Baz Luhrmann ilgi ve sevgi ile takip ettiğim yönetmenlerden birisi. Ancak nasıl olduysa Australia‘yı kaçırmışım arada tabi kısa zamanda izleyeceğim. Şimdi ise sokaklarda sık sık afişlerini gördüğüm ama bir türlü sinemada izlemek için fırsat bulamadığım bir filmden bahsedeceğim: The Great Gatsby. Filmin benim için en büyük eksisi koca afişlerde Leonardo DiCaprio‘yu görmekti. Tamam iyi oyuncu olabilir ama nedendir bilinmez bu adama içim hiç ısınmadı. Neyse filmi kişiselleştirmeyeyim.
Film, F. Scott Fitzgerald‘ın aynı isimli romanından uyarlama. Film geçmişte geçerken yine Baz Luhrmann büyüsü ile günümüze de başarılı bir şekilde adapte edilmiş. Bunu müziklerle bize aktarmış. Dönemin görkemini verirken eğlencenin evrenselliği konusunda günümüz hip hop müziğini kullanarak adaptasyonu eğlenceli ve başarılı bir hale getirmiş.
Her zamanki gibi film görsellik olarak çok iyi. Renk kullanımları kostümler oldukça başarılı. Görsel bir şölenle baş başa kalacağınızı filmin ilk dakikalarında hissediyorsunuz ve film bu zamana kadar çekilmiş en iyi parti sahnelerinden birine sahip. Kurgu oldukça başarılı, ancak filmin ilk bölümündeki o şaşalı, şatafatlı hareketli sahnelerin ardından birden doz düşürmesi beni biraz sıktı. Sürekli yine aynı harekette ve güzellikte sahneler bekledim.
Hikaye oldukça güzel kurgulanmış. Diyaloglar oldukça başarılı. Kitabı okumadım ama bazı diyalogların kitaptan alındığı belli. Bununla birlikte hikayede ufak tefek eksiklikler ve havada kalan kısımlar mevcut.
Oyunculuklar çok iyi. Her bir karakter başarılı bir şekilde analiz edilmiş ve ekrana taşınmış. Spider Man rolü ile kendisi ile tanıştığım Tobey Maguire‘nin daha sonra akılda kalıcı bir filmini izlemem sebebi ile yer yer bende, sanki örümcek adammış gibi hoplayıp zıplayacak hissiyatını uyandırsa da kendisinin oyunculuğunu başarılı buldum. Dediğim gibi zaten tüm oyunculuklar oldukça başarılıydı.
Hikaye Nick Carraway karakterinin anlatımı ile başlıyor. Nick yazar olmak için uğraşan biridir. Zenginlerin büyük malikanelerinin arasında küçük bir evde oturmaktadır. Yan komşusu olan malikanenin sahibi de Jay Gatsby adında çok zengin bir adamdır. Adamın zenginliğinin nereden geldiği konusunda herkesin ayrı bir fikri vardır ama ne adamı çok iyi tanırlar nede gerçek hakkına kimsenin bilgisi vardır. Gatsby’nin bu gizemi Nick’in de dikkatini çekmiştir. Gatsby’nin en büyük özelliklerinden biri de evinde herkesin konuştuğu partiler vermesidir. Bu partilere herkes davetsiz şekilde katılmaktadır. Ancak günün birinde Nick’e parti için davetiye gelir.
Nick o gün partiye gider ve Gatsby ile tanışır. Gatsby, Nick’i yanından ayırmak istemez. Beraber vakit geçirmeye başlarlar. Sonra Gatsby, Nick’ten bir şey rica eder. Kuzeni Daisy ile bir araya gelmek istemektedir. Bunun nedenini de anlatır. Gatsby ile Daisy aslında eskiden sevgililerdir. Gatsby cepheye savaşmaya gidince Daisy ondan haber alamaz ve başkasıyla evlenir. Aslında birbirlerini sevmektedirler. Bu görüşmeden sonra bir süre beraber olurlar. Amacına ulaşan Gatsby’de o şatafatlı partilere son verir ve Daisy ile vakit harcamaya başlar ve ikisi Daisy’nin kocasına durumu söylemeye karar verirler.
Konu açılır ve tartışma olur. Gatsby ve Daisy arabayla giderken aslında Daisy’nin kocasının metresi olan bir kadına çarparlar ve onu öldürürler. Durmazlar da. Aslında arabayı kullanan Daisy’dir ancak Gatsby bunun hakkında bir şey söylemez Daisy’nin kocası da tüm suçu Gatsby’ye atar ve ölen kadının kocasını fişekler.
Bari filmin sonunu yazmayayım diyorum ve burada bırakıyorum. Yine hikayede mağdur olan erkek görüyoruz. Yani alsında kadınlar hep mağdur olmuyormuş. Belki bu en çok savunan yönetmenlerden birinin Baz Luhrmann olması kendisini sevmem için neden teşkil ediyor. Özetlemek gerekirse yine iyi bir film var karşımızda ve kesinlikle izlenmesi gerekli.
Yönetmen: Baz Luhrmann
Senaryo: Baz Luhrmann, Craig Pearce, F. Scott Fitzgerald
Oyuncular:
Carey Mulligan | … |
Daisy Buchanan
|
|
Leonardo DiCaprio | … |
Jay Gatsby
|
|
Joel Edgerton | … |
Tom Buchanan
|
|
Tobey Maguire | … |
Nick Carraway
|
|
Elizabeth Debicki | … |
Jordan Baker
|
|
Isla Fisher | … |
Myrtle Wilson
|
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?