C.S. Lewis‘in The Chronicles Of Narnia serisinin ikinci kitabının, beyaz perdeye uyarlaması The Lion, The Witch And The Wardrobe. Film 2005 yılında çekilmiş fantastik bir hikaye. Diğer fantastik filmlerin gişe başarısı filmin çekilmesine sebep olmuş. Filmi yedi sene geç yazmam benim tembelliğimden kaynaklı. Ancak geçtiğimiz günlerde üç filmi birden izlediğimde yazmaya karar verdim.
The Chronicles Of Narnia yedi hikayeden oluşmakta, ilk cümlemde de belirttiğim gibi The Lion, The Witch And The Wardrobe serinin ikinci kitabı. Film için neden ikinci kitap seçilmiş bilmiyorum. Belkide başlangıç yapılacak en iyi kitap budur. Kitapları okumadığım için bu konuda herhangi bir yorum yapamayacağım. Ancak yapımcıların film olarak bir üçlemenin dışına çıkmak istemedikleri anlaşılıyor.
İlk film oldukça başarılı. Yönetmen koltuğunda Shrek’ten tanıdığımız Andrew Adamson var. Filmin müziklerini ise Shrek , Antz The Number 23 gibi filmlerin müziklerinde ismini gördüğümüz Harry Gregson-Williams yapmış. Filmin görüntü yönetmeni ise, Moulin Rouge! ve Romeo + Juliet‘ten tanıdığımız Donald McAlpine var. Bu başarılı kadro ile birlikte filme Tilda Swinton, James McAvoy gibi isimlerde eklenince film beklentiyi yükseltiyor.
Aslında ilk film bu beklentileri karşılıyor. Filmde özel efekt gerektirecek pek sahne yok bununla birlikte Narnia’daki tanımlamalar standart olunca geriye hikayesi kalıyor. İlk film hikayeyi işleyiş, oyunculuk ve yönetim başarılı. Film eğlenceli bir şekilde başlıyor ve bitiyor.
Hikayeyi kısaca özetlemek gerekirse, Peter, Susan, Edmund ve Lucy adında dört kardeş İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanların Londra’ya düzenlediği hava saldırılarında ailelerinden ayrı düşerler. Savaş bitene kadar ise bir akrabalarının yanlarında kalmak için gönderilirler. Burada otoriter bir adamın evinde kalmaktadırlar. Dört kardeş bir gün saklambaç oynarken En küçük kardeş olan Lucy bir dolaba saklanır. Dolabın arkalarına doğru ilerlediğinde kendisini karlarla kaplı bir diyarda bulur. Burası Narnia’dır.
Lucy başına gelen bu olayı kardeşlerine anlatır. Tabi onlar Lucy’e inanmaz onun uydurduğunu düşünürler. Ancak hepsi Narnia’ya vardıklarında olanlar karşısında şaşırırlar. Aslında barış içinde yaşayan Narnia, kötü Buz Kraliçesi tarafından kötülüğe itilmiştir. Kardeşlerden Edmund’da kötü kraliçe tarafından yakalanınca diğer kardeşler onu kurtarmak için kolları sıvar.
Bu arada bu dört kardeş kehanetlerde belirtilen dört adil kraldır. Bu dört kardeşin tarafında birde bu dünyanın kurtarıcısı gibi sadece zor durumlarda ortaya çıkan Aslan vardır. Dört kardeş, Aslan ve Narnia’nın iyi halkı özgürlükleri için savaşırlar.
Kısacası vakit geçirmek için bire bir bir film. Fantastik film sevenlerin izlemesini tavsiye ederim. Bir Yüzüklerin Efendisi kadar olamaz ama bir çok filmden başarılı bir yapım.
Yönetmen: Andrew Adamson
Senaryo:
Ann Peacock | ||
Andrew Adamson | ||
Christopher Markus | ||
Stephen McFeely | ||
C.S. Lewis | kitap |
Oyuncular:
Georgie Henley | … | Lucy Pevensie | |
Skandar Keynes | … | Edmund Pevensie | |
William Moseley | … | Peter Pevensie | |
Anna Popplewell | … | Susan Pevensie | |
Tilda Swinton | … | White Witch | |
James McAvoy | … | Mr. Tumnus |
Linkler:
http://www.imdb.com/title/tt0363771/
Siz ne düşünüyorsunuz?