Yetmişlerin, seksenlerin ekolünde kalmış bir filmde The Children. Türkçeye Histeri adı ile çevrilmiş yine güzel bir çeviri örneği göstermişler. Filmin yönetmenliğini, Tom Shankland yapmış. Ayn zamanda senaryosu da kendisine ait. Ancak senaryo Paul Andrew Williams‘ın kısa hikayesinden uyarlanmış.
Girişte de söylediğim gibi, film 70’lerin, 80’lerin ekolünde kalmış. Film Children Of The Corn, Village of the Damned arasına sıkışmış gibi. Yani pek farkını göremiyoruz. Konu aynı hemen hemen. Bize görsel olarakta bir tatmin sunmuyor. Film gerilimi bize yakalatmamakla beraber bir çok yerde “of”layıp geçiyorsunuz.
Filmde mantık hataları mevcut. Hikaye çok sade ilerlediği için bunlarda göze çarpıyor. Kurgu başarılı bir şekilde yapılmamış. Son dönem kesmeli biçmeli bir filmi nasıl çocuklarla çekebiliriz düşüncesi ile ortaya çıkmış bir film. Ancak çok fazla kan göremiyorsunuz. Öldürme sahneleri çok çabuk kesilmiş. İnsanda ne korku nede tiksinme etkisi yaratıyor. Gayet izlenilebilir bir şekilde film karşımıza çıkmış.
Başarılı bir film değil onu belirteyim. Çocuklar nasıl, bu hale geliyor amaçları ne muamma. Sanıyorum yönetmen cesetlerin karnına bebekleri doldurmakla bir tüyo vermeye çalışmış ama ben anlayamadım…
Neyse biraz da konudan bahsedeyim. Noel tatili için iki aile bir araya gelir. Bu dağ evi şehirden uzak ulaşımın çok nadir olduğu bir yerdir. Bu arada film boyunca kim kimin çocuğu çözmeye çalışıyoruz bu da cabası. Çocuklardan biri yolculuk bitiminde hemen hastalanır ve iner inmez kusar. Anlarız ki bir hastalık musallat olmuştur. O saatten sonra çocuk bir garip davranmaya başlar. Derken bu hastalık diğer çocuklara da bulaşır. Hepsi garip davranmaya başlar ve yetişkinleri öldürürler. baştan beri göz önünde bulunan bir genç kızımız olayın farkındadır annesini kurtarır, ancak kaçarlarken kendisi de bu hastalığa yakalanır. Ancak bu hastalık herkesi bir anda ele geçirmemektedir, o da ayrı bir hikaye. Sonra bakarız ki bütün çocuklar, bu hastalığa yakalanmış ve sanki yeryüzünde sadece bu kadın kalmış gibi onu öldürmeye gelmişlerdir.
Sanıyorum biraz karışık anlattım ama durum bundan ibaret. Bence biraz zaman kaybı filmi izlemek. Yani sinemada izlenecek türden değil…
Bu arada hazır bir korku filmi yazmışken korku filmlerine değinen, http://beneaththeground.blogspot.com/ adresine uğramanızı tavsiye ederim…
Eva Birthistle | … | Elaine | |
Stephen Campbell Moore | … | Jonah | |
Jeremy Sheffield | … | Robbie | |
Rachel Shelley | … | Chloe | |
Hannah Tointon | … | Casey | |
Raffiella Brooks | … | Leah | |
Jake Hathaway | … | Nicky | |
William Howes | … | Paulie | |
Eva Sayer | … | Miranda |
Linkler
Siz ne düşünüyorsunuz?