gelemezler. Yeni neslin çoğu okuma yazma bilmemektedir ve amaçsız sadece günlerini kurtarmak için yaşamaktadır. Eli adlı bir adam iyice zıvanadan çıkmış bu insanları hizaya sokacak bir kitabı herkese anlatmak için maceraya atılır. Bizde bunların bir kısmını izleriz.

Birde değinmeden edemeyeceğim bir nokta var aslında filmin konusuna en iyi değinen karakter Carnegie. Zaten verilmek istenen mesajı o veriyor. Kutsal kitabı eline geçirdiğinde kitlelerin nasıl yönetilebileceğini pek bir güzel anlatmış Ancak bu filmin genline vurulduğunda biraz sönük kalıyor. Senaristler bu konunun üzerine biraz daha değinmiş olsalardı karşımıza daha dolu, daha düzgün bir film olarak çıkardı.

Film izlenebilir. Kesinlikle sıkmayan görsellik açısından tatmin edici. Ancak izlenmediğinde ise bir şey kaybettirmez.

Yönetmen: Albert Hughes, Allen Hughes

Senaryo: Gary Whitta

Oyuncular:


Denzel Washington
Eli

Gary Oldman
Carnegie

Mila Kunis
Solara

Ray Stevenson
Redridge

Jennifer Beals
Claudia

Linkler:

http://thebookofeli.warnerbros.com/dvd/index.html

www.imdb.com/title/tt1037705/